Ejerjisa tarafından Ekinözü’nde yapılan kandil Barajı inşaatından etkilenen Soysallı Köyü ve mezralarının baraj inşaatından dolayı yaşadıkları sıkıntıları dile getirme, köy halkı ile firma arasında köprü olmak amacıyla kurulan Soy-Der’in Başkanı İdris Göçer, köylünün hakkını savunmaya devam edeceklerini söyledi.
Beraberinde Başkan Yardımcısı Gürsel Aslan ile Bizim Elbistan Gazetesi’ni ziyaret eden İdrsi Göçer şunları söyledi; “Balık tutup yediğimiz ağaç gölgeleri, balık avladığımız çem dipleri, yüzdüğümüz çevikler, hayvanlarımızı yaydığımız otlaklar, okuduğumuz okul, namaz kıldığımız camii, üstü mertek kerpiç evlerimiz, cevizlerimiz, dutlarımız ve diğer meyve ağaçlarımız, ektiğimiz tarlalar, bostanlarımız alıçlarımız, kekliklerin sokulduğu bükler, derelerden gelen temiz içme sularımız, komşularımız akrabalarımız, arkadaşlarımız, top oynadığımız ağaç kaleler, toprak sahalarımız, üstünden suya dikildiğimiz köprümüz, yunak yuduğumuz pınarlar, hayvanları suladığımız tekneler, sığır yataklarımız, üveyik avladığımız söğütler, katık yaptığımız tulukluklar, kümeslerimiz, ahırlarımız, cami önünde üzerinde oturduğumuz hezenlar, serpme ile avladığımız sarıbalıklar, et kayası, bal kayası, geçilmez kaya, selbin dere, kömün dere, kilimin dere, yüzdükten sonra üzerine yattığımız kumlar, gülle oynadığımız damlar, kar yağdığında çocuklarımızın kaydığı bayırlar, anılarımız hayallerimizi süslediğimiz ve daha sayamadığımız yüzlercimiz.
Bunlar bizim her şeylerimiz, bizler bunlarla büyüdük ister tapulu olsun ister tapusuz olsun, bunlar bizim, çünkü bizim evimiz diyor ağaçların meyvesini biz yiyor ve diğerlerini biz kullanıyoruz. Taki Enerjisa’nın kandil barajı projesi burada yani Soysallı Köyü Pörnek ve Alişar Mezrası’nda uygulamaya başlayana kadar ve bunlar bize danışmadan bütün her şeyimizin içinden sadece üzerinde ada ve parsel yazan yerlerimizin parasını veriyor verilen parayı beğenmeyene de EPDK ya sevk ediyor, bunlarda zorla alıyorlar. Bu köylerde bir gariban çıkıp benim ağacım benim evim benim hakkım dediğinde üç beş kendini bilmez yüzüne telefon kapatıyor, bildiğine bakıyor. Benim bir tek köylümün bir damla gözyaşına o projelerin topunu değişmeyeceğim ve sonuna kadar mücadele edeceğim.
Burada benim mağdur olan huzuru bozulan köylümün üzerinde hesap yapan kimliği sıfatı ne olursa olsun karşısında olacağımı bilmesini istiyorum ve ekliyorum benim köyümde geçmişini yok ettiğimiz bir tek köylümün boynu bükük kalırsa bir sivil toplum örgütü olarak o boynu bükük vatandaş için tıpkı bir duvarın tuğlaları gibi hep bir arada büsbütün gerekirse o boynu bükük insan için o köyden çıkmayacağımızı da bilmenizi istiyorum.”