Toplu sözleşme görüşmeleriyle ilgili olarak yazılı bir açıklama yapan Eğitim-Bir-Sen Elbistan temsilcisi Tahsin Çıplak, açıklamalarında şu ifadelere yer verdi; “2,5 milyon kamu çalışanının beşte ikisi eğitim-öğretim ve bilim hizmet kolunda bulunmaktadır. Hükümet, eğitime önem verdiğini her fırsatta dile getirmekte, merkezi yönetim bütçesinden en fazla payı eğitime ayırdığını ifade etmektedir. Eğitim ile ilgili tarihi öneme haiz düzenlemeler yapılmakta, tartışmalar yürütülmekte ve ses yükseltilmektedir. Eğitimi, eğitim çalışanlarını da kapsayacak şekilde bir konsept içerisinde düşünmeyenler kesinlikle doğru yapmamaktadır.
666 sayılı KHK ile kamuda aynı unvanda çalışan personele yönelik “Eşit işe eşit ücret” düzenlemesi ile denge sağlamaya çalışan hükümet, eğitim-öğretim hizmet sınıfında 650 bin öğretmene ve 100 binden fazla öğretim elemanına ‘sizin muadilinizi bulamadık, onun için toplu sözleşme masasında görüşmek üzere kapsam dışı bıraktık” dercesine masayı işaret etmiştir. Ek ödeme alamayan öğretmen ve öğretim elemanları, üzülerek ifade etmeliyiz ki, kamuda en düşük ücret alan çalışan konumuna düşürülmüştür.
Her şey zamlanırken, ek ders birim ücreti 7,82 lirada kalmıştır. İki yıl önce 18. Milli Eğitim Şurası’nda ek ders birim ücretinin 12 TL olması kararlaştırılmıştı. Günümüz şartları dikkate alınarak ek ders birim ücretinin 15 TL’ye çıkarılmasını ve ek ders esaslarının değiştirilerek adaletli bir dağıtımın ortaya konulmasını bekliyoruz.
İstihdamda güçlük çekilen yörelerde bazı kamu çalışanlarına ek tazminat uygulayan hükümet, eğitimciye gelince ek tazminat yerine ek fedakârlık istiyor. Bu çarpıklığın düzelmesini, 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına ekli 4 sayılı Cetvel’de yer alan yörelere sürekli görevle atananlara bu yörelerde fiilen çalıştıkları sürece ek gösterge dâhil en yüksek devlet memuru aylığının; 1. bölgede görev yapanlara yüzde 10, 2. bölgede görev yapanlara yüzde 20, 3. bölgede görev yapanlara yüzde 30, 4. bölgede görev yapanlara yüzde 40, 5. bölgede görev yapanlara yüzde 50, 6. bölgede görev yapanlara yüzde 60, 7. bölgede görev yapanlara yüzde 90’ı oranında ek tazminat ödenmesini istiyoruz.
Vergi matrahının yükseltilmesini, ilk altı ay verilenin ikinci altı aylık sürede geri alınmamasını, ek ders ücretlerinin, damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmamasını istiyoruz.
Eğitim çalışanları olarak buradan hükümete sesleniyoruz: Biz kimseden lütuf beklemiyoruz. Emeğimizin ve alınterimizin karşılığını istiyoruz. ‘Ekonomi büyüyor, Türkiye zenginleşiyor’ diyenlere, eğer büyüme varsa o zaman büyümeden payımızı verin diyoruz. Eşitlik ve adalet adına düzenleme yapanların ortaya çıkardıkları eşitsizlik ve adaletsizliğin giderilmesini istiyoruz.”