12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulünün 91. yıldönümü nedeniyle SP Elbistan İlçe Teşkilat Sekreteri Mustafa Kar yazılı bir mesaj yayınladı.
Kar mesajında, “Mehmet Akif Ersoy 20 Aralık 1873’te İstanbul’da doğmuş, Büyük Vatan şairimizdir. Yüksek tahsilini veteriner hekim olarak tamamladı. O; sınıfta öğretmen, kürsüde vaiz, rahle önünde hafız, ilimde Kur-an Mütercimidir. I.TBMM’ inde (1920-1923) Burdur Milletvekili olarak görev almıştır. ‘Vatan şairi’ ve ‘milli şair’ unvanları ile anılır. Dini yönü ağırlıkta olan bir edebiyat tarzı benimseyen şairimiz şiirlerini ‘Safahat’ adlı eserinde toplamıştır. İstiklal Marşı’nı Türk Ordusuna ithaf (hediye) ettiğinden Safahat’a almamıştır.
Kurtuluş Savaşı sırasında yurdun birçok yerlerinde vaizler verip, hutbeler okuyup, kahramanlık şiirleri yazarak halkı galeyana getirmiş böylece yurt savunmasında önemli görevlerde bulunmuştur. 27 Aralık 1936 da İstanbul’da hakkın rahmetine kavuşmuştur.
Kurtuluş Savaş’ımızın en çetin döneminde, bir Millî Marşa duyulan ihtiyacı göz önüne alan Milli Eğitim Bakanlığı, 1921 yılında bir şiir yarışması düzenledi. Yarışmaya 724 şiir gönderildi. Kazanacak şiire (500 Lira) para ödülü konduğu için başlangıçta Mehmet Akif bu yarışmaya katılmak istemedi. Gönderilen şiirlerden hiç birisi de aziz milletimizin hislerine tercüman olacak nitelikte değildi. Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver'in ısrarı üzerine, ödülsüz olmak şartıyla Akif de şiirini gönderdi. İstiklal Marşı olarak kabul edilen bu şiir 12 Mart 1921 tarihinde TBMM’ inde Milli Eğitim Bakanı Tarafından okunmuş ve Milletvekilleri tarafından büyük bir coşku ile ayakta alkışlanarak Milli Marşımız olarak kabul edilmiştir.
O günün parasıyla oldukça büyük bir meblağ olan 500 Liralık ödülü hasta ve paraya ihtiyacı olduğu bir dönemde kabul etmemiş, ‘Ben para için yazmadım bu para benim hakkım değildir. Bunu hastanede yatmakta olan gazilerimizin tedavisi için kullanın’ demiştir. .
Bu marşın ilk iki kıtası Zeki Üngör tarafından bestelenerek Milli Marşımız olarak söylenmektedir.
Ömrünün son günlerinde hastalığı sırasında ziyaretine gelen birisi ‘Yeniden bir İstiklal Marşı yazsan nasıl yazardın?’ sorusuna aniden doğrularak ‘Allah bir daha bu millete İstiklâl Marşı yazdırmasın!’ demiştir
“Doğacaktır sana vaat ettiği günler Hak’kın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın" mısraları gerçek olmuş aziz milletimiz hak ettiği zaferi kazanmıştır. Aziz Şairimizi saygıyla anıyor, Cenab-ı Haktan rahmet diliyoru” sözlerine yer verdi.