HABER ARA

-- Tüm Kategoriler --İhale İlanlarıVideo HaberGazetemiz Gelişmiş Arama

Takvim

Sayaç

Proma'da açtığı kişisel resim sergisiyle eserlerini sanatseverlerin beğenisine sunan İktisatçı-Ressam Haluk Özyurt, Elbistan'ın bir kültür ve sanat merkezine acil ihtiyacı olduğunu, Elbistan'ın bunu fazlasıyla hak ettiğini söyledi.

Yorum Sayısı

: 3

Tarih

: 06 Ekim 2011 09:59

Elbistanlı olan ve 1994 yılına kadar 23 yıl Elbistan dışında yaşayan İktisatçı-Ressam Haluk Özyurt’un Proma Alışveriş Merkezi’nde açtığı kişisel resim sergisi Elbistan’da açtığı ilk sergi. Geçmiş yıllarda İstanbul’da 4 kişisel resim sergisi açan Haluk Özyurt, sergiye olan ilgiden memnun olduğunu belirtirken, resim ve sanat üzerine yaptığımız söyleşide hem kendinde hem de eserleri hakkında bilgiler verdi.

Özyurt; “İstanbul’da kişisel sergi, karma sergiler de bulundum, sanat galerilerinde sergiler açtım. Çalışmalarıma devam ederken iktisat fakültesini bitirdim. 11 yıl özel sektörlerde çalıştım. Boya kokusu beni 11 yıl sonra tekrar kendine çekti ve 1991 yılında Kadıköy’de kendi atölyemi açtım. İlk çalıştığım dönemlerde daha çok sanatsal eserlerden ziyade ticari anlamda çalıştık. Fakat sonra Turgut Özal döneminde Yeni Ufuklar Koleji'nin, Dahi Çocuklar Merkezi'ni açmasıyla birlikte olayları sanat perspektifiyle daha geniş ele aldık.

1994 yılının Aralık Ayı’nda Elbistan’a geldim, buraya taşındım. Şeker Sokak’ta Gözde Reklamcılık adı altında kendi atölyemi kurup sanat faaliyetlerine atıldığımda Elbistan’da teknik anlamda ne reklamcılık vardı, ne de güzel sanatlar alanında henüz olgunlaşmış bir şey vardı.

Bu kendi bilgilerimi, edindiğim tecrübelerimi, İstanbul’da yaşadığım dönemdeki teknik malzemelerin reklamcılık sektörüne uygulanmasında buraya ilk ben getirdim. O zaman çok büyük rağbet gördü ve biz de işi daha kapsamlı hale getirdik. Son yıllarda da her zaman söylediğim gibi Elbistan’ın cumhuriyet tarihinden bu yana almış olduğu yolu gerçekten birkaç yıl içerisinde kat eden bir gelişme dünyanın globalleşmesiyle birlikte yadsınamaz bir gerçektir. Sanayinin, teknolojinin ve insan beyninin önemini kavrayan her alandaki akademisyenler, bilim adamları, sanatçılar bu hamleye öncülük ederek uygulama alanını genişlettiler ve bu sanatımıza da yansıdı.

Monarşinin elinde olan güzel sanatlar, operalar, baleler gibi kavramlar halkla bütünleşmeye ve sokak müziğini oluşturmaya başladığı gibi sokak sanatı da halkla bütünleşmeye başladı. Son yıllarda zaten dünyanın küreselleşmesi gerçek anlamda halkın ‘böyle sanatlar da varmış’ dediğim düzeye geldi. Ne mutlu bana ki benim de istediğim buydu. Çünkü halkla bütünleşmeyen hiçbir sanatın ayakta kalamayacağını bugün orta çağın karanlık Avrupası’ndan beri bütün Avrupa’da, Türkiye’de görüyoruz, kabul görmediğini de görüyoruz. Popüler kültürün elinden çıktığı gibi bir ayda kaybolduğunu görüyoruz. Kalıcı olan da gerçekten halkın gerçek yaşantısını, ruhunu, kültürünü, folklorunu ve bütün her alandaki gözlemlerini değerlendiren ve bunu yaşamın her alanına adapte eden bir anlayışın hakim olacağını gün geçtikçe de daha sevinerek göreceğiz.

Elbistan’da açmış olduğum ilk sergimde 70 eser bulunuyor ve bunun 46 tanesi Elbistan ile ilgili. 1960 yılından günümüze kadar olan dilimi kapsıyor. Hepsi nostaljik ve otantik değerler. Elbistan’ın eski değerleri” dedi.

Sanat denince akla gelen ve Elbistan’ın kanayan yarası olan kültür sitesinin eksikliğine de değinen Özyurt; “Elbistan’da bu alanda faaliyet gösteren Ali İhsan Kuyumcu gibi, namı diyar Berber Bahattin’in oğlu Mehmet Ali Yasan gibi, Neslihan Kuyumcu isimli bayan arkadaşımız bu kültür sitesinin eksikliğini birçok defa dile getirmişler. Hatta en son açtıkları sergide de bu olayı mülki amirlere, ilgili kişilere tekrar anlatmışlar ve her seferinde de dile getiriyorlar.

Fakat bu gerçeğin dile getirilmesi artık günden güne vazgeçilmez bir hale geldi. Çünkü yaklaşık 100 bin nüfuslu yaşadığımız ve ‘il adayı’ dediğimiz şehirde maalesef kültür ve sanat alanındaki hamlelerin yetersizliği, cılız sesi, sosyal yaşantı alanında yapılacak olan bu tür girişimlerin o zayıf hali, toplumdaki gençlerimize örnek oluşturacak sanatsal aktivasyonların sergilenmesine pek meydan vermiyor. Bu yüzden de gençliğimizin zamanını boşa harcamadan değerlendirebileceği bu tür kültür ve sanat etkinliklerinin düzenleneceği, fikir teatilerinin, hatta festivallerin, resim, müzik, şiir yarışmalarının düzenleneceği kültür sanat merkezine acil ihtiyacı olduğu bir gerçek.

Serginin açılışına katılan Sayın Kaymakamımız Metin Maytalman, Belediye Başkanımız Sayın Durmuş Küçük, Emniyet Müdürümüz Sayın Mehmet Adalı, Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Ramazan Çelik ve diğer daire amirleri de bu taleplerimizin haklı olduğunu ve artık bu işin vacip olduğunu düşünerek bize bir söz daha verdiler. Umarım temelinin atıldığını görürüz.

Son olarak Sayın Belediye Başkanı Durmuş Küçük’ün yönetime geldiği günden bu yana gözlediğim kadarıyla partisini de bir yana iterek halkımıza eşit mesafede partiler üstü bir tavırla şehrimizin güzelleşmesi, modernleşmesi, çağdaşlaşması konusunda olağanüstü bir gayret gösterdiğini görüyorum. Yakın bir gelecekte de inşallah bir kültür sanat merkezinin kazandırılmasında emek harcayacağını düşünüyorum. Kendisine de bu vesileyle çok teşekkür ediyorum” dedi.

Sergiyi gezenlerden emekli öğretmen Muhittin Sümbül ise, Haluk Özyurt’un resimlerinin çok güzel olduğunu belirterek; “Özellikle 1960’lardan günümüze kadar Elbistan’ı bu denli canlı bir şekilde tuvale aktarması, resimleri daha da güzel yapmış diye düşünüyorum. Bence herkesin gezip görmesi gereken bir sergi. Sayın Haluk Özyurt’a sanata katkılarından dolayı ayrıca teşekkür ediyorum” dedi.

KATEGORİLER

• Anasayfa
• İhale İlanları
• Video Haber
• Gazetemiz

Ziyaretçi Defteri

OKU

YAZ

Elbistan'da Hava