AK Parti Elbistan Siyaset Akademisi’nin 9. hafta dersinde Kişisel Gelişim Uzmanı ve Yönetim Danışmanı Tarkan Zengin ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan Yasemin Tecimer ile birlikte Elbistan’da eğitim veren Polis Akademisi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Önder Aytaç, Taraf Gazetesi’ndeki köşesinde Elbistan’ı çok beğendiğini ve il olması gereken bir ilçe olduğunu vurguladı.
‘Apoletika’ isimli köşesinde ‘Hello’ From Elbistan başlığı altında Doç. Dr. Önder Aytaç şunları ifade etti; “7-8 Mayıs’ta Tarkan Zengin ve Yasemin Tecimer ile birlikte STK’ların davetlisi olarak Elbistan’daydık. Elbistan dediğimizde bazıları Pakistan, Hindistan ya da Hırvatistan gibi başka bir ülkede olduğumuzu düşünebilir. Ama biz artık il olması gereken, beş milyon ton kömürün üzerinde oturan, verimli çalıştırılırsa dört cente elektriğin üretildiği (şu anda doğalgazdan üretilen elektrik 17 cente mal oluyor) ve Türkiye’nin kullandığı yüzde 30 elektriği karşılayabilecek (şu an yüzde 6’sını karşılıyor) dev bir ekonomi ülkesinden bahsediyoruz. Almanların ve Japonların; “Bize verin biz işletelim bütün havzanın kömürünü ve verimli topraklarını” dedikleri, Çinlilerin hemen yatırım yapmak istedikleri, insanın gözünü yaşartan güzellikteki kara elmas kömürün kenti Elbistan’dan söz ediyoruz. Tanrı aşkına gidin görün ve yaşayın. Elbistan dört dönemdir belediye başkanının MHP’li olduğu bir kent statüsündeyken, son yerel seçimlerde AKP’ye belediyeyi kazandırmış. Bu nedenle de hem muhafazakâr tabanı, hem BBP’yi, Saadet Partisi’ni ve MHP’yi, hem de bütünüyle Alevilik düşüncesini iyi bilen ve yaşa(t)(y)an bir şehir.
Orada bulunduğumuz süre içerisinde, kanaat önderi arkadaşların söyledikleri şunlar; 8 mayısta Yüksekova’da bir çavuşu, Uludere’de mayın patlaması soncu bir eri, 7 mayısta Dağlıca’da taciz ateşinde iki uzman çavuşu, 1 mayısta Lice’de bir subayı, 30 nisanda Nazımiye Sarıyayla Karakolu’nda bir astsubayı, bir uzman çavuşu ve iki eri, 30 nisan Çukurca’da mayın patlaması sonucu bir eri, 27 nisanda Şemdinli’de bir uzman çavuşu ve bir eri ve 26 nisanda Dereli’de mayın patlaması sonucu bir astsubayı neden şehit ettiğimizi sorguluyorlar ve avazlarının çıktığı kadar da “NEDEN???” diye bağırıyorlar ve “Demoktarik Açılım’ı ve Anayasa Oylaması’nı sabote etmek için değil miiiiiiiii” diye de soruyorlar.
TSK’dan değil ama Başbakan Erdoğan’dan ve AKP’den de şunları bekliyorlar; Bir an önce bedelli askerlik yasası çıkarılsın. Bir an önce profesyonel orduya geçilsin. Bir an önce terörle mücadele eden acemi ana kuzusu mehmetçiklerin yerine, işi yalnızca savaşmak olan profesyoneller ve polis güçleri görevlendirilsin. Terörle mücadele yalnızca askere bırakılmayacak kadar önemli bir olgu olduğu kavranılsın. Bir an önce Samsun ve Kayseri’deki meşum yumruklama saldırılarından sonra Emniyet’te yapılan nokta değişiklikler ve görevlere son verme işlemlerindeki gibi bir durum, ülkenin kırsalında Jandarma’nın görev yaptığı yerlerde de aynen uygulansın. Bir an önce, ana kuzusu mehmetçiklerin görev yaptığı yerlerde şehit olan erlerin içinde olduğu Jandarma alay komutanları, rütbeli paşalar da soruşturma geçirsin, görevden alınsın, emekliye sevk edilsin. AKP de eskinin kokuşmuş politikacıları gibi olmasın ve devlet ile milleti bütünleştirecek çalışmaları sürekli arttırarak yapsın. Başbakan’ın karizması ve vatandaşın ona olan sevgisinden dolayı, tek ona güvenerek/ dayanılarak siyaset yapılmasın ve politikacılar her ne için söz verirse mutlaka yerine getirsin. KÖYDES ve Sağlık Bakanlığı’nın devrim niteliğinde yaptıkları çalışmaları, diğer bakanlıklar da öncelikle yerine getirsin ve yurttaş odaklı çalışsın. Elbistan bir an önce il yapılsın. Kömürün bu bölgeyi, Ortadoğu’nun İsviçre’si konumuna getireceği kesin. O nedenle de bir an önce gerekli olanları Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yapsın. Sonra da; “tek bu bölgede değil, dünyada parmak ile gösterilecek bir Elbistan’ı biz de gerçekleştirmiş olalım ve yıllarca Başbakan Erdoğan’a Elbistan’ın anahtarını teslim edelim” diyorlar. “Biz bunları şimdi Türkçe söyledik. Anlayan/ dinleyen olmazsa, o zaman Arif Bilgin’in kitabındaki şekliyle “Elbistanca da söyleyebiliriz ona göre” diyorlar.Elbistan güzel çok güzel bir kent. İnsanları ise Elbistan’dan daha da güzel, candan ve (b)ilim meclisi insanı şeklindeler. Daha önceden bir yarımız Kahramanmaraş’ta kalmıştı. Şimdi de gönlümüz Elbistan’da kaldı demeliyim.
Alevisi de, Sünnisi de, cami imamı da, doktoru da, otel işletmecisi de, kömür işletmeleri mühendisleri ve operatörleri de, hanımları da, beyefendileri de bizim gazetemiz Taraf’ı çok ama çok seviyorlar, okuyorlar ve herkese okutuyorlar. Aynı 82 yaşındaki Elbistanlı gazeteci Mehmet Göçer’in Un Sandığı isimli dört ciltlik kitabında da anlatıldığı gibi. Tanrı aşkına Elbistan’a gidin ve oradaki güzellikleri yaşayarak görün”
Tavsiye Et
| 
Yorum Yaz
Yorum Sayısı
Tarih
