">

       
    Anasayfa | Eczanelerimiz | İletişim-Künye | Resmi Kurum telefonları | Haber Ara | Sitene Ekle | RSS Kaynağı

HABER ARA


Gelişmiş Arama

EN ÇOK OKUNANLAR

Takvim

Sayaç

"Zorunlu Eğitim 15 Yıla Çıkarılmalıdır"

Eğitim-Sen Elbistan Temsilcisi Abidin Kul, zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılmasıyla ilgili bir açıklama yaparak hükümetin zorunlu eğitimi kademeli hale getirme uygulaması ile eğitim sisteminden çok, kendi siyasal-ideolojik hedeflerini gerçekleştirme amacıyla hareket ettiğini öne sürerek; "AKP Hükümeti ve Milli Eğitim Bakanlığı böyle bir amaçlarının olmadığını ispat etmek istiyorlarsa gerekli altyapı hazırlıklarını yaparak zorunlu eğitimi 3-4 ve 5-6 yaş olmak üzere 2 yıl okul öncesi, 9 yıl ilköğretim ve 4 yıl ortaöğretim olmak üzere 15 yıla çıkarmalıdır" dedi.

Yorumlar  Yorum Sayısı : 0 Tarih  Tarih : 24 ?ubat 2012 09:51

Zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılmasına ilişkin tartışmalar başta eğitim sendikaları olmak üzere birçok çevrede devam ederken, Eğitim-Sen Elbistan Temsilcisi Abidin Kul ise yapmış olduğu yazılı açıklamada zorunlu eğitimin 15 yıla çıkarılması gerektiğini söyledi.

Kul, açıklamalarında şu ifadelere yer verdi; “AKP’nin, iktidarda olduğu 9 yıl içinde eğitim sistemini okul öncesinden yükseköğretime kadar kendi siyasal-ideolojik çizgisine uygun olarak biçimlendirmeye çalıştığı bilinmektedir. Geçtiğimiz yıllar içinde eğitim sisteminin yapboz tahtasına çevrilmesi yetmezmiş gibi şimdi de bizzat iktidar partisinin önerisiyle zorunlu eğitimin kendi içinde kademelendirilerek 12 yıla çıkarılmasına yönelik adımlar atılmaya başlanmıştır. 

18. Milli Eğitim Şurası’nda hükümete yakın sendikaların ve bakanlık bürokratlarının birlikte hareket etmeleri ile “tavsiye kararı olarak alınan” “1+4+4+4” şeklinde formüle edilen 13 yıllık zorunlu eğitim, okul öncesi zorunlu olmaktan çıkarılarak, “4+4+4 kademeli eğitim” şeklinde düzenlenmiş ve konu ile ilgili kanun teklifi iktidar partisi tarafından TBMM’ye sunulmuştur. Yapılması planlanan düzenlemeye göre 8 yıllık kesintisiz eğitim kaldırılacak ve yerine 4+4+4'ten oluşan kademeli sistem getirilecektir. 

Yeni sistemde ilköğretimin 4+4 şeklinde iki kademeden oluşacağı, üçüncü 4 yılın “ortaöğretim” olması ve lise eğitiminin temel eğitim kapsamına alınarak zorunlu olması amaçlanmaktadır. Burada yapılması planlanan ve düzenlemenin bizce esas amacını oluşturan nokta ilk dört yılı bitiren öğrencinin halen devam ettiği ilköğretim okuluna devam edebileceği gibi başka bir okulun “ikinci kademesine” devam edebilmesinin önünün açılmasıdır. Böyle bir düzenleme yapılması ister istemez ilköğretim dördüncü sınıftan itibaren öğrencilerin, 8 yıllık kesintisiz eğitim nedeniyle kapanan imam hatip okullarının 6. 7. ve 8. sınıfa denk gelen bölümlerinin yeniden canlandırılmasına yönelik olduğunu akla getirmektedir. 

Bu aşamada öngörülen bir diğer önemli ve tehlikeli değişiklik, zorunlu temel eğitime öğrencilerin 4. sınıftan sonra dışarıdan açık öğretim ile devam edilebilmesinin önünün açılması ve çocukların dolayısıyla okuldan ve okul ortamından uzaklaştırılmasıdır. Teklifin yasalaşması durumunda 4. sınıftan itibaren “örgün eğitimi” ortadan kalkacak ve öğrencilerin hem açık öğretime hem de Kuran kurslarına aynı anda devam etmesinin önünü açılacaktır. 

TBMM’ye sunulan kanun teklifi ile İlköğretim ve Eğitim Kanunu, Milli Eğitim Temel Kanunu ve 8 yıllık kesintisiz temel eğitimi getirmek için 1997 yılında çıkarılan 4306 sayılı kanunda değişiklik yapılacaktır. Her ne kadar “kademeli zorunlu eğitim” düzenlemesi 5. sınıftan itibaren çocukları “mesleğe yöneltme” gibi bir gerekçe ile dile getiriliyor olsa da ilköğretim dördüncü sınıfta okuyan bir çocuğun pedagojik olarak, kendi iradesiyle meslek seçimine nasıl yöneltileceği, mevcut eğitim sistemi ve eğitimin niteliği açısından büyük bir soru işaretidir. 

Eğitim-Sen olarak daha önce de vurguladığımız gibi, söz konusu teklifin amacının tek başına Türkiye’de zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılması olmadığını bir kez daha vurgulama ihtiyacı hissediyoruz. Söz konusu düzenlemenin hangi amaçla yapıldığını anlamak için başbakanın “dindar nesil yetiştirmek istiyoruz” açıklamasına bakmak yeterlidir. 

Geçtiğimiz 9 yıl içinde eğitim politikalarının oluşturulması ve yürütülmesinden müfredatın içeriğinin dinsel söylemlerle değiştirilmesine, oradan hükümetin sözünden çıkmayan yönetici kadrolarının seçimine kadar eğitim sistemimiz ağırlıkla dinsel referanslarla yeniden biçimlendirilmiştir. Ortaokulların yeniden devreye girmesi demek olan bu düzenlemenin, zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılmasından çok, AKP’nin arka bahçesi olarak gördüğü imam hatip okullarının önünü açmak olduğu tartışma götürmez bir gerçektir. Zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılmasının bu amacı gerçekleştirmek için bir “kılıf” olarak kullanılması, iktidar partisinin samimiyetsizliğinin somut bir göstergesidir.  

Eğitim-Sen olarak eğitim politikaları belirlenirken, bilimsel veriler ve gerçek ihtiyaçlar üzerinden belirlemeler yapılması ve siyasi iktidarın siyasal tercihleri üzerinden öğrencilerin geleceği ile oynanmaması gerektiğini savunuyoruz. Hükümet ve Milli Eğitim Bakanlığı zorunlu eğitimi kademeli hale getirme uygulaması ile eğitim sisteminden çok, kendi siyasal-ideolojik hedeflerini gerçekleştirme amacıyla hareket etmektedir. AKP Hükümeti ve Milli Eğitim Bakanlığı böyle bir amaçlarının olmadığını ispat etmek istiyorlarsa gerekli altyapı hazırlıklarını yaparak zorunlu eğitimi 3-4 ve 5-6 yaş olmak üzere 2 yıl okul öncesi, 9 yıl ilköğretim ve 4 yıl ortaöğretim olmak üzere 15 yıla çıkarmalıdır.

Eğitim-Sen, ders programlarının yeniden gözden geçirilerek zenginleştirilmesi ile ilgili önlemlerle birlikte zorunlu eğitimin iktidar partisinin ve Başbakan’ın siyasal hedeflerine ulaşmasını sağlamak için değil; öğrencilerimizin daha nitelikli, laik, bilimsel ve demokratik bir eğitim sürecinden geçmesini sağlayacak biçimde düzenlenmesini savunmaktadır. 

Öğrencilerimiz, okul öncesi ve ilköğretim süresince ilgi ve yetenekleri doğrultusunda rehberlik ve yönlendirme eğitimi almaları ve hangi mesleğe yöneleceklerini kendileri belirlemelidir. Mesleğe yöneltme, AKP’nin hedeflediği gibi “dindar nesil yetiştirme” fabrikaları olarak görülen ve ağırlıklı olarak dini eğitim veren okullara değil; teknik bilimler, fen bilimleri, sosyal bilimler, güzel sanatlar vb. alanlara yönlendirme şeklinde olmalıdır. 

Öğrencilerimizin Bakanlığın ya da ailelerinin yönlendirmesiyle değil, eğitim sürecinin başından sonuna kadar kendi ilgi ve yeteneklerine göre bir eğitim sürecini yaşaması sağlandığı zaman zorunlu eğitimin süresi üzerinden yapılan bütün spekülasyonların önüne geçilebilecektir.”

 

Bu haberi paylaş: Google Favorilerime Ekle Google Facebook'a GönderFacebook Yahoo'ya EkleYahoo Digg'e EkleDigg Del.icio.us'a EkleDel.icio.us
 
Tavsiye Et Tavsiye Et | Yorum Yaz Yorum Yaz

Adnan Güllü Adnan Güllü
WASHINGTON ANITI ve OSMANLININ HEDIYESI

Tarihçi

Zafer Eren Zafer Eren
KIRMIZI VE GRI

DÜZ AYNA

A.Ihsan Kuyumcu A.Ihsan Kuyumcu
YOL AYRIMI

Sair-Yazar-Ressam

Mustafa Eslik Mustafa Eslik
YÖNETICILIK, LIDERLIK VE DUYGUSAL ZEKA

Yazar

Mahir Baspinar Mahir Baspinar
CÜCÜK TEPE (!)

Sair-Yazar

Hanifi Kara Hanifi Kara
EFENDILER EFENDISI'NE

Egitimci, Sâir ve Yazar

Sait Çolakoglu Sait Çolakoglu
ANAMIZ

Sair

Ömer Çay Ömer Çay
SEFA GELDIN RAMAZAN

Sair

Bilal Ay Bilal Ay
SUÇ KIMIN?

Ziyaretçi Defteri

OKU

YAZ

Gazetemiz

Önceki Gazeteler İçin Tıklayınız

Elbistan'da Hava


RSS Kaynağı 

Sitemizdeki yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
bizimelbistangazetesi.Com © 2007-2025 Tüm Hakları Saklıdır.Kardeş Site www.bizimogretmenler.com Düzenleme: Kosker - www.bizimogretmenler.com