CHP Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat, Türkiye Büyük millet Meclisi’nde gündem dışı söz alarak Çöllolar Kömür Sahası’nda yaklaşık 1 yıl önce meydana gelen göçüğü dile getirdi.
Özbolat, konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “Afşin-Elbistan Çöllolar kömür havzasındaki ilk göçük 6 Şubat 2011 Pazar günü saat dört sıralarında meydana gelmiş, bu olayda elli bir yaşındaki Yaşar Alkaya hayatını kaybetmişti. Bu olaydan dört gün sonra, 10 Şubat 2011 Perşembe günü saat on sıralarında ikinci göçük meydana gelmiş, Ruşen Demir isimli işçi hayatını kaybetmiş, jeoloji mühendisi Halil Tatlı, maden mühendisi Nail Yılmaz, işçiler Hacı Mehmet İpek, Muhsin Koşan, Kemal Elmas, Adnan Demir, Turan Gökhan, Aydoğan Polat ve Cuma Yıldırım toprak altında kalmıştı.
Bir bölge milletvekili olarak, hemen olay yerine, incelemelerde bulunmak için Kahramanmaraş'a gittim. Maalesef karşılaştığım manzara içler acısıydı; 150 bin metrekare alan içerisinde 100 milyon metreküp toprak ve kömür bir anda 40 metre yüksekliğinde bir alanı doldurmuştu. Olayın hemen ardından ortaya birçok iddia atıldı; mühendislerin gerekli fizibilite çalışmalarını yapmadığından tutun da madende birtakım çatlamalar olduğu ve bu kamyonların çatlakları doldurabilmek için taşları getirip o çatlakları doldurup üzerinden öyle geçmeye çalıştıkları gibi birtakım şeyler söylendi. Bu iddiaların en vahimi ve üzerinde en çok durulması gerekeni ise şuydu: A Termik Santraline kömür çıkarılan madende, kömür 190 metreden çıkarılıyordu ve sondaj kuyusunun derinliği en az 190 metreye kadar iniyordu. Buraya dikkat edin değerli milletvekilleri, ‘en az 190 metre’ diyorum çünkü olması gereken derinlik zaten budur.
Toprağı kazarsınız ve bu kömürle beraber yer altı suları karşınıza çıkar, bunları dışarıya çıkarmak için de sondaj kuyusundan faydalanırsınız. B Termik Santralinde ise kömür 150-160 metre mesafeden çıkarılıyordu ve ne hikmetse, sondaj kuyuları 90 metre mesafede kalmıştı yani arada bir 60-70 metrelik çok büyük bir mesafe var ki bunun neden böyle yapıldığını anlamak mümkün değil. Bununla beraber, bölgenin çok yakınından geçen Hurman Çayı'nın sularını da hesaba katarsak facianın adım adım geldiğini anlamak zor değil. Madene o kadar yakın olan bölgedeki Hurman Çayı'nın zaten beton kanalların içine alınması ve suların kömür madenine karışmasının engellenmesi gerekiyordu. Peki, bu kadar hata üst üste nasıl yapıldı sayın milletvekilleri?
Gene iddialara göre, devlet belli bir tarihe kadar Çöllolar B Termik Santraline kömür veren özel sektör firmasına yüzde 50'lik bonus uygulamasına geçmişti. Yani 10 liralık kömür getirene 15 lira fiyat veriliyordu. Yani bonus kazanmak isteyen firma güvenliği hiçe saymış ve ihlal etmiş oluyordu.
Değerli milletvekilleri, olayın ardından, bir milletvekili olarak Meclisimizin yasama kanallarını çalıştırmaya çalıştım, yazılı soru önergesiyle işe başladım ve tatmin edici bir cevap alamadım. Daha sonra ise Meclis araştırması açılması için önerge verdim, her zamanki gibi kadük oldu.
12 Ekim 2011 tarihinde tekrar bir önergeyle, toprak altında kalan vatandaşlarımızın çıkartılmasıyla ilgili herhangi bir çalışma olup olmadığını sordum, cevap geldi: "Heyelan bölgesine su girişinin önlenmesi, sahanın stabilitesinin takibi, yer altı ve yer üstü drenaj çalışmaları." şeklinde kocaman bir hiç.
Zaten anladığım kadarıyla, firma yetkilileri bölgeye bir anıt mezar yapmak için toprak altında kalan vatandaşlarımızın ailelerinden ve yakınlarından imza toplamaya çalışıyor. Yani bunun Türkçesi, artık bölgede herhangi bir şekilde arama kurtarma faaliyeti olmayacağıdır. Toprak altında kalanların yakınlarına, ailelerine Allah'tan sabır diliyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; denetimsiz ve kuralsız çalışan kaza riskine açık madenciliğin önüne geçilmelidir. Özelleştirmelere, taşeronlaştırmalara derhâl son verilmelidir. İnsanı merkezine almayan, en kısa sürede en fazla kârı hedefleyen, günlük çalışma süresi uzun, ücreti düşük güvencesiz çalışma ortadan kaldırılmalıdır. Özellikle maden işletmelerinde maliyet unsuru olarak görülüp uygulanmayan işçi sağlığı ve güvenliği önlemleri tam olarak uygulanmalıdır.”