İlçe Müftüsü Abdussemet Pat Camiler ve Din Görevlileri Haftası münasebetiyle yayınladığı mesajda camilerin önemine vurgu yaparak yaşanan gelişmeler camilerimizin önemini arttırdığını söyledi.
Pat yayınladığı mesajında şu ifadelere yer verdi, “Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 1 Ekim 7 Ekim tarihleri arası ‘Camiler ve Din Görevlileri Haftası’ olarak ilan edilmiştir
Müslümanların topluca ibadet ettikleri mekânlara Cami veya Mescid denmektedir.
İslam dininde cami önemli bir konuma sahiptir. Özellikle başlangıçta, cami birçok fonksiyon icra etmekteydi. Bazen askeri bir karargâh; yerine göre nikâhların kıyıldığı sosyal bir yapı; namazların cemaatle kılındığı bir ibadethane, idari mekanizmanın çalıştığı bir hükümet merkezi; ilim ve irfanın tahsil edildiği bir mektep; adli hadiselerin görüşüldüğü mahkeme salonu vb. fonksiyonlar icra edilen çok yönlü bir mekândı.
Zamanla, bu özelliklerden bazılarını kaybeden câmi, günümüzde ibadethane olarak görev ifade etmektedir. Cami dersleri, vaaz ve hutbelerle, ilim ve irfan mektebi olarak da hizmet vermektedir.
Yaşanan gelişmeler, camilerin fonksiyonlarının artırılması gerektiğini ortaya koymaktadır. Gerek mevcutlarda, gerekse yeni yapılacak camilerimiz; gençlerin zamanlarını değerlendirecekleri bilgisayarla donatılmış okuma odaları, çocukların oyun oynayıp, ders çalışabileceği mekânlar, kadınların vakit namazları dahil cemaate devam etmelerine imkan verecek ve yaşlılara hizmet verecek bölümler v.b. gibi birimlerle donatılmalıdır.
Şehirler planlanırken ecdadımızın yaptığı gibi cami eksenli olarak düşünülmeli ve en güzel mekân cami olarak planlanmalıdır. Camiler, gerek mimarisi, gerekse icra ettiği görevler bakımından önem verilmesi gereken bir konumda olmalıdır. Şahadet parmağı gibi, tevhidin sembolü olarak semaya yükselen minareleri; muhteşem kubbeleri, zarif mihrapları, haşmetli minberleri, mütevazı kürsüleriyle İslam’ın sembolleridir. Bulunduğu memleketin, tapusu mesabesindedir. Lozan’da Edirne’nin aziz vatan hudutları içinde kalmasını sağlayan öncelikli faktörün Selimiye Cami olduğu hepimizce malumdur.
Hz. Peygamber cami yapımına önem vermiş, hem kendisi bizzat çalışmış hem de buna ümmetini bizzat teşvik etmiştir. Nitekim Kuba Mescidi’nin inşasında, Mescidi Nebevi’nin yapım esnasında bir amele gibi çalışmış ve mescid inşasına ön ayak olmuştur. Bir müjde olarak şöyle buyurmaktadır: “Bir kimse Allah rızası için bir mescid yaparsa, Allah da ona cennette bir köşk inşa eder.”
Bir başka Hadis-i Şerifte ise “Âdemoğlu öldüğünde amel defteri kapanır. Üç kişi müstesna onlar: Sadaka-i cariye yapanlar, faydalı ilim bırakanlar, kendilerine dua eden salih evlat yetiştirenler” buyrulmuştur. Bu hadis-i şerifteki müjdeye göre, bir camide ibadet edildikçe, onun inşa, imar ve ihyasında emeği geçenlerin amel defterlerine sevaplar yazılmaya devam eder.
Cami yapma görevini Cenab-ı Hak müminlere vermiştir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de: “Allah’ın mescitlerini, ancak Allah’a ve ahiret gününe inanan, namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte onların doğru yolu bulanlardan olmaları umulur” buyrulmaktadır.
Caminin imarı önemlidir. Zira fiziki imarın yanısıra, bundan da önemli olan manevi imarı gözardı edilmemelidir. Muhteşem ve mükemmel yapıya sahip bir cami, içi müminlerle dolmadıkça, fonksiyonlarını icra edemedikçe, manevi imarı eksik demektir.
Camilerde görev yapmak ulvi bir vazifedir. Bu görev Rasulullah’ın bizzat yaptığı bir görevdir. Bu nedenle cami görevlilerimiz, Rasulullah’ın varisleridirler. Allah adına, peygamber namına bu görevi fedakarane yapmaktadırlar. Bu hafta aynı zamanda “Din Görevlileri Haftası”dır. Din görevlilerimiz adeta 24 saat görev yapmakta, köyün ve mahallenin imamı olmakta, günün her saatinde herkes kendisine ulaşmakta, dini problemlerin dışında günlük sıkıntılarını bile din görevlileriyle paylaşmaktadır. Aynı şekilde Kur’an Kursu Öğreticisi ve diğer tüm Din Hizmetkarlarını (Din Gönüllülerini) kutlu meşguliyetlerinden dolayı tebrik ediyor, başarılı hizmetlere muvaffak olmalarını Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum” dedi.