Anasayfa | Eczanelerimiz | İletişim-Künye | Resmi Kurum telefonları | Haber Ara | Sitene Ekle | RSS Kaynağı

HABER ARA


Gelişmiş Arama

EN ÇOK OKUNANLAR

Takvim

Sayaç

SDD, Temmuz Ayı Bildirgesini Yayınladı

Sosyal Demokrasi Derneği (SDD) Elbistan Şubesi Yönetim Kurulu adına 2010 Temmuz ayı bildirgesini yayınlayan Başkan Haluk Gül, bildirgede Elbistan'da miting yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve AKP'ye değindi.
Yorumlar  Yorum Sayısı : 0 Tarih  Tarih : 07 A?ustos 2010 10:50

Gül bildirgede şu ifadelere yer verdi; “Rize Belediye Başkanı’nın ipe sapa gelmez demeci ve Dışişleri Bakanı’nın İsrail yetkilileriyle yaptığı gizli görüşme ile başlayan Temmuz ayı, derin bir endişe ile izlediğimiz İnegöl ve Dörtyol gerginliği ile devam etti. CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’nun umutları yeşerten 2 güzel vaadiyle son buldu. İktidar alternatifi olduğu artık herkesçe kabul gören ve yükseliş tirendini sürdüren CHP’nin Genel Başkanı’ndan, yani yakın gelecekte en güçlü Başbakan adayından bu vaatlerin gelmesi, vaatleri anlamlı kılıyordu. Gelecekte daha güzel günler yaşayacağımız umudunu yeşerten ilk mesaj CHP’nin terörü sona erdirme kararlılığını ortaya koyan Sayın Kılıçdaroğlu’nun: “Terörü toplumsal destekle sona erdiririz” vaadi ve bu vaadi iddialı ve gayet net bir şekilde ifade etmesiydi. Bu mesajın, Türkiye ve Dünyaya, Elbistan yerel basını ile yapılan bir toplantıda verilmiş olması, Elbistan’ın sosyal demokratlarını ayrıca sevindirdi.

Sayın Kılıçdaroğlu’nun umut yeşerten 2. mesajı ise; CHP İktidarında, Elbistan’ın il olacağını ilan etmesiydi. Yaklaşık 35 yıldır il olma özlemi yaşayan, ekonomik, coğrafi, siyasi ve sosyal olarak il olma vasıflarına sahip, 81 ilin 34’ünden daha büyük olmasına rağmen bir türlü il edilmeyen Elbistan’ın il olma umutlarını yitirmeye başladığı şu günlerde, anketlerin de en güvenilir lider olarak gösterdiği, dayanaksız konuşmaması ile ün yapmış, dürüstlüğü ve sözünün arkasında duran kişiliği ile siyasi rakiplerinin dahi saygısını kazanmış,70 gün içinde en az 150 ilçeyi  ziyaret etmiş  olmasına rağmen hiç birinde böyle bir vaatte bulunmamış Sayın Kılıçdaroğlu’nun  il vaadi tüm Elbistanlıları umutlandırmıştır.

Temmuz ayı içinde yaşadıklarımızı hatırlayarak yorumlayalım: Temmuz ayı Dışişleri Bakanı’nın, Cenevre’de İsrail yetkilileri ile yaptığı gizli görüşme ile başladı. Bu gizli görüşmenin içeriği Türkiye kamuoyunca bilinmiyor. Bu gizemli hal gösteriyor ki; Kuru gürültü çıkartarak, İsrail politikalarına karşı tepki duyan halkımızın tepkisini kendisine desteğe dönüştürme gayretinde olan AKP İktidarı gizli görüşmelerle İsrail’le yeni pazarlıklar yürütmektedir. Temmuz ayının ilk yarısında Rize’nin AKP’li Belediye Başkanı Halil Bakırcı’nın zırvaları konuşuldu. Irkçı ve şeriatçı kafasıyla, toplum bilimci edası takınarak Türk, Kürt kardeşliği reçetesi sunan ilkel kafaya karşı sivil toplum tepkisi sevindiriciydi. İktidardan evlere şenlik bir işsizlik çözümü geldi. Bu çözüm, Profesyonel ordu kurarak 500.000 kişi istihdam etmekti. Bu tezi savunurken Başbakan’ın “Askerler şehit olunca memlekette infial yaşanıyor. Paralı askerler ölümle karşılaşacağını bilerek görev yapacak” demesi, amacın orduyu modernleştirmek değil, işsizlerden para karşılığı ölebilecekleri silahlandırarak Türkiye’nin ordusu haline getirmek olduğunu ortaya koydu. Bu anlayış, Demokratlığı kimseye vermeyen İktidarın kan akmasını durdurmayı hedefleyen politikalar geliştirme arayışında olmadığını göstermektedir.

AKP TBMM’deki çoğunluğu ile, TOKİ ve TMSF’yi mali kural dışına çıkartmayı, böylece plan bütçe komisyonunun denetiminden kaçırmayı kanunlaştırmıştır. Çıkartılan bu yasa, TOKİ ve TMSF’nin, referandum ve seçimde nasıl kullanılacağının işaret fişeğidir. İktidar borazanı Medya, son 1 ayda 760.000 işsizin istihdam edildiğini yazdı. Oysa son 1 yıl içinde kayıtsız çalışan işçi sayısı 944.000 artmıştı ve Türkiye’de kayıtsız işçi sayısı 10.000.000’a ulaşmıştı. Gerçek haber değeri olan da bu idi; ama borazan medya mevsim nedeniyle geçici ve kayıtsız çalışma olanağı yakalayabilenleri istihdam olarak haberleştirdi. Temmuz ayı içinde yaşanan ve tüm vatanseverleri tedirgin eden İnegöl ve Dörtyol olayları gösterdi ki; “Açılım” türünden reform çağrıştıran sözcükler engin derinlikleri olan, siyasetçilerin demagojik manevralarına alet edemeyeceği öneme sahip, gerçek gündemi gizlemek veya ötelemek için kullanılamayacak kadar ağır sözlerdir. Kapsamı ve sınırları belirlenmeden ve gerektirdiği adımlara toplumsal desteği belli oranda oluşturmadan bu tür sözcüklerin telaffuzu toplumda kaos yaratır. Tarih, bu kaos’un faturasını yalnız provakatorlere değil, İktidar’a ve provakatorlere birlikte keser. Temmuz ayı CHP’nin, Genel Başkanı’nın olağanüstü gayreti ile, yükselişini devam ettirdiği ay oldu. Sayın Kılıçdaroğlu’nun, bir gazetecinin “Kürt sorununa ilişkin söyleminizin içini doldurabilecek misiniz?” sorusuna, “Bizim 1989 raporumuz var. Bugünde arkasındayız. Her satırını savunuyoruz. Sorunu aklı ve mantığı öne koyarak,toplumsal destek sağlayarak çözmeye hazırız” cevabı ve hemen bir komisyon oluşturulması, “Terörü de, türban sorununu da çözeceğiz” şeklinde ki net tavırları AKP’nin ezberini de kimyasını da bozmuştur. Anti demokratik %10 seçim barajının %7’ye düşürülmesi için CHP’nin 8 Temmuz günü yasa teklifi vermesi, Anayasa değişikliği ile yargıyı ele geçirme projesini Demokratikleşme demagojisi ile sürdürenleri şaşkına çevirmiştir. Her fırsatta Seçmen iradesi nutukları atanlar baraja takılan partilere oy verenlerin iradesini iradeden saymadıklarını, CHP’nin yasa teklifine karşı çıkmakla göstermişlerdir. Anayasa Mahkemesinin 7 Temmuz kararı ile AKP Referandumda “Evet” kampanyasına 12 Eylül darbesi oylanacak havası yaratma gayreti ile girmiştir. Bu Madde(Geçici 15.) görüşülürken, verilen “Bu yasa kapsamında yargılananlara zaman aşımı uygulanmaz” teklifini çoğunluk oylarıyla reddettireceksin, sonra da “darbecilerle hesaplaşma” dan bahsedeceksin! Bu takiye, yalan, istismar değil de nedir? Bu anlayış halkı sürü sayma anlayışıdır.12 Eylül suçluları 3 yıl sonra zaman aşımı zırhına kavuşacaktır. Memleketimizde anlaşmalı boşanma davaları dahi 1 yılı aşkın sürede tamamlanıyor. Hırsızlık davalarının kesinleşmesi 3 yılı aşıyor. Yargıtay aşamasını 3 yılda tamamlamış ceza davası örneğimiz neredeyse namevcut.

Yargıyı da yandaşlaştırma planlarını gerçekleştirebilmek için halk oylamasında evet oylarını çoğaltabilmek amacıyla değişiklik paketinin içine konan ve 12 Eylül mağdurlarını istismara yönelik bu girişim 12 Eylül mağdurlarından tasvip görmeyecektir. Çünkü yağmurdan kaçarken doluya tutulmak tehlikesi gayet açık görülmektedir. Yani sivil diktatörlüğün yolunu açacak olan bu değişiklik paketine 12 Eylül mağdurları geçit vermeyecektir. Çünkü diktatörlüğün ne demek olduğunu en iyi onlar bilir. 27 Nisan e-muhtırasını yazana, o muhtıranın mağduriyetini kullanarak iktidar olanların “üstün hizmet madalyası” verdiğini halkın bilmediğini sananlar 12 Eylül 2010 günü, halkın her şeyi anlayacaklardır. CHP son verdiği yasa değişikliği teklifi ile AKP’nin tüm planlamasını alt üst etmiştir. Darbelere kaynaklık eden ve meşruluk kazandıran TSK İç Hizmet Kanununun 35. Maddesini değiştirme teklifi karşısında takınılacak tavırlar kimlerin darbelerden nema’landığına da kimlerin darbelerin mağduru olduğuna da ayna tutacaktır. CHP bu yasa teklifi ile AKP’nin oyununu bozmuş ve CHP’de siyaset yapma tarzının da değişmeye başladığını göstermiştir.

Bu maddenin şu anki hali şöyledir: “Silahlı kuvvetlerin vazifesi Türk yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti’ni korumak ve kollamaktır.” CHP’nin teklif ettiği değişiklik ise şöyledir: “Silahlı Kuvvetlerin vazifesi; Türk yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti’ni parlamenter demokratik sistemin işlerliği çerçevesinde ve Anayasa’ya bağlı olarak korumaktır.” Halkımıza soruyoruz: Darbeye karşı olanlar 35. maddeyi olduğu gibi savunanlar mı, yoksa değişiklikle parlamenter demokratik rejimin işlerliğini öne çıkartmaya çalışanlardır. Sosyal Demokrat Hareketin en büyük kitlesel partisi CHP’nin Genel Başkanı ve Genel Merkez Yöneticileri’nin 30-31 Temmuz günlerinde Elbistan’ımızı ziyaretinde hemşerilerimizin Elbistan’lıya yakışır şekilde misafirperverliği, ilgisi ve mitinge karşı duyarlılığı Sosyal Demokrasi Derneği Elbistan Şubesi olarak bizleri çok mutlu etmiştir.”

Bu haberi paylaş: Google Favorilerime Ekle Google Facebook'a GönderFacebook Yahoo'ya EkleYahoo Digg'e EkleDigg Del.icio.us'a EkleDel.icio.us
 
Tavsiye Et Tavsiye Et | Yorum Yaz Yorum Yaz

Adnan Güllü Adnan Güllü
WASHINGTON ANITI ve OSMANLININ HEDIYESI

Tarihçi

Zafer Eren Zafer Eren
KIRMIZI VE GRI

DÜZ AYNA

A.Ihsan Kuyumcu A.Ihsan Kuyumcu
YOL AYRIMI

Sair-Yazar-Ressam

Mustafa Eslik Mustafa Eslik
YÖNETICILIK, LIDERLIK VE DUYGUSAL ZEKA

Yazar

Mahir Baspinar Mahir Baspinar
CÜCÜK TEPE (!)

Sair-Yazar

Hanifi Kara Hanifi Kara
EFENDILER EFENDISI'NE

Egitimci, Sâir ve Yazar

Sait Çolakoglu Sait Çolakoglu
ANAMIZ

Sair

Ömer Çay Ömer Çay
SEFA GELDIN RAMAZAN

Sair

Bilal Ay Bilal Ay
SUÇ KIMIN?

Ziyaretçi Defteri

OKU

YAZ

Gazetemiz

Önceki Gazeteler İçin Tıklayınız

Elbistan'da Hava


RSS Kaynağı 

Sitemizdeki yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
bizimelbistangazetesi.Com © 2007-2025 Tüm Hakları Saklıdır.Kardeş Site www.bizimogretmenler.com Düzenleme: Kosker - www.bizimogretmenler.com