Henüz 10 yıllık askerken Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararıyla Kıdamli Astsubay Başçavuş rütbesinde ordundan ihraç edilen, irticacı olduğu iddiasıyla yargılandığı mahkeme sonunda 6 ay hapis cezası alarak cezaevinin yolunu tutan, 27 Ocak 2003 tarihinde Şırnak’ın İdil İlçesi’nde 70. Mekanize Piyade Tugayı 4. Hudut Alayı 2. Hudut Taburu Komutanlığı’nda vatani görevini yaparken nizamiyede nöbet değişimi sırasında teröristlerce açılan ateş sonucu oğlu Piyade Er Muhammed Selim Adbay’ı şehit veren Elbistan Kent Konseyi Başkanı 56 yaşındaki Nadir Adbay, çok sert açıklamalarda bulundu.
“Makamlarınızı Bir Damla Şehit Kanına Değişmem”
Han tepe Karakolu Saldırısı’nın ardından basına sızan heron görüntülerine geçtiğimiz günlerde cevap veren Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklamalarını değerlendiren Adbay, Türk Ordusu’nun dünyanın en yüksek teknolojisiyle donatılmış ve dünyanın sayılı güçlerinden olan bir ordu olduğunu belirterek; “Ne hikmetse PKK’nın 150 kilogram ağırlığındaki uçaksavar toplarını, mermilerini, uçaksavar tüfeklerini, araçlarını katırlarla hudutlardan geçirip Han Tepe Karakolu’nun bulunduğu mevziinin dışındaki hakim tepelere yerleştiriliyor, istihbarat bunu görmüyor. Ne hikmetse gece çalışan gece görüş aygıtları o gün arızalanıyor. Ne hikmetse o gün ısı sensorları, hareket sensorları arızalanıyor. Ne hikmetse o gün aydınlatma mayınları arızalanıyor. Ne hikmetse o gün o mevzide bulunması gereken 50 tane asker nöbetten alınıp 500 metre geriye çekiliyor. Sonrada Genelkurmay diyor ki ‘heronlar bütün bu görüntüleri çekerken efendim ortam çok sisliydi, bu yüzden helikopterlerimiz, uçaklarımız kalkamadı, tozluydu görüntü alamadık.’ Gündüz niye gelmediniz? ‘Efendim gündüz de uçaksavarların atışına maruz kalırız diye hareket etmedik’ diyen bir cevap. Şimdi ben buradan bir vatandaş ve bir şehit babası olarak diyorum ki, yukarıda bulunan Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının tamamına söylüyorum. Sizin içinde bulunduğunuz bu makamlarınızı bir damla şehit kanına değişmem” dedi.
“Alçakları Bulup Çıkarın”
Açıklamalarının devamında Genelkurmay’a seslenen N adir Adbay; “Ve diyorum ki, görevinizi yapacaksanız yapın, yapmayacaksanız istifa diye bir müessese var ya istifa eden gidin, ya da görevinizi adam gibi yaparak Türk Silahlı Kuvvetleri’nin içerisinde bulunan, ben onlara asker demiyorum, subay demiyorum, astsubay demiyorum, vatan haini alçakları bulup çıkarın. Ve gereken cezayı da verin” dedi.
“Referandumdan Evet Çıkarsa Mahkemeye Gideceğim”
Basın mensuplarının ‘siz de bir YAŞ mağdurusunuz. 12 Eylül’den sonra referandumdan evet çıkarsa mahkemeye gitmeyi düşünür müsünüz?’ sorusuna ‘Tabi ki gideceğim’ diye cevap veren Şehit Babası Nadir Adbay, sözlerinin devamında çok ilginç açıklamalarda bulundu ve oğlunun şehit edilmesi olayında bazı şüphelerin olduğunu ve bunu da mahkemeye taşıyacağını söyledi.
Adbay; “Hem kendim için gideceğim, hem YAŞ’zede olarak memurluktan 3 kere atılan biri olarak gideceğim, ordudan ihraç edildiğim için gideceğim, hem de oğlumun şahadetindeki şüpheler için gideceğim. Hem de başka şeyler için gideceğim. Hem de bu işe yaramaz ordu içerisinde bulunduğunu iddia eden, bu vatan hainlerinin, bu adi alçakların yargılanması için gideceğim. Hem de sonuna kadar” dedi.
“İhraçtan Sonra Ya Dağa Çıkacaksın, Ya da Namusunla Sürüneceksin”
1982 yılında ordudan ihraç edilen Adbay, ihraç edilmesindeki gerekçe sorulduğunda hiçbir gerekçenin olmadığını belirterek; “Herkeste aynı gerekçe vardır disiplinsizlik nedeniyle resen emekli, kapının önüne koyunuz. Kamu haklarından yasaklısınız, hiçbir kamu kurumuna girip çalışmazsın, memur olamazsın, işçi olamazsın. Bir tek yol bırakıyorlar adama, al silahı çık dağa. Ya da arınla, namusunla sürünmeye devam et. Ordudan ihracın anlamı bu. Bütün yollarda kapalı. Şimdi öyle bir şey düşünün ki YAŞ kararı yargı denetimine kapalı, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun kararı yargı denetimine kapalı, Yüksek Seçim Kurulu’nun kararı yargı denetimine kapalı, Anayasa Mahkemesi’nin kararı yargı denetimine kapalı. E nereye gideceksiniz? Zaten Türkiye’yi de bunlar yönetiyor. Onun için de ‘evet’ diyeceğim dedim ya daha önceki açıklamalarımda” dedi.
“Mahkemeye Sunacağımız Delillerimiz Var”
Nadir Adbay, 2003 yılında şehit olan oğlu Muhammed Selim’in ölümüyle ilgili sorulan bir soru üzerine şaibeleri şu an için gündeme taşımayacağını belirterek; “Yani birtakım şeyler var onları burada söyleyemeyeceğim. Mahkeme konusunda olursa onları gündeme taşıyacağım. Şimdi burada bir takım şaibeleri, benim şahsen bildiğim, yakinen bildiğim birçok olayı tekrar gündeme taşımanın da bir anlamı yok ama bunlar 12 Eylül’den sonra referandumdan evet çıkarsa dava konusu olduğu zaman mahkemeye sunacağımız sözlerimiz, cümlelerimiz, delillerimiz var” dedi.