“Elbistanlı Hemşerilerimize Teşekkür Borcumuz Var”

Konuşmasının başında hükümetin sorumluluklarını bilerek çalıştığını belirten Nevzat Pakdil, Elbistan’ın Durmuş Küçük’ü seçtiği içinde halka bir teşekkür borçlarının olduğunu söyleyerek, “Yoğun bir meclis çalışmasının ardından, alınan bir ara tatil kararı gereği değişik bölgelere arkadaşlarımız gittiler. Bizde bu vesile ile memleketimize uğramak istedik. Bildiğiniz gibi büyük bir medeniyetin çocuklarıyız. Geçmiş itibarı ile dünya insanlık tarihine ışıklar saçmış, katkılarda bulunmuş, hak-hukuk, adalet anlamında önemli görevleri üstlenmiş bir milletin evlatlarıyız. Yerel ve merkezi alanda hizmet ediyoruz. Bugüne kadar bizden önce ve tabiî ki bizden sonra görev yapacaklar olacaktır. Öncesinde hizmet etmiş bütün insanlara canı gönülden teşekkür ediyoruz. 2002 yılı sonrasında milletimizin ortaya çıkardığı tablo istikrarlı bir hükümettir. Ayakları üzerinde duran, Türkiye gerçeklerini bilen, planlı, programlı bir çalışma ile gelmiş olan bir siyasi iktidar vardır. Aradan geçen seçimlerin tamamında bu istikrarını sağlamıştır. İktidarıyla, muhalefetiyle bu memleketin mağrur olması, huzur bulması için bir gayretin içerisindeyiz. Milletimizin bize yüklediği sorumluluğu en iyi şekilde yerine getirmenin gayreti içerisindeyiz.

Elbistanlı hemşerilerimize, kardeşlerimize tabiî ki bir teşekkür borcumuz var. Bir sene önce yapılan seçimlerde, mahalli yönetimlerde iktidarı sayın Durmuş Küçük kardeşimize teslim ettiler. Bizlerde hep beraber aldığımız yerden hizmetlerin üstüne yeni hizmetler koyarak yolumuza devam ediyoruz. Kendisine, bugüne kadar yaptığı ve yapacağı çalışmalardan dolayı teşekkür ediyoruz. Bizde elimizdeki bütün imkanlarla kendisinin yanında olacağız. Dediğimiz gibi; seçimler seçimlerde kalıyor. Sonrasında siz bütün şehrin hepsinin birden belediye başkanısınız. Dolayısıyla burada bir ayrı-gayrı olması söz konusu olamaz. Bütün halkımızı hep beraber kucaklamak zorundayız. Milletin ortaya çıkarmış olduğu tablo bizim başımızın tacıdır. Bu siyaseten lehimize de, aleyhimize de olabilir ama milletle kavga edilmez” dedi.

“Meclis Olarak Biz Çalışarak Bu Görevimizi Yerine Getirdik”

1 ay süren çalışmanın ardından Anayasa Değişiklik Paketi’nin meclisten geçtiğini ve Cumhurbaşkanına arz edildiğini kaydeden Nevzat Pakdil, meclisin görevini yerine getirdiğini söyleyerek, “Yaklaşık 1 aya yakın bir sürede çok yoğun bir şekilde Anayasa değişikliklerini gerçekleştirdik. Meclisimizden geçti ve şuanda Sayın Cumhurbaşkanımıza arz edildi. Cumhurbaşkanımızın onayından sonra tabiî ki muhalefetin Anayasa Mahkemesine götürme gibi bir düşüncesi vardı. O olur mu, olmaz mı onu bilmiyoruz ancak, meclis olarak biz çalışarak bu görevimizi yerine getirdik. Sayın Cumhurbaşkanımız imzaladıktan sonra da süreç işlemeye başlayacak. Tabiî ki Anayasalar çok zor değiştirilen metinlerdir. Çünkü yasalar gibi değildir, onun için nitelikli çoğunluk ihtiyacı vardır. 3’te 2 çoğunluk gerekiyor. Eğer 367 ile 330 arasında olur ise referandum süreci başlıyor. Buradaki hedefimiz çalışma hayatından tutunuz, kadınlar ve çocuklar hakkındaki pozitif ayrımcılıktan, seyahat hürriyetinden yasamanın dışındaki yargı organlarındaki seçim süreçlerine varıncaya kadar pek çok değişikliği hep beraber gerçekleştirdik. Bunların hepsinin milletin lehine olduğuna biz inanıyoruz ki milletimiz bunu değerlendirecektir. Şimdi birde referandum süreci var ve en son karar mercii milletin kendisidir. Milletin verdiği kararı hepimiz hep birlikte kabul etmek zorundayız. Milletimizin önüne gittiği zaman tabiî ki bizler bu değişikliklerin milletimizin faydasına olduğu kanaati ile izah edeceğiz. Belki bu değişikliklerin uygun olmadığını görenlerde başka şekilde görüşlerini, düşüncelerini belirtecekler ama nihayetinde kararı millet verecektir. Türkiye geçmiş dönemlerde darbelerle ortaya çıkmış olan Anayasa değişikliklerine şahit oldu. 1961’de oldu, arkasından 1982 Anayasası oldu ama bugün TBMM’nin, milletin seçmiş olduğu yasama organının yaptığı bir değişiklik söz konusudur. Biz böyle bir görevi milletin bizlere verdiğine inanıyoruz. Çünkü nihayetinde bu teklif olarak geldi ve neticesinde de yeterli oy oranına ulaşarak meclisten geçti. İnşallah bundan sonra milletin önüne geldiğinde, milletin verdiği kararı hep beraber göreceğiz” dedi.

“Siyasi İktidarın Bir Sorumluluğunun Olduğunu Kabul Etmiyorum”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal hakkındaki görüntü iddialarının doğru olmaması temennisinde bulunan TBMM Başkanvekili ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Nevzat Pakdil, iktidarın bu konuda bir sorumluluğunun olmadığını söyledi. Pakdil, “Günlerdir bu konu televizyon ekranlarında tartışılıyor, görüşülüyor. Bu hususta siyasiler tarafından gerekli beyanlar verildi, en üst makamlardan. Ben öncelikle böyle bir olayın doğru olmamasını temenni ediyorum. Bu husustaki üzüntülerimi ifade ediyorum. Siyasetçiler milletin oyuyla geliyorlar, milletin oyuyla gitmelidirler. Bu tip yaklaşımlar, özel hayatın gizliliğine tecavüz veya eğer söylendiği bir komplo ise çok yakışıksız bir husustur. Sayın Baykal tabiî ki çok deneyimli bir siyasetçi. Eğer yanılmıyorsam 1973’ten bu yana, belki zaman zaman kesintiye uğramıştır ama milletvekili olarak siyasi hayatını devam ettiren, uzun yıllar CHP’nin genel başkanlığını yapmış olan bir kişidir. Bu hususta hepimizin karşılıklı olarak birbirimizin hukukunu çiğnemeden mücadelemizi sürdürmemiz gerekir. Bu hususta çok şey söylendi. Ben kendi adıma tekrar üzüntüye sebep verecek bir takım ifadeleri kullanmak istemem. Sadece temennim bu işin doğru olmadığı noktasındadır. Ama bu hususta sayın Başbakanında açıkladığı şekilde, siyasi iktidarın bir sorumluluğunun olduğunu o anlam içerisinde kabul etmiyorum. Ama dediğim gibi siyasiler veya siyaset dışındaki kişiler ve kurumlar kimlerse onlar böylesine bir yaklaşımlarla siyasileri alt etmenin, onlarla mücadele etmenin yolunu seçmemelidirler. Bunları çok çirkin, kabul edilmesi mümkün olmayan davranışlar olarak nitelendiriyorum. Böyle bir yaklaşımdan dolayı da üzüldüğümü, üzüntü duyduğumu ta baştan beri aynı kanaatteyim, ifade etmek istiyorum. Çünkü bu konu kamuoyunun önüne geçti, tartışıldı, edildi yani bunların hepsi bütün diğer ülkelerde nasıl oluyor, nasıl bitiyor herkesin kendi şapkasını önüne alıp düşünmesi lazım diye mütalaa ediyorum. Ciddi manada üzüntü duydum ve temennim de bu işin doğru olmamasıdır” dedi.

Pakdil Esnafın Sorunlarını Dinledi

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanvekili Nevzat Pakdil, parti teşkilatı ziyareti için geldiği Elbistan’da esnafları da ziyaret ederek, esnafların sorunlarını da dinledi.

Bünyamin Kılıç; “Düşük Siyaset İzliyorlar”

Nevzat Pakdil’in teşkilattaki konuşmasından önce anayasa değişikliği çalışmaları konusuna değinen İlçe Başkanı Bünyamin Kılıç, konuşmasında muhalefete fıkralı bir gönderme yaptı.

Konuşmasında şunları söyledi; “Bildiğiniz üzere Ankara’da yoğun bir tempo geçiren sayın milletvekilimiz bölgemizi ziyarette bulundular. Bu ziyaretten dolayı partim ve sizler adına kendisine tekrar hoş geldiniz diyorum. Televizyondan da seyrediyoruz ama orada içinde bulundukları durumu gidip görmek nasip oldu. Hakikaten buradan gözüktüğü gibi değil. Zor şartlar altında anayasa değişikliği getirdiler. Zaman zaman koltuklarda uyudular, zaman zaman belki uyumadılar. Vekillerimizde, bakanlarımızda, başbakanlarımızda Türkiye’nin 200 yıldan bu tarafa en önemli sayılabilecek bir anayasa değişikliğini geçirdiler.

Burada bir fıkrayla anlatıp sözü sayın başkanvekilimize bırakacağım. Bugün Maraşta’da söylemiştim. Çünkü çok hoşuma gidiyor bu hocamızdan duyduk. Anayasa değişikliğinde çalışmaları değil de muhalefetin verdiği eziyet bunlara daha çok fazla olduğunu gördüm. Yani muhalefet olunca değil ama düşük bir siyaset izlediklerini gördüğüm için söylüyorum. Bir arkadaş bir bara oturmuş, bir şeyler içmek istemiş. Fakat barmende robotmuş. Adama sormuş. İçeceğini verdikten sonra; ‘IQ’nuz kaç demiş?’ adamda demiş ki ‘IQ en yüksek düzeyde’ demiş. Barmen buna başlamış. Ülke meselesinden, memleket meselesinden, dünyanın problemlerinden, çözüm önerilerinden. Adamda mutlu olmuş o tür sorulara. Ertesi gün tekrar gelmiş. Yine içeceğini söylemiş. Tekrar sormuş barmen. Tabi adam barmenin robot olduğunu bilmiyor. Robot belli bir şeye programlanmış ona göre cevap veriyor. Adamda IQ’mu dün sordu ama niye sordu diye tekrardan orta düzeyde demiş. Bu sefer adama magazinden, futboldan, spordan başka şeylerden bahsetmeye başlamış. Tekrar gitmiş ertesi gün tekrar gelmiş. Barmen yine sormuş tabi. ‘IQ’nuz kaç beyefendi’ o da ‘çok düşük’ demiş. Tabi barmen başlamış ‘Türkiye laiktir, laik kalacak’ diye.

Şimdi öyle bir muhalefetle Anayasa değişikliğini çıkarmaya çalıştılar. Ve her tarafından bu bölümü çok zordu. Böyle zorluğu başarıyla bitirip bizlere tekrar bu mutluluğu yaşattıklarından dolayı hepsine teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum”