CHP Elbistan İlçe Teşkilatını ziyaret eden CHP Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat gündeme dair yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi, “Türkiye, bir yılın bütçesi üzerinde çalışmalarını devam ettiriyor. Bu bütçeye baktığımızda bir kez daha görüyoruz ki; Türkiye bir yatırımlar bütçesi ya da açıklarını azaltan, istihdam sağlayan ve Türkiye’nin önünü açan bir bütçeyle henüz daha tanışamadı. Daha çok harcama kalemleri ve personel giderleri üzerine oluşturulmuş, faiz giderleri tutsak olmuş bir bütçe. Biz, bakanlıklar ve kurumlar nezdinde hazırlanan bütçeye itirazlarımızı parlamentoda dile getirdik.
İktidarın elinden gelse, bütçe üzerindeki eleştirileri kimseye duyurmadan kapalı bir oturumda yapmayı düşünüyor. Meclisten yapılan yayını kısaltarak, zaman zaman keserek bunu gerçekleştirmeyi amaçlıyor. Zaman zaman meclisteki çoğunlukla milletvekillerimiz üzerinde bir baskı kurmaya çalışarak bu saltanatlarını devam ettirmek istiyorlar.
Diğer yandan elektrik dağıtım ihaleleri ile yapılan özelleştirmeler vatandaşa ayrı bir yük getiriyor. Komisyon üyesi olduğum 3 bakanlıkta da CHP grup sözcüsüyüm. Enerji Bakanlığı’nın bütçesi üzerinde yaptığım konuşmada bölgemizi de ilgilendiren bir konunun üzerinde durdum. Elektrik dağıtım özelleştirme ihalesi olan Akedaş’ın uygulamaları ile ilgili olarak ayrıntılı bir konuşma yaptım.
60 milyon dolara özelleştirilen ve değeri 600 milyon dolar olduğu tespit edilen bu uygulamanın halkımıza, devletimize ve milletimize hiçbir faydasının olmadığı ortaya çıkmıştır. Şuanda 13 ayrı fon ve vergiyle vatandaşlarımız alakasız bir faturayla ödeme yapıyorlar. İktidarın bütün bunları özelleştirirken, özellikle kurumları zarar ediyormuş gibi göstererek çok ucuza sattıkları herkesçe biliniyor.
Yatırım Amaçlı Bir Bütçe Görmedik
Dev kurumlar birilerine resmen peşkeş çekildi. En son Elbistan Şeker Fabrikası da dâhil olmak üzere 12 şeker fabrikası özelleştirildi. Daha önce de 200’e yakın kurum özelleştirildi. Bu durumun vahameti herkesçe bilinmiyor. Bu kurumlar, değerlerinin 10’da 1’ine tekabül eden rakamlarla özelleştiriliyor. Bu özelleştirmelerde yeterlilik alan firmalar da genellikle iktidara çok yakın olanlar.
Ben, vatandaşlarımızın faturasını öderken TRT’ye ayrılan paydan tutunda Türkiye’de yapılacak yatırımlar, depremde alınan vergiler dâhil 13 kalem vergi ödemesi mecburiyetinin olmadığını düşünüyorum. Ama görülüyor ki yatırım yapmadan sadece borç ve faiz ödemeleriyle bir bütçe ancak bu kadar gidebilir. Bir Maliye Bakanı ‘deprem için toplanan paralarla yol yaptık, okul ve hastane yaptık’ diyor. Böyle bir şey olamaz. Yatırım amaçlı bir bütçe görmedik” dedi.
Türkiye’yi Zor Günler Bekliyor
Özbolat ayrıca Türkiye’nin bir kriz olabilir tartışmasının içerisinde olduğunu ve Türkiye’yi zor günlerin beklediğini söyledi, “Bütün itirazlarımıza rağmen hükümet bildiğini okuyor. Bu gidişin gidiş olmadığını artık onlar da biliyor. Bakanları çıkıyor, Türkiye’de bir kriz olabilir tartışması açıyorlar. Birisi ‘teğet geçecek’ birisi ‘teğet geçmeyecek’ diyor. Türkiye’yi zor günlerin beklediği ortada.
Yunanistan ekonomisi iflas etti. Güney Kıbrıs, ekonomisi iflas etmiş bir ana devletin uzantısı. Akdeniz’in dört bir yanında dev platformlarla petrol arıyor ve sonuca ulaşıyor. Biz, petrol aramaları için TPAO’ya bütçeden para vermiyoruz. Piri Resi diye balıkçı teknesinden bozma bir gemiciğimiz var. O gidiyor. Bir fırtına olsa batar, rezil oluruz diye çok korktuk. Hem de donanmanın eşliğinde gönderdiler. Gitti bir dolaştı geldi. Bazen gizli bir elin bizim kendi doğalgaz ve petrol kaynaklarımızı aramamıza engel mi oluyor diye düşünüyorum. Bakan’ın hemen açıklaması geldi: “Shell’i ve BP’yi göreve çağırıyorum. Türkiye sınırları içerisinde gelin petrol arayın. Paylaşalım.” Bu ifade, başka ülkelere ve emperyalistlere bağımlı olmanın çok açık bir göstergesidir” ifadelerine yer verdi
Van Hayalet Şehre Döndü
Geçtiğimiz günlerde Van ilinde meydana gelen deprem konusunda da açıklama yapan Özbolat Van ilinin hayalet şehre döndüğünü söyledi, “Yeni bir yıla doğru giderken, Van’da meydana gelen deprem hala bir yürek acısı olarak devam ediyor. CHP olarak bütün milletvekillerimizle Van’ı ziyaret ediyoruz. Görüyoruz ama Van’da yaşanan sıkıntılar medyada yer almamaya başladı. 1 buçuk milyonluk kent hayalet şehre döndü. İnsanlar çadırlarda korunması ve ısınma ihtiyacı sağlanmadan tam bir insanlık dramı yaşıyor” dedi.
Baskılar Her Geçen Gün Artıyor
Özbolat sözlerinin devamında, “35 tane Kanun Hükmünde Kararname çıkardılar, Anayasa Mahkemesi ne yazık ki gene Haşim Kılıç’ın oyuyla bunları iptal etmedi. Ama bu kararlar daha meclise gelmedi ve biz görüşemedik. Kendilerine hükümete ait olmayan bir güçle Türkiye Cumhuriyeti’ni yöneten bir anlayış. Neresinden baksanız; her yerinde haksızlıkların ve usulsüzlüklerin olduğu bir yönetim anlayışı var. Bunun öfkesini bizim belediyelerimize operasyonlar yaparak almaya, kendi yolsuzluklarını gizlemeye çalışıyorlar.
Baskılar her geçen gün artıyor. Yargı üzerindeki bizim tereddütlerimiz ve kuşkularımız her geçen gün doğrulanıyor. Deniz Feneri soruşturmasındaki 3 savcı tam karar verme aşamasındayken görevden alındı. Adamlarla ilgili dava açıldı. ‘Siz, bizim yolsuzluklarımızı araştıramazsınız. Araştırırsanız başınıza bin türlü işler getiririz.’diyen bir hükümet. Ama her şeyin bir sonu var.”
CHP Türkiye’nin Teminatıdır
Özbolat, açıklamalarının devamında ise, “Cumhuriyet Halk Partisi olarak, Genel Başkanımız, parlamento grubumuz, il-ilçe örgütlerimizle ve belediye başkanlarımızla bir uyum içerisinde iktidarın yollarını nasıl kurabiliriz fikrini çalışıyoruz. Partimiz yıllardır muhalefette olmanın verdiği sıkıntıyla bir dönemi daha devam ettiriyor. Ben, 2. dönem parlamentoda bir dönem öncesinde görmediğim, çok daha iyi bir çalışmayla başarılı bir sonuç alacağımıza inanıyorum.
Partimiz içerisinde sıkıntılar, tartışmalar, yarışlar olabilir ama Cumhuriyet Halk Partisi bir kurum olarak Türkiye’nin teminatıdır. Cumhuriyet Halk Partisi’ni sendeletmeye, geri adım attırmaya ve yok etmeye hiç kimsenin gücü yetmez, yetmedi, yetmeyecek. Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz, önümüzdeki yıl yapılacak kongrelerimizde ve genel kurulumuzda yeniden iktidar olmaya aday bir parti olarak genel başkanımızın yanında yer alacağız. Spekülasyonlar ya da yorumlar bizi çok fazla ilgilendirmiyor.
CHP Dilekçe İle Kurulan Bir Parti Değil
Cumhuriyet Halk Partisi’ne bu ülkenin çok ihtiyacı var. Cumhuriyet Halk Partisi, sadece dilekçeyle kurulan bir parti değildi. Cumhuriyet Halk Partisi savaş meydanlarında kurulmuştur. Bu son 30 yıl içerisinde aşağı yukarı 100’ün üzerinde parti kuruldu ve ne yazık ki 100’ün üzerinde parti de tarihin karanlıklarına gömüldü. Cumhuriyet Halk Partisi’ni 12 Eylül anlayışının kapatmasına rağmen, Cumhuriyet Halk Partisi kendi küllerinden doğmuş ve yüzde 26 oy almıştır. Bunun bilinci ve haklı sahiplenmesi içerisindeyiz.
Bizim oylarımız çok kıymetli. Biz oylarımızı hükümet imkânları, devlet olanakları, yöneticilerin baskıları ya da fonlardan paralarla ve baskılarla almıyoruz. Biz oylarımızı bütün bu baskılara direnen insanların oylarından alıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Olacak
CHP Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özpolat son günlerde ülke gündeminde düşmeyen Cumhurbaşkanlığı seçim süreleri konusuna değinerek, “Cumhurbaşkanı’nın görev süresi 5 yıl olması gerekiyor. Ayrıca yeni Cumhurbaşkanı ise Recep Tayip Erdoğan olacak” dedi.
“Bütçe görüşmeleri sırasında tarihte ilk defa Başbakan, bütçe görüşmelerine katılamadı. Allah büyük şifalar versin. Sayın Başbakan, bir ameliyat geçirdi, rahatsız. Sayın Başbakan’ın artık her gün çok yoğun olan temposunu devam ettiremeyecek bir rahatsızlığının olduğunu hissediyoruz. Açıklamalar ne kadar doğru bilmiyoruz ama AKP içerisindeki çatlaklar ve bir takım başkaldırıların Başbakan’ın rahatsızlığı ile ilgili olduğunu düşünüyoruz.
Ben, Cumhurbaşkanlığı görev süresinin 7 yıl mı 5 yıl mı olduğunun tartışıldığı bugünler de bu konunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Biz, Cumhurbaşkanı’nın görev süresinin 2012 yılında dolduğunu düşünüyoruz. Bütün hukukçular da böyle düşünüyor. YSK, Meclis Başkanı hatta Cumhurbaşkanı’nın kendisi de görev süresinin ne zaman bittiğini bilmiyor.
Birileri çıkıp dilinin ucuyla ‘7 yıl’ diyor ama öyle olmadığını 2012’de göreceksiniz. Cumhurbaşkanlığı seçimleri 2012 yılında yapılacak. Tayyip Bey, muhtemelen Cumhurbaşkanı olacak ama AKP’nin Tayyip Bey’den sonraki genel başkanı, başbakanı kim olur onu bilemiyoruz. Ama epey bir aday olacakmış gibi gözüküyor” diyerek sözlerini tamamladı.