Kul yaptığı yazılı açıklamada, “Önceki gün Gaziantep’te kalp damar cerrahisi uzmanı Dr. Ersin Arslan’ın hayatına son veren şiddet, dün de Kütahya’da bir öğretmenimize yöneldi. Ülkemizin hemen her yerinde emekçiler, bir hizmet üretirken şiddete uğruyor. Bu şiddetin nedenleri olarak bir doktorun hastasını hayata döndürememesinden, öğretmenin öğrencisini geç kaldığı için derse almamasına kadar çeşitli gerekçeler ileri sürülüyor.
Bu tür şiddet vakalarına yakından bakıldığında, şiddet uygulayanların, hizmetin üretim sürecinde karşılaştıkları her türlü sıkıntının sorumluluğunu, hizmeti üreten emekçiye yükledikleri ve öfkelerini de ona yönelttikleri görülüyor. Türkiye’nin her yerinde buna benzer şiddet olaylarının yaşanması, bu şiddetin sıklığını göstermekle birlikte, şiddetin arkasındaki nedenleri ve bu şiddetin nasıl engellenebileceğini de bizlere gösteriyor.
Hemen belirtmek gerekirse, maruz kalınan şiddet sonrasında daha fazla güvenlik talebinde bulunmanın çözüm olmadığı, aksine sorunları daha fazla artıracağını ifade etmeliyiz. Çünkü bu şiddetin arkasında güvenlik zafiyeti değil; AKP’nin emekçileri yoksullaştıran, güvencesizleştiren ve hizmet üretiminin tüm sorumluluğunu emekçilere yükleyen politikaları bulunmaktadır. Öğretmenlik mesleğini sadece not vermeye, öğrencinin derse devamının takibine, belirlenen müfredatın aktarımına indirgeyen, eğitimin niteliğini ortadan kaldıran politikalar bu şiddeti yaratmaktadır. Kısaca hastayı, öğrenciyi müşterileştiren; öğretmeni ve sağlık emekçilerini de basit bir işçi haline getiren, güvencesizleştiren politikaların, bu şiddetin yeniden üretilmesindeki sorumluluğunun altı çizilmelidir. Çünkü çözüm, bu politikaların değişmesinden, emekçileri hedef haline getiren politikalara ve açıklamalara son verilmesinden geçmektedir. Çözüm daha fazla güvenlik ve ağır cezalandırma politikalarında değildir. Çözüm, emekçilerin daha fazla örgütlenerek kendi işyerlerini, yaşam alanlarını dönüştürebilecek güce sahip olmalarından geçmektedir. Örgütlü mücadelenin “yasa dışı” ilan edildiği bir ülkede, emekçilerin sindirildiği, iş güvencelerinin elinden alındığı bir ülkede bu üzücü olaylar yaşanmaya devam edecektir.
Eğitim Sen olarak Dr. Ersin Arslan’ın hayatına kaybetmesine ve Kütahya’da bir meslektaşımızın yaralanmasına neden olan bu şiddeti kınıyoruz. Ve AKP’yi uyarıyoruz: Aynı çizgide devam ettikçe bizleri bu şiddetin nesnesi haline getirecek olan politikalarınızı kabul etmiyoruz! Tüm emekçileri, örgütlü gücümüzle yaşam hakkımıza ve geleceğimize sahip çıkmaya davet ediyoruz” dedi.