|
Anasayfa | Eczanelerimiz | İletişim-Künye | Resmi Kurum telefonları | Haber Ara | Sitene Ekle | RSS Kaynağı
|
Takvim
|
Gül; "Maden Ocağı Kazaları Kader Değil"
Sosyal Demokrasi Derneği (SDD) Elbistan Şubesi adına yazılı bir açıklama yapan Başkan Haluk Gül, son zamanlarda maden ocaklarında meydana gelen kazaların kader olmadığını söyledi. |
| Yorum Sayısı |
: 0 |
Tarih |
: 27 Mayys 2010 11:30 |
Türkiye’de son 5 ayda 3 maden ocağı felaketinin yaşandığını söyleyen Sosyal Demokrasi Derneği Elbistan Şubesi Başkanı Haluk Gül açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “17 Mayıs 2010, Pazartesi günü Zonguldak’ta ki kömür ocaklarında bir grizu patlaması oldu ve 30 maden işçisi yerin 540 m altında mahsur kaldı. 19 Mayıs günü Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı kaza yerinde mahsur kalan işçilere 4 günde ulaşılabileceğini açıkladı ama bir gün sonra 20 Mayıs 2010 günü maden işçilerine ulaşıldı. Ulaşılan maden işçileri artık yaşamıyordu. Maden ocaklarında son 5 ayda yaşanan üçüncü büyük faciaydı bu. Bursa-Mustafakemalpaşa’da 19, Balıkesir-Dursunbey’de 16 maden işçisini kaybetmiştik. Ülkemizde Son 15 yılda maden ocağı kazalarında 574 maden işçisi hayatını yitirdi. Maden ocağı kazalarında Avrupa’da birinci, Dünyada ise üçüncü sıradayız. Açık seçik olarak görülüyor ki; kömür madenlerinde ciddi sorunlarımız var. 1983 yılında Enerji Bakanlığı bilirkişi heyetinin hazırladığı raporda yer alan önerilerin hiçbirinin yerine getirilmediğini heyette bulunanlar açıklıyor. Uzmanlar 3 ana konuya dikkat çekiyor: 1-Son yıllarda ve özellikle madencilikte taşeron firmalar devreye girdi ve bir cins alt işverenlik başladı. Maden ocaklarında metan patlamalarını bilmeyen ocak sahipleri, niteliksiz mühendisleri asgari ücretle işe alıp yetki verdi. 2-Sendika gibi sendika olmayan sendikalar iş sağlığı ve güvenliği konusunda gereken hassasiyeti göstermiyor. Sendikalar, “sıfır kazayla sıfır ölüm” konusunda bir çalışma yürütmüyorlar. En önemlisi, taşeronlaşmayla birlikte sendikasız, kayıtsız işçilik ve kaçak madencilik yaygınlaştı. Ayrıca ana işverenle alt işveren arasındaki sözleşmelerde ciddi yasal boşluklar ortaya çıkıyor. 3-Hükümet, meydana gelen kazaların nedenleri ile ilgili bilimsel çalışma yapmadığı için bu kazaların önlenmesine ilişkin etkin önlemler de alamıyor. 19 Mayıs 2010 günü kaza yerini ziyaret eden Başbakan Erdoğan’ın bu bölge insanının bu tür kazalara alışık olduğu ve bu tür kazaların madenciliğin kaderinde olduğu yönündeki sözleri kabul edilemez. Uluslararası veriler bu kazaların hiç de kader olmadığını ve 21. yüzyılda bu kazalara alışmanın da düşünülemeyeceğini kanıtlıyor. Sorun bir dünya görüşü ve siyasal tercih sorunudur. Bilim insanlarının belirttiği gibi, metan patlaması tamamen önlenemese de etkin önlemlerle yüzde 95 oranında önlenebilir. Sorunu kadere bağlamak yeni metan patlamaları ve yeni ölümler demektir. AKP iktidarı 21. yüzyıla yaraşır bir yaklaşımla soruna doğru tanı koyup etkin önlemler almaktan uzak bir tutum sergiliyor. AKP iktidarı işçi sağlığı, iş güvenliği konularında ve taşeron uygulamalarının yarattığı sorunlar karşısında ciddi adımlar atmak yerine mazeret üretiyor. Oysa iktidarlar mazeret değil çözüm üretmelidirler. 8 yıldır iktidarda olan AKP’ nin her olayda mazeret üretmesi ve mağduru oynamaya çalışması halkımıza artık inandırıcı gelmemekte ve AKP’ nin düşüşünü hızlandırmaktadır”
Tavsiye Et
| Yorum Yaz
|
Önceki Gazeteler İçin Tıklayınız
Elbistan'da Hava
|
|
RSS Kaynağı
Sitemizdeki yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
bizimelbistangazetesi.Com © 2007-2025 Tüm Hakları Saklıdır.Kardeş
Site
www.bizimogretmenler.com Düzenleme:
Kosker -
www.bizimogretmenler.com
|