SDD Elbistan Şubesi, 18. etkinliğini Otel Grand Elbistan’da düzenlediği bir panelle gerçekleştirdi. SDD Genel Başkanı Erol Tuncer’in yönettiği, CHP 7. Genel Başkanı Altan Öymen, Kültür Eski Bakanı Ercan Karakaş ile CHP Ankara Eski Milletvekili Gülsün Bilgehan Toker’in konuşmacı olarak katıldığı panele ilgi yoğun oldu.
CHP Elbistan İlçe Başkanı Avukat Mehmet Uzun, Bakış Belediye Başkanı Kamber Yurdakurban, Atatürkçü Düşünce Derneği Elbistan Şubesi Başkanı Yusuf Güneş ile CHP Elbistan Kadın Kolları Başkanı Sevim İşbilir’in de yer aldığı panelin açılış konuşmasını SDD Elbistan Şubesi başkanı Haluk Gül yaptı. Gül, panele büyük ilgi gösterilmesinden dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek teşekkür etti.
Tuncer; “1 Tane Kadın Valimiz, Müsteşarımız Yok”
Daha sonra sözü alan Sosyal Demokrasi Derneği Genel Başkanı Erol Tuncer, sosyal demokratların her zaman her türlü eşitsizliğe karşı olduğunu ifade etti. Türk kadınının cumhuriyet dönemi ile toplumsal ve siyasal yaşamda önemli haklar edindiğini belirten Tuncer, yapılan araştırmalar sonucun ortaya çıkan kadının siyasetteki, bürokrasideki kısacası hayatımızdaki yerini sayılarla analattı.
Tuncer; “Bürokraside son yapılmış araştırmalara göre bürokrasinin üst düzeyinde çok büyük bir eşitsizlik var. 96 genel müdürün 5’i kadın, müsteşar ve valilerin tümü erkek. 79 müsteşar yardımcısının sadece 2’si kadın. Yardımcı sağlık personelinin yüzde 60’ı kadın, hukuk müşaviri ve avukatların yüzde 60’ı kadın, öğretmenlerin yüzde 46’sı kadın, akademik personelin yüzde 40’ı kadın. Sayın Demirel’in rakamlarına güvenirim. Akademik yaşamda kadın oranı Avrupa’nın en yüksek oranıdır diyor Sayın Demirel. Biz bununla övünç duyuyoruz. Hekimlerin yüzde 31’i, memurların yüzde 35’i hakim ve savcıların yüzde 24’ü kadın. Siyasal yaşamda kadının yeri ise 1930’dan itibaren kademeli olarak seçme ve seçilme haklarını almıştır. Türkiye’nin belediye başkanlığı için kadın belediye başkanı oranı yüzde 0,9 yani 2 bin 947 belediye başkanının sadece 26’sı kadın. Parlamentoda temsil itibari ile yüzde 9,1lik temsil oranı ile dünyada 109. sıradayız. İsveç’te bu oran yüzde 46,4, Güney Afrika’da yüzde 44,5, Hollanda'da yüzde 42, Finlandiya’da yüzde 40” dedi.
Toker; “Türkiye, Çalışan Kadın Oranında Arap Ülkelerin Gerisinde”
Konuşmasını tamamlayan Tuncer, panele geçti ve konuşmacılara 25’er dakikalık süre verdi. Panele ilk sözü alan ise İsmet İnönü’nün torunu CHP Ankara Eski milletvekili Gülsün Bilgehan Toker oldu. Dedesinin memleketi olan Malatya’ya yakın Elbistan’da bulunmaktan dolayı çok mutlu olduğunu söyleyen Toker, siyasi partilerin kadın seçmenleri dikkate alması gerektiğinin altını çizdi.
Toker; “Seçilme alanında çok gerideyiz. Dünyadaki meclislerde kadın oranları yüzde 18,8, Afrika ülkelerinde yüzde17, Amerika Birleşik Devletleri’nde yüzde 16. Biz biliyoruz ki yüzde 9,1’lik oranla çok gerilerdeyiz. 1935’te Atatürk döneminde meclise ilk defa 18 kadın milletvekili girdiğinde Türkiye, meclisteki kadın oranıyla dünyada ikinciydi. 1935 Atatürk döneminde dünyada ikinciyiz. Bugün, 2010 yılında yüzde 9,1 kadın oranıyla dünya 163.’süyüz. Bazı konularda ne yazık ki Türkiye’deki büyükanneler torunlarından ilerde demek ki. Bunun tabi pek çok sorunu var. İsveç, Norveç, gibi Kuzey Avrupa ülkelerini geride bırakırsak başka ülkelerde de kadınların siyaset yapmasını önleyen pek çok engel var. Ekonomik engeller var. Ülkemizde kadınların yüzde 80’ninin üzerinde kayıtlı mal yok. Yani kadyoksul zaten ekonomik özgürlüğü olmayan bir kadının siyaset yapmasına imkan yok. Ve ne yazık ki bu konuda özellikle çalışma hayatına katılım konusunda yine büyükannelerin torunlarından daha ileride olduğunu görüyoruz. Çünkü baktığımız zaman bundan 10-15 yıl önce kadın çalışma oranının yüzde 34 iken, bu oran 2010 yılında yüzde 22’ye düşmüş. Bir örnek verecek olursak Arap ülkelerinde bu oran yüzde 28. Yani diğer İslam ülkelerinde çalışan kadın oranı Türkiye’dekinden daha fazla. Bugün 1 tane kadın valimiz, müsteşarımız yok” dedi.
“Kadınların Siyasete Girmeleri için kota Uygulanabilir”
Kadınların siyasette etkin bir rol alması için çözüm önerileri de sunan Toker; “Kadınların siyasete katılması için pek çok önlem alınıyor. Bunların içinde kota var. Bazı ülkelerde zorunlu olarak kota getiriyorlar ama bazı ülkelerde zorunluluğa gerek duymadan kendileri uyguluyorlar zaten. Ben şahsen kota olması gerektiğine inanıyorum ama buna ille de Anayasa’da ya da hatta seçim kanununda olmasına bile gerek duymuyorum. Bu bir iyi niyettir. Yani illaki bir yasa olması gerekmiyor. Bir siyasi parti bunu istiyorsa, genel başkan bunu istiyorsa bunu çok rahatlıkla yapabilir. Adaylık ücretleri olumlu bir önlemdir. Son seçimlerde AKP’de milletvekili adayı olabilmek için 2 bin TL gerekiyordu ve 454 kadın aday vardı. CHP en yükseğiydi 3 bin liraydı 246 kadın aday varı, MHP en düşüktü 500 TL’ydi adaylık ücreti ve 500 TL’ydi, kadın aday sayısı 251’di. Şimdi baktığınız zaman ne yazık ki kendi partimin 246 adayla en düşük düzeyde olduğunu görüyorum. Ve bunlardan 10 tanesi seçilebildi. Şimdi bu adaylık ücreti yarıya indirilebilir” dedi.
“Kadın Seçmenlere Önem Veren Partiler İktidar Oluyor”
Burada alınacak önlem ve çalışmaların dışında kadınların üzerlerine düşeni yapması gerektiğini, evden dışarı çıkması gerektiğini de söyleyen Toker; “Bir gerçeği de teslim etmek gerektiğini söyleyeceğim. Kadınlara, kadın seçmenlere sadece seçmen olarak da değil, toplumun yarısı olarak önem veren partiler iktidar oluyorlar, oy kazanıyorlar. Bunun bilincinde olan partiler oy kazanıyorlar. Şu andaki iktidar partisinin bu konuda gerçekten mahir olduğunu söylememiz gerekiyor. Ben şu anda mecliste değilim, milletvekili değilim ama mücadelemi devam ettiriyorum. Ama şunu da görmek gerekiyor. Önümüzde bir kurultay var. Son 3 yılda CHP’nin kandın kollarının başkanı yoktu. Umuyorum 15 gün sonra olacak kurultay da bu ve bunun gibi iyi niyetli ve yapıcı olarak yaptığımız eleştirileri parti yönetimi göz önüne alır” dedi.
Karakaş; “Teğet Geçmedi, Delip Geçti”
Gülsün Bilgehan Toker’in konuşmasını tamamlamasından sonra sözü alan Kültür Eski Bakanı Ercan Karakaş ise Türkiye’nin çok önemli bir süreçten geçtiğini belirtirken, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihinin en büyük işsizliğini yaşadığını söyledi. Karakaş; “Resmi rakamlara göre işsizlik 3,5 milyonken bu rakam sendikalara göre 5-6 milyona kadar çıkıyor. Bu çok büyük bir rakam. 13,5 milyon insan zor geçiniyor Türkiye’de bunların hepsini biliyoruz. Peki bunlara karşı hükümetin bir tedbiri var mı? Yok. Çünkü varsayımı yanlıştı. ‘Bizi kriz teğet geçecek’ dedi ama gerçekten kriz özellikle çalışan insanları, dar gelirlileri, küçük esnafı, kobileri delip de geçti bu bir gerçek. Bu durumdan hükümet dikkatleri başka yerlere çekmek için her gün bir gündem yaratmaya çalışıyor, yapay gündem. Bunlardan başlangıçta gelenleri açılımlar. Adına önce kürt açılımı, sonra demokratik açılım, sonra milli birlik projesi dediler, alevi açılımı dendi, toplantılar yapıldı, Romen açılımı denildi. Tabi tüm bu alanlar sorunlu, bunlar çözülmesi gerekir bunda şüphe yok. Biz CHP olarak bu konularda daha 89 yılında hiçbir parti ele almamışken raporla yayınladık” dedi.
“Bir Korku Cumhuriyeti Yaratılmış”
AK Parti’nin parlamenter demokrasinin kuvvetler ayrılığı ilkesini bozmak istediğini ifade eden Karakaş; “Bu seçimlerde gerçekten AKP Hükümeti’nin ekonomik, sosyal politikalarından, açılım politikalarının yaptığı gerginliklerden kurtulmak isteyen, daha duyarlı, daha istikrarlı, daha huzurlu, kadını erkeği eşit bir Türkiye isteyen herkesin bu seçimlerde çok iyi düşünmesi gerekir. Gerçekten bir korku cumhuriyeti yaratılmış. Görüyoruz bütün davalarda özel görüşmeler dinleniyor, özel telefonlar dinleniyor, en son Baykal’a yönelik olarak çıkartılan kaset. Yani insanlar artık kendi evlerinin içinde dahi kendini özgür hissedemez hale geldiler. Böylesine bir gözetleme var” dedi.
“Kadınların Birçok Sorunu, Evrensel Sorun”
Ercan Karakaş son olarak; “Atatürk’e baktığımız zaman daha Kurtuluş Savaşı’nın hemen sonrasında bir milli eğitim şurası topluyor. Orada iki tane sözü var. Birinde ‘toplumun asıl kurtuluşu eğitimle mümkün olur’ diyor. Yani Türkiye’de kadın-erkek herkesin kaliteli, eşit ve yaygın bir eğitime kavuşması lazım. Tam olarak bu eğitimi sağlayabildik mi? Maalesef sağlayamadık ve eğitim konusunda kadınlar erkelerden daha kötü durumda. Halen kadınların yüzde 20’sinin okuma-yazma sorunu var. Bu tabi kabul edilecek bir şey değil. Orada Atatürk’ün kadınlara yönelik ikinci bir sözü var. ‘Kadınlarını geri bırakan oplumlar geri kalmaya mahkumdular’ diyor. Gerçekten bugün cumhuriyetten 87 yıl sonra baktığımız zaman aşamadığımız temel sorunlarımızda bu iki mesele çok büyük rol oynuyor. Kadınların çeşitli alanlarda halen dezavantajlı olması, erkeklere göre okuma-yazma, eğitim, çalışma hayatında bulunmaması, siyasette az bulunmak sorunları evrensel bir şey. Başka ülkelerde de var. Seçme seçilme hakkı Avrupa’da erkeklere tanınmış ama kadınlara bırakın seçilme hakkını seçme hakkının bile dışında bırakılmış” dedi.
Öymen; “82 Anayasa’sı Yeniden Yazılmalı”
Panelde son konuşan CHP 7. Genel başkanı gazeteci-Yazar Altan Öymen oldu. Yakında bir referandum olacağını hatırlatan Öymen; “Bu referandumda biz seçmenler olarak neye oy vereceğiz. Aslında orada o 2 maddeyi istiyor iktidarın düşüncesi, ona oy vereceğiz ama ötekileri de bize bir aldatmaca şeklinde sunacaklar. Bir nevi pazarlık haline gidilmiş bulunuyor. Bu referandumda hayır çıkması için, Türk Milleti’nin bu aldatmacaya layık olmadığını göstermek için çok önemli bir görevdir. Bunu tabi referandum geldiği sırada herkes tartışacak. Bu metot aslında referandumları aldatmak için seçmenleri kullanmak, onlara biraz şantajımsı bir şekilde bir şeyi empoze etmek, dayatmak askeri yönetimler tarafından yapılan bir şeydir. 82 Anayasa’sını hatırlayın, 82 Anayasa’sı iyi bir Anayasa değil, değiştirilmesi gerekir hatta baştan yazılması gerekir. Çünkü 15 defa değişikliğe uğradığı halde içinde demokrasi dışı maddeler de var. Bu 15 defa değişmenin sonucu olarak birbiriyle, uyuşmaz, çelişkili hale gelmiş maddeler de var. Fakat 82 Anayasa’sı referanduma sunulduğu zaman da şu anlamı taşıyordu askeri yönetim bitecek mi bitmeyecek mi? Hayır derseniz buna askeri yönetim devam edecekti. Askeri yönetim, sıkı yönetim kalksın diye hrkes oy verme mecburiyeti hissetti. Bir de tabi hayır demeye karşı tedbirler alındı ama çok büyük bir kimsede bu ihtimali gözetemedi gitti kendiliğinden oy verdi yüzde 91 civarında oyla kabul edildi” dedi.
Öymen ayrıca, kadınların siyasette daha fazla yer alması için kota uygulanmasının yapılması gerektiğini de söyledi.
Panel sonunda panele katılanlar, konuşmacılarla birlikte hatıra fotoğrafı çektirirken, SDD Genel Başkanı Erol Tuncer ile CHP Eski Genel Başkanı, Gazeteci-Yazar Altan Öymen okurlarına kitaplarını imzaladılar.