Kahramanmaraş’ın bütün ilçeleriyle birlikte büyükşehir olacağının açıklanmasının ardınan Elbistan’ın il olma hayali yeniden gündeme geldi ve yapılan açıklamalarla Elbistan’ın büyükşehrin dışında tutulması gerektiğine vurgu yapıldı. Doğa Savaşçıları Çevre Örgütü Elbistan Temsilcisi Poyraz Poyrazoğlu da yazılı bir açıklama yaparak Elbistan’ın büyükşehre dahil edilmemesi gerektiğini belirtirken, birlik çağrısı yaptı.
Poyrazoğlu, açıklamalarında şu ifadelere yer verdi; “Elbistan’ın il olması, her Elbistanlının ve bölge insanının vazgeçilmez sevdasıdır. Elbistan’ın ve bölgenin geleceği, makam ve çıkarlara feda edilemeyecek kadar kutsaldır.. Osmanlı arşivlerine bakıldığında da görülüyor ki; Besni-Gölbaşı-Göksun-Sarız-Afşin-Gürün-Darende çemberinin ortasında Elbistan’ın il olması planları vardır. Elbistan’ımız Dulkadiroğlu Beyliği’ne 188 yıl başkentlik yapmış ve Osmanlı sarayına kızlar vermiş, tarihi, coğrafyası ve kültürlü insanlarıyla her türlü övgüye layık bir yöredir.
Ne acıdır ki; Elbistan’ımız şimdilerde Kahramanmaraş’ın bir mahallesi yapılmak istenmektedir. Bu durum ise mevcut konumumuzdan 100 kat daha kötü duruma düşmemiz demektir. Bu felakete sessiz kalmak, Elbistan’a ve bölgeye ihanet etmektir. Elbistan’a ve diğer ilçelere daha fazla gelir sağlanacağı, büyükşehir meclisinde bölgeden üyelerin olacağı ifade edilmektedir. Bu tür sözler içeriği boş prestiji korumaya yönelik doldur boşalt cümlelerdir. Kahramanmaraş büyük şehir olduğunda; 5779 sayılı kanun gereği Türkiye genelinde toplanan vergilerden %5 payın içinden nüfusuna göre ek gelir sağlayacaktır. Yine aynı kanuna göre büyükşehir ilçe belediyelerine dağıtılan %2.5 payın %30 ‘u da büyükşehir merkezi idareye devredilecek. Büyükşehir meclisinde birkaç üyenin mecliste olmasıda formaliteden ileriye gitmez. Dolayısıyla bu durumdan karlı çıkacak olan büyükşehir merkezi idaresi olacaktır. Elbistan ve diğer kuzey ilçeleri ise tünelin bu tarafındaki üvey evlat konumundaki durumuna devam edeceklerdir. Sonuç itibarıyla bölgenin idealleri bitecek, adeta bölgenin ölümü olacaktır. Örnek verecek olursak; ana yollar ve tretuarları büyükşehir belediyesince yapılacaktır. Bu ne demek oluyor? Elbistan Belediyesi, Malatya Caddesi, Pınarbaşı Caddesi gibi caddelerde söz sahibi olamayacak. Su, kanalizasyon, atıksu arıtma tesisleri ve katı atık tesisleri yapımı ve bakımı büyükşehir belediyeleri tarafından yapılacak.
Her türlü trafik düzenlemesi büyükşehir belediyesince yapılacak. Bir sokaktaki taksi durağı, belediye münibüsleri, terminal vb düzenlemeler Elbistan Belediyesi’nin insiyatifinden çıkacaktır Her türlü imar planı yapımı ve değişikliği büyükşehir belediyesince onaylanacak veya gerekirse yaptırılacaktır Elbistan ve diğer ilçe belediyelerinin bütçeleri büyük şehir belediyesinin onayına bağlı olacak. Mezarlıklarla ilgili icraatlar büyükşehir belediyesine ait olacaktır. Her çeşit toptancı hallerini ve mezbahaları yapmak, yaptırmak, işletmek veya işlettirmek gibi bilfiil işlemler büyükşehir belediyesinin insiyatifinde olacaktır. Mevcut beldeler ilçe belediyesinin mahalleleleri, ilçelerse büyükşehrin mahallesi olacaktır.
Özgür insanlara yakışır davranışları sergileyerek hakkımızı ve geleceğimizi gasp ettirmemeliyiz. Üzerimizdeki ölü toprağını atmalıyız. Aynen Ceyhan Nehri’nde olduğu gibi acilen il komitesini oluşturmalıyız. Başta sayın grup başkan vekilimiz olmak üzere diğer milletvekillerimizin öncülüğünde sayın cumhurbaşkanına, meclis başkanına,başbakana ve tüm parti liderlerine, ilgili bakanlara Elbistan’ın haklı il talebini iletmeliyiz. Geçmişte bunların hepsini gerçekleştirmiştik. Hayati konularımızı asla siyasete kurban etmemeliyiz. Son girişimleri olumlu karşılıyorum, ancak, İktidar mensuplarını öncü konumuna koymadan başarılı olmamız mümkün değildir. En önemlisi de il talebimiz daimi olarak canlı tutulmalıdır. Gerekirse mitingler düzenlemeliyiz. Yeni illerin oluşturulmasına yönelik hazırlıkların yapıldığını basından takip etmekteyim. Öyle inanıyorum ki, şartlar oluştuğunda Elbistan’ın il olmasına Sayın Başbakanımızda çok olumlu yaklaşacaktır. Elbistan siyasi yönden en güçlü dönemini yaşamaktadır. Bunu lehimize çevirmek tüm bölge insanının vazgeçilmez görevi olmalıdır. Bir olalım, iri olalım, diri olalım, il olalım.”