AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan, Partisinin Kahramanmaraş’ta gerçekleştirilen Haziran Ayı İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda yapmış olduğu konuşmada muhalefeti çok ağır bir şekilde eleştirmiş, “12 Eylül öncesinden bu yana Türkiye’de olan terörün, anarşinin bir tarafından MHP, bir tarafında CHP olmuştur” sözleriyle MHP ve CHP’ye ağır bir suçlamada bulunmuştu.
Muhalefetin büyük tepkisini çeken Avni Doğan’a, MHP Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’dan cevap geldi. Yazılı bir açıklama yapan Paksoy, Avni Doğan’ı sert bir dille eleştirdi.
İşte Mehmet Akif Paksoy’un Avni Doğan’a cevabı:
Kem Söz Sahibine Aittir
Sayın Avni Doğan’ın 27 Haziran 2010 tarihinde partisinin il danışma toplantısında yaptığı eleştiri ve fikir açıklamadan öte son derece tahkir edici ve mesnetsiz iftiralar içeren konuşmadan dolayı öncelikle siyaset kurumu adına büyük üzüntü duyduğumu ifade etmek istiyorum.
Sayın Doğan’ın irticalen yaptığı bu konuşmada sarf ettiği sözleri bilerek ve düşünerek yapmadığına, kendisi adına bir iletişim kazası olduğuna inanmak istiyorum. Son derece seviyesiz bulduğum ifadeleri, Sayın Doğan’ın yaklaşan seçimler dolayısıyla yeniden aday gösterilmek için bir çabası, geçmişte de benzerlerini gördüğümüz AKP’nin siyasette geçirdiği değişim ve dönüşümün gördüğümde bu tavrı da yadırgamıyorum.
Aksi takdirde; Necip Türk Milleti kimin PKK yandaşı, kimin taşeron olduğunu engin sağduyusuyla çok iyi bilmektedir. Bebek katiline Sayın, şehide Kelle deme cüretini gösterenleri milletimiz hafızasına nakşetmiştir. Kanlı terör örgütünün en büyük destekçileri ve işbirlikçileri Talabani ve Barzani’nin altına kırmızı halı serenleri, peşmerge başına Türkiye Cumhuriyetinin Dışişleri Bakanı sıfatıyla ‘Abi’ diyenleri de milletimiz unutmamıştır, unutmayacaktır.
İftira Atmadan Önce Terörist Başının İdamdan Kurtulmasını Sağlayan İmzanı Hatırla
Sayın Avni Doğan’ın partimize yönelik bu iftiraları atmadan önce terörist başının idamdan kurtulmasını sağlayan imzasını hatırlaması gerekirdi. Kendisiyle beraber imza atan yol arkadaşlarını hatırlaması gerekirdi. Göçebe mahkeme kurulmasını hatırlaması gerekirdi. Ne idiğü belirsiz açılımın ülkemizi getirdiği noktayı hatırlaması gerekirdi.
Şunu hatırlatmakta önemle fayda görüyorum. Milliyetçi Hareket Partisi milli ve manevi değerleri kendisine bayrak edinmiş bir siyasi anlayıştır. Bu uğurda 5000 evladını şehit vermiştir. Bırakın bu değerleri istismar etmeyi, bu değerleri siyaset malzemesi yapmayı, bu değerler adına tabandan tavana bütün unsurlarıyla her türlü fedakârlığı göstermeyi göze almış bir siyasi partidir. Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben demeyi şiar edinmiş bir siyasi anlayışa Sayın Doğan’ın sözleri büyük bir bühtandır. Bu ifadeleri kem söz sahibine aittir düsturunca esefle kınıyor, şiddet ve nefretle lanetliyoruz.
Siyasetten Değil, Hizmetten Bahset
Öte yandan bir iktidar milletvekili olarak siyasi nutuklar yerine Kahramanmaraş’ın, Elbistan’ın sorunlarına yönelik hangi hizmeti gerçekleştirdiğini açıklaması gerekmektedir. Kahramanmaraş’ın eğitim, sağlık, altyapı gibi sorunları ile ilgili olarak ne hizmet yaptığını, bırakın hizmeti ne yaptığını açıklaması gerekir. Tamamlanmayan barajlar, yapılmayan Kahramanmaraş Kayseri yolu, havaalanının pist sorunu hakkında milletvekilliği döneminde ne yaptığını açıklaması gerekir. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’nin verilmeyen kadrosunun, katı atık tesisi ile ilgili sorunların üzerine gitmesi gerekir.
Afşin-Elbistan Termik Santralinin çevreye yaydığı kanserojen partiküllerin önlenmesi için, buradaki kamulaştırmalarda yapılan adaletsizlik için, buradaki insanlara tıpkı Zonguldak’ta olduğu gibi istihdamda pozitif ayrımcılık yapılması için ne yaptığını açıklaması gerekir. Halen süreci şaibeli 400 yataklı bölge hastanesinin devreye girmesiyle, Kahramanmaraş DH ve Yenişehir DH’nin kapatılıp kapatılmayacağı hakkında açıklama yapması gerekir.
Listeyi uzatmak mümkün. Ben, milletimizin ve aziz hemşerilerimizin bu yalan-talan iktidarına önümüzdeki seçimlerde gerekli cevabı vereceğine inanıyorum. Son olarak şeref ve haysiyet sahibi hiç kimsenin, başkasının şeref ve haysiyetine iftira atmayacağını düşünüyorum.”