Diyanet-Sen Elbistan İlçe Temsilcisi Ahmet Çelik, Eğitim-Sen Elbistan İlçe Temsilcisi Abidin Kul’a cevaben yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi, “Eğitim-Sen Temsilcisi Abidin Kul Diyanet ve Diyanet camiasına olan rahatsızlığı tarafımızdan kabullenilemez bir açıklamadır. Eğitimci bir insanın böyle akla ziyan açıklaması ve dine olan bakışı bizleri ürpertmiştir. Bu kadar din düşmanlığı, mayası İslam’la yoğrulmuş bu aziz milleti derinden yaralamıştır. Diyanet İşleri Başkanlığı hiçbir siyasi partinin cirit attığı yer olmamış ve olmayacaktır. Dinin referans gösterilmesi bu insanları neden bu kadar rahatsız etmiştir. Papazlardan, hahamlardan, rahatsız olmayanlar imamlardan neden rahatsız olmuşlardır. Ahlaklı, vatanını ve milletini seven, eğiticisine saygı ve sevgi duyan nesiller hep dini referanslı yetişen toplumlardan meydana gelmiştir.28 Şubat post modern darbesinden önce Kur’an Kurslarındaki yaş sınırı pedagojik açıdan sakınca taşımazken, bu yasağa şakşak çalanların şimdi bunu sakıncalı görmeleri gayet doğaldır. ‘Kutlu Doğum Haftası’ yerine acaba bu millet neyi kutlamalı onu da açıklamalı ve izah etmeliler. Noel bayramını mı kutlamalı bu yüce millet. Bu aziz millet peygamberini onun doğum ve ebedi aleme göçünü hiçbir zaman unutmamış ve unutmayacaktır. Bunun fırsatını da 28 Şubat'ın beşli çetelerine asla vermeyecektir. Peygamberinden rahatsızlık duyan bir öğretmenin çocuğuna eğitim vermesini bu millet hiçbir zaman içine sindiremeyecek ve bu kafalar bu aziz milletten cevabını en güzel şekilde alacaktır. Hıristiyan tapınaklarına, kilise ve havralara, Nemrutların heykellerine düzenlenen ziyaretlerden rahatsızlık duymayan ama peygamberinin doğduğu yerleri ve kendisini yaratan Rabbinin evine Umre düzenlenmesinden rahatsızlık duyan, Nemrut zihniyetindeki insanları da Rabbime havale ediyorum. Böyle bir organize yapan insanlara bu yüce millet müteşekkirdir. Fransız ve Amerikan kolejlerinde düzenlenen dinsel etkinliklerden rahatsız olmayan bu mefkure İslam’dan neden bu kadar rahatsız olmuştur. Peygamberinin yaşadığı beldeleri ziyaret eden çocukların değil de, bundan rahatsız olanların pedagojik açıdan rahatsız oldukları açıklamalarıyla gün yüzüne çıkmıştır. Zorunlu din dersini 1980 darbecileri yapmış ve yaptıkları en hayırlı iş bu olmuştur. Darbecilere o zaman alkış tutanlar bunu neden istememiştir o zaman?
Diyanet İşleri Başkanlığı bu ülkede hiçbir zaman tartışma konusu olmamış; bütçesi bütün siyasi partilerin tam desteğiyle çıkarılmış bir kurumdur.
Din Görevlileri bu vatan için varını yoğunu ortaya koymuş, eğitimcilerin okula getiremedikleri kız çocuklarını okumak için onlar ikna ederek eğitilmesini sağlamış, fakir öğrencilerin eğitim masraflarını yerine göre karşılamış, okul aile birliği başkanlıklarıyla vatan sevdalısı öğretmenlerimize destek olmuş, hutbeleriyle insanlarımıza çocuklarını okutmalarını, öğrencilere öğretmenlerine saygılı olmalarını tavsiye etmişlerdir. Camilerde eğitim hutbesi okunurken görmeyen gözlerin ve beşli çetelerin düşündüklerini düşünmedik ve asla da düşünmeyeceğiz.
Eğitime olan desteğimiz bu din ve Diyanet düşmanlığına rağmen daha da heyecanla devam edecek bu milletin muasır medeniyetler seviyesine çıkması için elimizden gelen desteği vatan sevdalısı eğitimcilerimizle hep beraber sürdürmeye devam edeceğiz.
Din görevlileri olarak yapılan bu açıklamayı kınamayı dahi uygun görmüyor, bu zihniyet fakiri insanları aziz ve yüce Müslüman Türk milletinin engin ferasetine bırakıyor, bu sendikada üye olan değerli öğretmenlerimizin nasıl bir değirmene su taşıdıklarını iyi görmeleri ve dinin den rahatsız olan bu taifeyle bir olmamalarını tavsiye ediyorum. Cenab-ı Allah bu insanlara fırsat vermesin ve ıslah eylesin. Türkiye Diyanet’siz Diyanet-Sen’siz olmaz” dedi.
Tavsiye Et
| 
Yorum Yaz
Yorum Sayısı
Tarih
