Anasayfa | Eczanelerimiz | İletişim-Künye | Resmi Kurum telefonları | Haber Ara | Sitene Ekle | RSS Kaynağı

HABER ARA


Gelişmiş Arama

EN ÇOK OKUNANLAR

Takvim

Sayaç

"Millet, Referandumla Seçimi Ayırt Etmesini İyi Bilir"

'Referandumda oyum evet' diyen Demokrat Parti Eski Genel Başkanı Süleyman Soylu, Elbistan'da yapmış olduğu konuşmada, referandumu güven oylaması olarak değerlendirenlere seslenerek; "Bu millet, genel seçimlerde 47, referandumda evete 69, yerel seçimlerde Adalet ve Kalkınma Partisi'ne 39 oy verdi. Demek ki bu millet yerel seçimle referandumu ayırabiliyor" dedi.
Yorumlar  Yorum Sayısı : 0 Tarih  Tarih : 24 A?ustos 2010 11:03

12 Eylül’de yapılacak referandumda ‘evet’ denilmesi gerektiğini savunarak tüm Türkiye’yi dolaşan Demokrat Parti (DP) Eski Genel Başkanı Süleyman Soylu, Kahramanmaraş ve İlçeleri Kültür Dayanışma Derneği (Maraşder)  Genel Başkanı Avukat Şaban Kurt’un daveti üzerine Elbistan’a gelerek Şehit Er Mehmet İnan Parkı’nda bir konuşma yaptı.

Konuşmadan önce Soylu, Kale Restoran’da onuruna verilen iftar davetine katıldı. İftar sonrasında bir açıklama yapan Maraşder Genel Başkanı Avukat Şaban Kurt; “Referandum bir seçim değil ve bu referandum öncesi Demokrat Parti Eski Genel başkanımız Sayın Süleyman Soylu Bey, soylu bir davranışta bulunuyor ve tüm Türkiye’yi adım adım geziyor. Maraşder olarak biz kendisine bu Türkiye gezilerinden bir tanesini Elbistan’a yapmasını rica ettik, kendisi de bizi kırmayarak Elbistan’a kadar geldi. Kendisine teşekkür ediyorum” dedi.

“Türkiye İçin ‘Evet’ Diyoruz”

DP Eski Genel Başkanı Süleyman Soylu ise yapmış olduğu açıklamada neden ‘evet’ dediğini açıklarken, basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Soylu; “Benim inancım odur ki, milletimiz 1961 ve 1982 Anayasaları’nın yani milletle beraber imzalanan değil, tek taraflı bir kontrat olarak ortaya konulan ve millete sorulmadan, milletin korkutularak ve ürkütülerek zorla kabul ettirildiği 1961 ve 1982 Anayasaları’nın milletimiz tarafından ruhuna dokunulacağı ve milli iradeye dayalı, millete dayalı yepyeni sivil demokrat ve bana göre en önemlilerden birisi evrensel normlarla, kurallarla örtüşen yeni sivil ve demokratik anayasanın başlangıcı için, güçlü ve modern Türkiye için ilk adım ‘evet’ diyoruz” dedi.

“Siyasi Partilerin ‘Evet’ ya da ‘Hayır’ Demesi Anayasa’ya Aykırıdır”

Siyasi partilerin referandum sürecinde meydanlara inmesine de değinen Soylu; “Türkiye Cumhuriyeti’nin bugünkü Anayasası hepimize vatandaşlık hakkı vermiştir. Anayasa metinleri, milletle, toplumla, bireyle, devlet arasındaki sosyal mukaveledir. Bu sosyal mukavele arasına bir siyasi partinin bağlayıcı kararının girmesi hem anayasamıza hem Yargıtay içtihatlarına hem de siyasi partiler kanununa aykırıdır. Siyasi partiler burada yönlendirici olabilirler yani kendi görüşlerini bağlayıcı olmadan ortaya koyabilme şansına sahip olabilirler. Bu işin teknik kısmıdır ama yapılan siyasi partiler kanuna ve anayasaya aykırıdır. Ve yapılması gereken en ufak şeylerde Türkiye’de partiler hakkında kapatma kararı açmak için fırsat bekleyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bu konuda siyasi partilerin kendi görev alanına çekmeyi temin etmesidir. Yani onlara referandum siyasi partilerin bağlayıcı karar alamamasına yönelik uyarıcı bir metin yollamasıdır, doğrusu da budur. Ama bu, işin elbette ki teknik boyutudur. Bir teknik boyutu daha var, Anayasa’nın 72. ve 73. maddesi çok net bir şekilde tüm vatandaşlara vergi ve askerlik ödevi yükler. Yani erkek vatandaşlara askerlik ödevi, kadın erkek bütün vatandaşlara da vergi görevi yükler. Siyasi partiler örneğin Anayasa’ya aykırı vir şekilde kendi taraftarlarına veya kendi üyelerine bu vergi ve askerlik ödevini yerine getirmeme konusunda bağlayıcı karar alamazlar. Aynen anayasa değişikliği de bireyle devlet arasında bir sosyal mukaveledir, araya hiç kimse giremez. Ve kimse de girmemelidir. Hem ‘evet’ diyen partiler için hem ‘hayır’ diyen partiler için bu söz konusudur. Eğer ‘evet’ diyen partiler kendi taraftarlarını buna zorluyorsa bu böyledir, hem de ‘hayır’ diyen partiler kendi taraftarlarını buna zorluyorsa bu böyledir” dedi.

“AK Parti, CHP, MHP ‘Hayır’ Dese Bile DP ‘Evet’ Demelidir”

Demokrat Parti’nin referandumda ‘evet’ demesi gerektiğini savunan Süleyman Soylu; “Aslında bütün bunların yanı sıra bizim kurucu atalarımız vardır. Yani Demokrat Parti’yi kuranlar rahmetli Menderes, Koraltan, Köprülü, Bayar. Sonra 1960 darbesinde asılan ve şehit olan bu memleketin üç evladı vardır Menderes, Zorlu ve Polatkan. Şimdi onlara darbe yapan ve onların hem yaşam haklarını elinden alan, hem tarihi haklarını elinden alan ve binlerce insana işkence yapan, onbinlerce insanı sıkıntıya sokan bir anlayışla Demokrat Parti aynı çizgide olmamalıdır. Bu memlekette Ak Parti, CHP, MHP topyekun ‘hayır’ deseler bile bir avuç kalan Demokrat Parti sadece Demokrat Parti’nin kendi anlayışına, kendi misyonuna yani hürriyet, adalet, demokrasi ve milli irade anlayışına bağlı kalmak suretiyle bir avuç olsa bile ‘evet’ demelidir. Doğrusu da budur” dedi.

“Türkiye’nin En Ayıplı Partisi Demokrat Türkiye Partisi’dir”

Soylu son olarak; “Bugün Demokrat Parti’nin tepe yöneticileri zaten 28 Şubat sürecinde kendi kararlarını vermişlerdir. 28 Şubat sürecinde Türkiye’nin en ayıplı partisi kurulmuştur. Demokrat Türkiye Partisi. Türkiye Cumhuriyeti siyasal tarihinin en ayıplı partisidir. En ayıplı partisini kuranlar yani parayla, pulla, havuzla, şantajla, dosyayla, kasetle o gün bu siyasi partiyi Refeh-Yol İktidarını bitirmek için kuranlar, Türkiye’nin en ayıplı siyasi partisini kurmuştur. Bugün o ayıplı insanlar Demokrat Parti’yi idare etmektedir. Bu kadar basit. O gün 28 Şubat’a payanda olanlar, bu ülke insanları başörtülü ve başörtüsüz olarak ayıranlar, bu ülkede neredeyse insanları dindarlar diye cadı avına çıkanlar bugün başka bir anlayışın içindeler. Bizim onlarla olmamız mümkün değildir” dedi.

“‘Muhtar Olamaz’ Denilen Kişi 8 Yıldır Başbakan”

Süleyman Soylu, daha sonra Şehit Er Mehmet İnan Parkı’na geçti. Burada parkta bulunan kalabalığa hitap eden Soylu; “Dünya değişiyor, hem de öyle bir hızla değişiyor ki bundan 50 yıl önce Amerika’da otobüslere alınmayan, ötekileştirilen zencilerden birisi bugün dünyayı yönetmektedir, adı Obama’dır. Bir tarafta 1990 yılında Almanya’da Doğu Almanya tarafında bulunan bir kadın, Merker, bugün Birleşik Almanya’yı idare etmektedir, aynı zamanda Birleşik Almanya ile birlikte Avrupa’yı idare etmektedir. Daha dün Fransa’da sokak çocuğu, sokak serserisi olarak nitelendirilen birisi Fransa’yı idare etmektedir. Tam bundan 8 yıl önce ‘ondan başbakan olmaz, muhtar bile olmaz’ denilen kişi bugün Türkiye’de 8 yıldır başbakanlık yapmaktadır. Dünya’da bir şeyler değişiyor” dedi.

“Milli İradenin Millete Devredilmesini İstemiyor”

Soylu; “1961’de Türkiye’yi bir Anayasa ile karşı karşıya bıraktılar. Niçin biliyor musunuz? Bir daha Menderesler bu ülkeye gelmesin diye. Hemen milli iradenin, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin üzerine Anayasa Mahkemesi’ni koydular, Milli Güvenlik Kurulu’nu koydular. Onun üstüne hemen senatoyu koydular, TBMM’den çıkan her karar senatoda uygulandı. Bunların hepsi vesayet sistemiydi. HSYK’yı koydular, daha sonra yetmedi ve YÖK’ü koydular. Ve Türkiye’de artık milli irade bir şekilde egemen olmasın diye bir anlayışı benim güzel ülkemde sergilemeye çalıştılar. Yetmedi 1971 muhtırasını yaptılar. Yetmedi 1980 darbesini yaptılar. Yetmedi 28 Şubat’ı yaptılar. Yetmedi 27 Nisan’ı e-muhtıra ile gerçekleştirdiler. Bir tarafta darbelerin getirdiği kanunlar, milletimizi sıkıntıya sokan, milletimizi hakir gören, milletimizi küçük gören onun hareket etmesini engelleyen kanunlar, diğer tarafta da zenginleşmek, demokratikleşmek isteyen, etrafındaki coğrafyayla, Avrupa’yla rekabet etmek isteyen bir ülke. Önünüze iki türlü fotoğraf koydum bir küçük fotoğraf, bir de büyük fotoğraf. Bugün Türkiye’de ‘aman bu Anayasa geçmesin, ama bu hükümete güvenoyudur’ diyenler aslında Adalet ve kalkınma Partisi ile hükümetle işleri yok. Onlar, 1961 Anayasası’nın, 1982 Anayasası’nın, kendi iktidarlarının bu millete devredilmesini engellemeye çalışıyorlar” dedi.

“82 Anayasası’na 13 Yaşındayken ‘Hayır’ Dedim”

Kendisini demokrasi dilencisi olarak gördüğünü belirten DP Eski Genel Başkanı Süleyman Soylu’nun konuşmaları sık sık alkışlarla kesildi.

Süre yettiğince referandumla halkoyuna sunulacak olan maddeleri tek tek açıklayan ve hepsinin sonunda da ‘evet deyin’ diyen Soylu; “Diyorlar ki ‘Süleyman Soylu sen niçin evet diyorsun?’ Ben, 1982 yılında henüz 13 yaşındaydım. Babam beni elimden tuttu, beni sandığa götürdü. Sandığa gittiğimde orada yaşlı bi nineye refakat ettim ben. Eskiden öyleydi. Bana oy kullandırdılar 1982 Anayasası’na darbe anayasasına orada ailem de ‘hayır’ dedi, o yaşlı ninenin oyunu kullanarak 13 yaşında henüz bir sabi iken ben de ‘hayır’ deme şerefine eriştim. Sadece orada mı? Hayır. 1987 yılında, 6 Eylül’de ‘yasaksız bir Türkiye olsun, konuşan bir Türkiye olsun, Türkiye’de yasaklar kalksın’ diye, henüz 17 yaşındayken otobüsün üzerinde Demirel’i beklemek ve onu anons etmek için saatlerce konuştum. ‘Türkiye’de yasakların kalkması lazım’ dedim, mavi bir gömlek giydim. O gün maviydi yasakların kalkması için gerekli rengin adı. Sonra 1997’de 28 Şubat’ta aynen, milletin elinden milli iradeyi alanlara karşı bir büyük direniş ortaya koyduk” dedi.

“Millet Kime Oy Vereceğini Bilir”

Referandumu AK Parti için bir güven oylaması olarak değerlendirenlerin açıklamalarına değinen Soylu, seçimle referandumun çok farklı olduğunu söyledi. Soylu; “‘Bu biraz siyasete kaçıyor’ diyorlar. Nasıl kaçıyor? ‘Bu bir güven oylaması’ diyorlar. Bakın, Adalet ve Kalkınma Partisi 2007’de yüzde 47 oy aldı, 21 Ekim 2007 tarihinde cumhurbaşkanını halkın seçmesi için bir referandum yapıldı. Onda ben evet oyu verdim. Gittim, ‘cumhurbaşkanını halk seçmelidir, seçim 4 yıla inmelidir’ dedim ve evet oyu verdim. O referandumda yüzde 68,9 ‘evet’ çıktı. 29 Mart 2009 mahalli seçimlerinde Adalet ve Kalkınma Partisi kaç oy aldı? Yüzde 38,9. Bu millet, genel seçimlerde 47, referandumda evete 69, yerel seçimlerde Adalet ve Kalkınma Partisi’ne 39 oy verdi. Demek ki bu millet yerel seçimle referandumu ayırabiliyor. Lütfen bu milletin ferasetine, lütfen bu milletin sağduyusuna, lütfen bu milletin bakışına itibar et. Millet, kime oy vereceğini bilir” dedi.

Süleyman Soylu, konuşmasını bitirdiği parkı dolduranlar tarafından ayakta alkışlanırken, Elbistan Kent Konseyi Başkanı Nadir Adbay da Soylu’a Elbistan’a gelmesi ve konuşma yapmasından dolayı teşekkür etti.

Bu haberi paylaş: Google Favorilerime Ekle Google Facebook'a GönderFacebook Yahoo'ya EkleYahoo Digg'e EkleDigg Del.icio.us'a EkleDel.icio.us
 
Tavsiye Et Tavsiye Et | Yorum Yaz Yorum Yaz

Adnan Güllü Adnan Güllü
WASHINGTON ANITI ve OSMANLININ HEDIYESI

Tarihçi

Zafer Eren Zafer Eren
KIRMIZI VE GRI

DÜZ AYNA

A.Ihsan Kuyumcu A.Ihsan Kuyumcu
YOL AYRIMI

Sair-Yazar-Ressam

Mustafa Eslik Mustafa Eslik
YÖNETICILIK, LIDERLIK VE DUYGUSAL ZEKA

Yazar

Mahir Baspinar Mahir Baspinar
CÜCÜK TEPE (!)

Sair-Yazar

Hanifi Kara Hanifi Kara
EFENDILER EFENDISI'NE

Egitimci, Sâir ve Yazar

Sait Çolakoglu Sait Çolakoglu
ANAMIZ

Sair

Ömer Çay Ömer Çay
SEFA GELDIN RAMAZAN

Sair

Bilal Ay Bilal Ay
SUÇ KIMIN?

Ziyaretçi Defteri

OKU

YAZ

Gazetemiz

Önceki Gazeteler İçin Tıklayınız

Elbistan'da Hava


RSS Kaynağı 

Sitemizdeki yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
bizimelbistangazetesi.Com © 2007-2025 Tüm Hakları Saklıdır.Kardeş Site www.bizimogretmenler.com Düzenleme: Kosker - www.bizimogretmenler.com