Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, 29 Kasım 2011 Salı günü gerçekleştirdiği ihalelerle Portföy B’deki Elbistan, Malatya, Erzincan ve Elazığ Şeker Fabrikaları’nı 266 milyon dolar bedelle Kolin-Limak Ortak Girişim Grubu’na, Portföy C’deki Kastamonu, Kırşehir, Turhal, Yozgat, Çorum ve Çarşamba Şeker Fabrikaları’nı ise 656 milyon dolar bedelle Ak-Can Şeker Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye sattı.
“Fabrikalar Sudan Ucuza Gitti”
Şeker fabrikalarının satılmasına Şeker-İş Sendikası Elbistan Şubesi Başkanı İsmail Şahin’den büyük tepki geldi. Fabrikalarının özelleştirilmesi stratejisinin 2003 yılında bir İngiliz firmasının danışmanlığında belirlendiğini belirten Şahin; “O günden bu tarafa da özelleştirme gerçekleştirilememiş, o günkü değerleri itibariyle bugün o güncelliğini yitirmiş durumdadır bu satış yöntemi. Türkiye Şeker Fabrikaları varlık yöntemiyle, tüm varlıklarıyla birlikte satılmak istenmiş ve satılmıştır. Şu anda işçilerimizin konumları ne olacak belirsiz, fabrikanın çalışıp çalışmayacağı netlik kazanmamıştır. Tabi biz umut ediyoruz ki fabrikamız uzun vadeli çalışır ama şu andaki görüntüde hiçte öyle değil.
266 milyon dolara giden dört fabrikanın arazilerine baktığımız zaman, Elbistan’ın 1700 dönüm civarındaki arazisi dönümü en az 150 bin TL’den alıcı bulmaktadır. Erzincan’ın arazisi 1200 dönüm ve TOKİ, hemen yanındaki arazinin kamulaştırmasını 100 bin TL’den yapmıştır. 266 milyon dolar, Elbistan Şeker Fabrikası’nın değil, sadece fabrikanın varlıklarıdır. Çünkü dönümü 150 bin TL’den Elbistan’ın arsası 255 milyon TL yapıyor. Fabrikayı bir kenara bırakın sadece arsası 255 milyon TL. Malatya’nın 360 dönüm kadar bir arazisi vardır, bunlarda aynı zamanda 100 milyon dolara yakın bir alıcı bulacağı hesap edilmektedir. Böyle olunca bu fabrikaların sudan ucuz, beleş gittiğini düşünüyoruz. Özelleştirme İdaresi’nin bunu bu şekliyle kabul etmeyip iptal edeceğini düşünüyoruz, rekabet kurulunun bunu kabul etmeyeceğini düşünüyoruz. Aynı zamanda biz Şeker-İş Sendikası olarak mahkemeye vermiştik ve mahkemenin kararını beklemeden Özelleştirme İdaresi oldubittiye getirmek için ‘ben satıyorum’ mantığıyla hareket ederek satışa çıkarmıştır. Büyük ihtimalle 2009 yılında Danıştay’ca iptal edilen şartlarla bu satış gerçekleştirildi ve bunun da iptal edileceği düşüncesindeyiz. Onun için çalışmalarımız o yönden devam ediyor” dedi.
“2023 Türkiye’si, Şeker Fabrikaları Yok Edilerek Kurulmamalı”
Şeker fabrikalarının satılmasının çok yanlış olduğunu, bu yanlışın önüne geçilmesi için de mücadele edeceklerini kaydeden Şahin son olarak şunları söyledi; “Bundan sonra bizim yapacağımız kamuoyu oluşturmak yanlışları söylemek, yanlışların doğrulanması için mücadele vermektir. Bizi ilgilendiren konulardan biri de işçilerimizin meselesidir. Şu anda işçilerimizin meselesi de herhangi bir netlik kazanmamıştır. İşçilerimiz çalışacak mı çalışmayacak mı, özlük hakları ne olacak? Biz bu özlük haklarının tamamının var olmasını düşünüyoruz. Çalışmalarımız dün olduğu gibi bugünde devam ediyor. Biz meselemizi siyasilere, kamuoyuna anlattık. Tabi kamuoyundan da, siyasilerimizden de olumlu bir ses çıkmadı. Onlara da buradan seslenmek istiyorum. Bu fabrikalar oldubittiye getirilmek isteniyor. Onların da bu konulara el atmak gerekir. Bu memleketi seven, bu memleketi koruyan, bu memleketin varlıklarını düşünen insanların bunlara el atması gerekir, bunları irdelemesi gerekir. Bu yanlışlıklardan bir an önce dönülmelidir. Onun için buradan tüm siyasilere, başta AK Parti’ye mensup milletvekillerimize, grup başkan vekilimize seslenmek istiyoruz. Buna el atılarak bu yanlışlıkların bir an önce düzeltilmesini istiyoruz. Şeker-İş olarak burada her türlü fedakarlığa da hazır olduğumuzu söylemek istiyorum. Burada kimse bir taraf değil. Burada bu memleketin varlıklarını korumak için vardır. Bunu da herkesin bilmesi gerekir diye düşünüyorum. ‘Bu özelleştirme memleketimize hayırlı olsun’ diyemiyorum, demek istemiyorum. Çünkü hayırlı bir netice değildir. Onun için bunu da demiyorum. Tüm kamuoyunun bu yönde bizlere yardımcı olması gerekir. Bu sadece bizim meselemiz değil, esnafın, köylünün, çiftçinin, pancar ekicisin ve besicinin de meselesidir. Alan firmaların da inşaat firması olduğunu duyuyoruz. Şeker üretimi yapamayacağını düşünüyoruz. Türkiye’de şeker üretiminin, pancar ekimi olması gerekir. Elbistan Ovası buna müsaittir, Elbistan Şeker Fabrikası bu yönde verimlidir. Elbistan Şeker Fabrikası, yanlış yönetildiğini bile bile şu anda şekerin kilosunu 1,6 TL’ye mal etmektedir. Bu daha iyi bir profesyonel yapıuyla çalıştırılırsa fiyatların daha da aşağıya düşeceğini düşünüyoruz. Çevremizdeki ülkelere baktığımız zaman tümü şeker ithalatçısı ülkelerdir. Ortadoğu ülkeleri, kardeş ve Müslüman ülkeler, Libya’da, Tunus’ta, Mısır’da, Fas’ta herhangi bir şeker fabrikası yoktur. Bunlar hep şekerlerini dışarıdan almaktadır. 2023 Türkiye’si şeker fabrikalarını kapatarak, 2023 Türkiye’si şeker fabrikalarını yok ederek, 2023 Türkiye’si buralara ihraç etme düşüncesinden yoksun, yabancı devletlere Pazar olarak kurulmamalı. Biz bunları da gördüğümüz için üzülüyoruz ve bunların olmamasını istiyoruz. Temennimiz, her şeyin bu memleket için olması.”
