Çelik yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi, “Bugün Yüce Rabbimizin bütün âlemlere gönderdiği en son rahmet elçisi Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa’nın hicri takvimle Mevlid Kandilini idrak edeceğiz. Sevgili Peygamberimizi anlatan en güzel kavram şüphesiz rahmettir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de Resul-i Ekrem’e hitaben; ‘Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.’ (Enbiyâ 21/107) buyrulmuştur. Sevgili Peygamberimiz de kendisinin rahmet Peygamberi olduğunu ve bu rahmeti yeryüzünde egemen kılmak için her türlü sıkıntı ve meşakkate katlanmaya razı olduğunu ifade etmiştir. Bugün Hz.Peygamber’in, merhamet etmeye ve müsamaha göstermeye yönelik insanlığa sunduğu zengin mirastan yararlanmak ve sosyal yapımızda aksayan unsurların çözümünde bu dinamik değeri harekete geçirmek gerekmektedir. Bu çerçevede bir kardeşlik ve merhamet eğitimi ve merhamet kültürü seferberliğine muhtacız.
İnsanın iç güzelliğini yansıtan kardeşlik ve merhamet duygusunun en somut tezahürlerinden olan hasbilik, isar ve diğerkâmlık gibi toplum dayanışmasının temel dinamiklerinin adlarının bile unutulduğu, bunların yerini, daha çok kazanmanın, daha çok tüketmenin, bencilliğin ve öğretilmiş bir şiddetin aldığı sosyal yapılar, insanları mutsuzluğa mahkûm etmektedir.
O, SAV bize öğretmiştir ki, hiçbir insan yaşadığı topluma kayıtsız kalamaz, inanan insan için ise yanı başında acı çeken bir insana, gözyaşı döken bir ihtiyaç sahibine, geleceğe dönük ümitlerini daha hayatının baharında kaybetmek üzere olan bir yetime sırt dönmek, Allah’ın rızasına, Rabbin vaat ettiği sonsuz güzellikteki cennet nimetlerine ve insanın yeryüzüne gönderiliş misyonuna yüz çevirmektir. Kur’an Kerim kendine has üslubu ile “Rabbimiz kendi üzerine merhameti yazdı” diyerek (En’am, 6/54) insanların aynı şekilde birbirlerine ve çevrelerinde bulunan tüm varlıklara acıma hissiyle yaklaşmalarını istemiştir. “Merhametlilerin en merhametlisi” tarafından insanlığın son ümidi olarak gönderilen Hz. Peygamber, birbirlerini sevme, birbirlerine merhamet ve şefkat göstererek bütünleşme konusunda “bir vücudun organlarından farksız olan” bir toplum oluşturmakla görevlendirilmiştir. Dolayısıyla barbarlığın yaşam tarzı haline geldiği Câhiliye toplumunu şefkat, insaf ve adalet ile tanıştıran Rahmet Elçisi’nin izlediği yöntemler, belirlediği ilkeler, benimsediği tavırlar, aldığı kararlar kısacası merhameti ve kardeşliği öğretirken harcadığı çabalar modern zamanların insanı ile bir kez daha buluşturulmalıdır. Hz. Peygamber’in izinde fiilî bir kardeşlik ve merhamet seferberliğinin başlatılması gerekmektedir. Böylelikle televizyon ekranlarından bilgisayar oyunlarına, anne-baba-evlat üçgeninden eşler arası iletişime, siyasetten sanata, spordan eğitime hayatın her alanında şiddetin en acı örnekleriyle yüzleşmek durumunda kalan insanımız için nübüvvetin kardeşlik ve merhamet pınarına başvurulacak; kirlenen gönüller arınacak, kardeşlik ve merhameti okulda, evde, iş yerinde, çarşıda, sokakta kısacası hayat nerede devam ediyorsa orada hâkim kılacak şekilde eğitim sürecine dâhil etmenin gereği bu çerçevede çabalara zemin hazırlayacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle Mevlid Kandili’nizi tebrik ediyor, Sevgili Peygamberimizin doğum günü münasebetiyle, başta Elbistan’ımız, ülkemiz ve İslâm dünyası olmak üzere tüm insanlığın Rahmet Peygamberinin rahmet yüklü mesajlarından nasibdar olmasını Cenab-ı Mevlâ’dan niyaz ediyorum” dedi.