Anasayfa | Eczanelerimiz | İletişim-Künye | Resmi Kurum telefonları | Haber Ara | Sitene Ekle | RSS Kaynağı

HABER ARA


Gelişmiş Arama

EN ÇOK OKUNANLAR

Takvim

Sayaç

Hamamcı Eğitim Camiasındaki Sorunlara Değindi

Eğitim-İş Elbistan Temsilcisi Hasan Hamamcı 2011-2012 Eğitim Öğretim Yılı'nın başlaması ile birlikte yazılı bir açıklama yaparak eğitim sistemindeki sorunların hala devam ettiğini ve öğretmenlerin gün geçtikçe statüsünü kaybettiğini ifade etti.
Yorumlar  Yorum Sayısı : 0 Tarih  Tarih : 21 Eylül 2011 09:47

2011-2012 Eğitim Öğretim Yılı’nın başlaması ile birlikte Eğitim-İş Elbistan Temsilcisi Hasan Hamamcı yazılı bir açıklama yaparak yeni eğitim-öğretim yılının yeni sorunlar ile başladığını belirtti.

Hamamcı yaptığı yazılı açıklamada, “2011–2012 Eğitim-Öğretim Yılına yeni bakanla ve yeni sorunlarla başlıyoruz. Öğretmen yetiştirme ve öğretmen atamaları, yetersiz bütçe, ödeneksiz okullar, gerici kadrolaşma, öğretmen ve derslik açıkları, yok sayılan sanat eğitimi, günlük yaşamdan uzak, ezberci ve eleyici eğitim sistemi, bilimsellikten ve ulusal değerlerden yoksun müfredat programları genel sorunları oluşturmaktadır. Bu sorunlar sarmalındaki eğitim büyük bir çıkmazdadır.

Bütün bu sorunlar yetmiyormuş gibi yeni bakan 652 sayılı KHK ile eğitim sistemini temelden sarsan, Atatürk İlke ve Devrimlerini,  Cumhuriyetin kazanımlarını ortadan kaldıran, ulusal eğitimi adeta dinamitleyen bir yasal düzenlemeyi dayatmaktadır.652 sayılı KHK ile eğitim sistemimiz küreselleşme adına kapitalist sistemin emrine sunulmaktadır.

Öğretmenin yetiştirilmesi, istihdamı, ekonomik durumu, çalışma koşulları gün geçtikçe kötüye gitmektedir.

Cumhuriyetin ilk yıllarında ekonomik ve sosyal statüsü en üst sıralarda olan eğitim çalışanları, son yıllarda yoksulluk sınırının yarısına yakın bir ücretle açlığa mahkûm edilmektedir. Yoksulluk sınırının 3000 TL’ye dayandığı günümüzde eğitim çalışanları ortalama 1500 TL almaktadır. Eğitim çalışanlarının ücretlerini iyileştirmekle yükümlü olan siyasal iktidar ve Milli Eğitim Bakanı öğretmenleri, ek ders ücretlerini kaldırmakla tehdit etmektedir. Aynı bakan, öğretmenlerin çalışma saatlerinin azlığından şikâyet ederek 08–17 mesaisi uygulamayı düşündüğünü açıklamaktadır. Oysa dünyada eğitim çalışanları içinde en fazla çalışan, Türkiye’deki eğitim emekçileridir.  Ülkemizde öğretmenin yıllık çalışma süresi 1832 saat iken, bakanın örnek aldığı OECD ülkelerinde, bu süre 1652 saattir. Sayın bakanımız, açıklamalarıyla kamuoyunu yanıltmaktadır.

Eğitim çalışanlarına, Ocak’ta %4 + %4 oranında ücret artışı veren hükümet, yılın ilk yarısından sonra vergi dilimini %15’ten %20’ye çıkararak %5’i geri almaktadır. Bu “Deli Dumrul” mantığıdır. Kaşıkla verip kepçeyle geri almaktır.

Talim Terbiye Kurulu’ndan Anadolu’daki en ücra köy okullarına kadar partizanca ve gerici kadrolaşma devam ediyor. Bilimsel eğitimi dışlayan, liyakatsiz, bilgi ve beceriden yoksun yöneticiler, kayırmacı yöntemlerle ya da görevlendirme ile iş başına getirilmektedir. Güvenilirliği tartışılan sınavlarla ve haksız yere verilen üstün başarı ödülleriyle bir adım öne çıkarılarak yönetici yapılan yetersiz kadrolar, eğitimin niteliğini düşürmektedir. Bu yandaş ve kayırmacı anlayış yüzünden 1500 civarındaki il milli eğitim müdür yardımcısı ve şube müdürü görevlendirmeyle çalışmaktadır.

Ayrıca Anadolu lisesine dönüştürülen liselerde norm kadro nedeniyle öğretmen arkadaşlarımız ciddi sıkıntılar yaşamaktadır. Yaz-boz tahtasına çevrilen eğitim sisteminin bütün faturası öğretmenlere ve öğrencilere kesilmektedir.

Tablet kitap uygulamasının ne getirip ne götüreceği iyice hesaplanmadan, pedagojik sonuçlarının neler olacağı bilimsel verilerle ortaya konulmadan uygulamaya geçilmesi, yeni yeni sorunlar ortaya çıkaracaktır. Pek çok Avrupa ülkesinde dahi uygulanmayan bu sistemin alel acele Türk Eğitim istemine monte edilmeye çalışılması da çok manidardır.

Kısaca iktidara eğitim sisteminin yaz- boz tahtası olmadığını kez daha hatırlatmak istiyoruz.

AKP Döneminde Sanat Eğitimi Yok Sayıldı

Geleceğimiz olan çocuklarımızın estetik değerleri kazanmasında büyük önem taşıyan resim ve müzik dersleri yok sayılmış, ders saat sayıları azaltılarak norm kadroları düşürülmüştür. Bu durum geleceğimizi tehdit etmekte, estetik değerlerden yoksun yetişen çocuklarımız şiddete eğilimli bireylere dönüşmektedir. AKP döneminde iki okula ancak bir resim veya müzik öğretmeni düşmektedir. Birçok okulumuzda resim atölyesi ve müzik odası bulunmamaktadır.

Ezberci, Eleyici ve Sınav Odaklı Eğitim Sistemi Çocuklarımızın Ruh Sağlığını Bozuyor

Ulusal değerleri yok sayan, tüketim toplumunu özendiren, bireyci, sorgulamayan insan tipi yetiştirmeyi hedefleyen, bilimsellikten uzak müfredat programları günlük yaşamda kullanılmayan gereksiz bilgiler içermektedir.

Sınav kazanmaya odaklı bu programlar, çocukları sosyal yaşamdan uzaklaştırmakta ve ruh sağlıklarını bozmaktadır.

Bu, sınav odaklı sistem nedeniyle dershaneler mantar gibi çoğalmış, ortaöğretim saf dışı kalarak, devlet liseleri, “diploma veren formalite kurumlar” haline gelmiştir. Bugün ülkemizde 3367 genel lise bulunmasına rağmen, 4500 civarında dershane bulunması düşündürücüdür.

YÖK AKP’nin YÖK’ü olunca Sorunlar bitti mi?

Üniversiteleri vesayet altına alan alabilmek amacıyla 12 Eylül darbesiyle anayasal sistemimize sokulan ve 2003 sonrasında AKP’nin özlemlerine göre yeniden tasarlanan YÖK, hukuk tanımaz anlayışını devam ettirmektedir. Bilimsel özerkliği, akademik özgürlüğü yok eden YÖK, üniversiteleri adeta ortaöğretim kurumlarına dönüştürmüştür.

Siyasal iktidardan korkan üniversiteler, ülkemizin hiçbir sorununa yönelik bilimsel çözüm önerilerinde bulunamamaktadır. YÖK’e bağlı olan ve milyonlarca öğrencimizin geleceğinin belirleyen ÖSYM güvenilirliğini kaybetmiş, gençlerimizin emeğini çalan bir kurum haline dönüşmüştür. ÖSYM’nin yaptığı her sınava bir şaibe karışmış, ancak kurumun başındaki zat, toplumun pek çok kesiminin istifaya çağırmasına rağmen iktidarın korumasıyla görevinin başında kalmıştır.

Hukukun arkasından dolanmayı marifet haline getirmiş olan iktidar, YÖK eliyle, yurt dışında lise eğitimi alan Türk uyruklulara üniversite kapılarını sınavsız olarak açmakta ve bu yolla cemaat okullarına ayrıcalık yapmaktadır.

Tüm bu eksikliklere rağmen, Eğitim iş olarak, özveriyle çalışan tüm eğitim emekçilerine, öğrencilerimize ve velilerimize yeni eğitim-öğretim yılında başarılar diliyoruz.

Eğitim emekçilerinin yegâne örgütü olan Eğitim iş bilimsel-laik-demokratik ve parasız eğitimi savunmaya devam edecektir.

Bu haberi paylaş: Google Favorilerime Ekle Google Facebook'a GönderFacebook Yahoo'ya EkleYahoo Digg'e EkleDigg Del.icio.us'a EkleDel.icio.us
 
Tavsiye Et Tavsiye Et | Yorum Yaz Yorum Yaz

Adnan Güllü Adnan Güllü
WASHINGTON ANITI ve OSMANLININ HEDIYESI

Tarihçi

Zafer Eren Zafer Eren
KIRMIZI VE GRI

DÜZ AYNA

A.Ihsan Kuyumcu A.Ihsan Kuyumcu
YOL AYRIMI

Sair-Yazar-Ressam

Mustafa Eslik Mustafa Eslik
YÖNETICILIK, LIDERLIK VE DUYGUSAL ZEKA

Yazar

Mahir Baspinar Mahir Baspinar
CÜCÜK TEPE (!)

Sair-Yazar

Hanifi Kara Hanifi Kara
EFENDILER EFENDISI'NE

Egitimci, Sâir ve Yazar

Sait Çolakoglu Sait Çolakoglu
ANAMIZ

Sair

Ömer Çay Ömer Çay
SEFA GELDIN RAMAZAN

Sair

Bilal Ay Bilal Ay
SUÇ KIMIN?

Ziyaretçi Defteri

OKU

YAZ

Gazetemiz

Önceki Gazeteler İçin Tıklayınız

Elbistan'da Hava


RSS Kaynağı 

Sitemizdeki yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
bizimelbistangazetesi.Com © 2007-2025 Tüm Hakları Saklıdır.Kardeş Site www.bizimogretmenler.com Düzenleme: Kosker - www.bizimogretmenler.com