Afşin Elbistan A Termik Santralı nizamiyesi önünde bir araya gelen yöre halkı işçi alımında yaşanan bu olumsuzlukların giderilmesini isteyerek mağdur edildiklerini ifade ettiler.
Grup adına açıklama yapan sınava giren işçi adaylarından Fatih Zincirkıran, daha önce ellerinden alınan arazilerin karşılığında iş sözü verildiğini iddia ederek son yapılan işçi alımında ise yüzde 70 oranında başka illerden insanın olduğunu belirtti.
Zincirkıran yaptığı açıklamada, “Bizler bu ülkede eşitliğe ve hukukun üstünlüğüne inanan yöre halkının binlerce işsizinden sadece bir avuç mağdur insanlarız. Söz konusu sınav anayasa ve kanunlara aykırı olduğu gibi adalete de ters düşmektedir.
Şöyle ki: EÜAŞ’ın daha önce yapmış olduğu mülakatta yöre halkı yüzde 97 oranla işe girmeye hak kazanırken, bu oran hatalarla dolu sınav yapılarak yüzde 30 a düşmüş ve yüzde 70 oranında Türkiye'nin çeşitli illerinden mağdur olmayan insanlar işe alınmış ve pozitif ayrımcılık yapılarak, kamulaştırma mağduru belgemiz ve öncelikli işe girme hakkımız olmasına rağmen bizler hakkımız olan işe kabul görülmedik.
Asıl Kamulaştırılması olan ve arazisi yok denecek kadar az olan, çiftçiliği ellerinden alınan ve yapacak başkaca bir mesleği bulunmayan Bakraç- Kuşkayası-Sinekli-Hurman-Karagöz-Çoğulhan kasabası-Alemdar kasabası gibi köy ve kasaba halkından yok denecek kadar işe giren kimse olmadığı gibi şuan geçimini sağlayacak 1 metrekare arazisi bile kalmayan binlerce vatandaşımız bulunmaktadır.
Kendimden örnek verecek olursam bana yönelik açıklamaların altınını çizerek anlatmak istiyorum. EÜAŞ Kamulaştırma ve Emlak dairesinden görevinin ne olduğu belli olmayan ve kendisini bu kurumun sahibi ve yetkilisi gibi lanse ettiren bir kişi, bana ve benim gibi 2007 yıllarında arazisi kamulaştırılan onlarca yöre halkına işe girmemiz vaadi ile hakkımız olan kamulaştırılma parası ek ödemeden vazgeçirtmiş ve paramızı alamadığımız gibi 5 yıldır beklediğimiz işe girme önceliği ve hakkımızda bu sınavla elimizden alınmıştır. Bizlere bunu yaparken diğer taraftan ise Maden sahası olmayan yerlere insanlara mağduriyet belgesi verilmemesi gerekirken, mağduriyet belgesi vermiştir. Örnek verecek olursam kül döküm sahaları bunun en büyük kanıtı ve ispatıdır. Buralar maden bölgesi olmadığı halde mağduriyet belgesi verilmiştir.
En önemlisi ise benim gibi kamulaştırma belgesi olanların sınavdan muaf olduğu halde sınava tabi tutulmalarıdır. Açıklayacak olursam- 3213 Sayılı Maden Kanunu Kapsamına Giren Madenlerin Çıkartılması veya Bunun İçin Gerekli Olan İşletme ve Arama Faaliyetleri Sebebiyle Taşınmaz Malları Tamamen Kamulaştırılanlara, Kamu Kurum ve Kuruluşlarının, Daimi İşçi Taleplerine Göndermede Öncelik Tanınmasına İlişkin Bakanlar Kurulunun 07/06/2002 tarih ve 2002/4671 sayılı Kararı çerçevesinde kamulaştırmayı yapan kamu kurum ve kuruluşu tarafından kamulaştırmanın yapıldığı yerde işe alınacaklar.
Buradan en başta Sayın Başbakan, Enerji Bakanı, yöre milletvekilleri ve tüm yetkililere sesleniyorum. Adalet mi bu? Ben ve benim gibi çaresiz insanların hakkının yenmesine daha ne kadar göz yumacaksınız? Tüyü bitmemiş yetimin hakkını kim nasıl ödeyecek ve bu adalet nasıl tecelli edecek? Sonra kulaklarımıza gelen söylentiler arasında soruların satıldığı ve para karşılığı işe girenler olduğu dedikoduları var. Bunlarında araştırılarak içimizin rahatlatılması gerekmektedir.
En önemli eşitsizliklerden biride 5 metrekare arazi ile sözde mağduriyet belgesini alarak başka memleket ve yörelerden insanlar işe girerken ben hayatım boyunca edinmiş olduğum ve geçimimi sağlamaya çalıştığım 5 bin 300 metrekare arazi ile evimin içinde olan ve her türlü külünü pisliğini yuttuğum kurumda işe giremiyorum?
Şuan işsiz olduğum için evimi ve çocuklarımı geride bırakarak Arabistan 'a çalışmaya gitmenin yollarına bakıyorum ve bu durum benim çok zoruma gidiyor, kendi ülkemde ve memleketimde işe girme imkânım varken gurbete gitmenin yollarını aramam ne kadar çaresiz ve içler acısı bir durumda olduğumu ve bizlerin sahipsiz olduğunun yegâne göstergesidir, ben ve benim gibi çaresiz insanları bu hallere getirenler utansın” dedi.
Yapılan basın açıklamasın ardından yöre halkı sessizce dağıldı.
