Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e gazilik unvanının verilmesinin yıldönümü ve vatan savunmasında gözünü kırpmadan düşmanın üstüne giden, canını ortaya koyup bayrak için canını hiçe sayan ve bu uğurda elini, bacağını kaybeden gazilerimizin günü olan 19 Eylül Gaziler Günü kutlamaları, dün saat 10.30’da Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirildi.
Elbistan Kaymakamı Metin Maytalman, Ekinözü İlçe Jandarma Komutanı Elbistan İlçe Jandarma Komutan Vekili Üsteğmen Teyfik Bilgin, Belediye Başkan Vekili Hacı Götürler, Cumhuriyet Başsavcısı Özden Doğan, Askerlik Şubesi Başkanı Üsteğmen Mesut Çoban, Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit, Dul ve Yetimleri Derneği Elbistan Şubesi Başkanı Taki Tapancı, gaziler, kurum amirleri, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşen törende ilk olarak Atatürk Anıtı’na çelenkler sunuldu.
Çelenklerin sunulmasının ardından İstiklal Marşı okundu, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere vatan için kanını akıtan şehitlerimizin manevi huzurunda saygı duruşunda bulunuldu.
Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı ise Elbistan Çok Programlı Lisesi’nden Tarih Öğretmeni Erdal Günay yaptı. Günay, bir milleti millet yapan bazı değerler, bu değerlerin de o milletin olmazsa olmazları olduğunu ve bu değerlerin en önemlilerinden birinin de gazilik unvanı olduğunu söyledi.
Günay; “Türk Ordusu’na son darbeyi vurup Ankara’yı işgal etmeyi düşünen Yunanlılar 13 Ağustos 1921’de yeni bir saldırı başlattılar. 23 Ağustos 1921’de başlayan ve 22 gün 22 gece süren Sakarya Meydan Muharebesi’nde gösterdiği büyük kahramanlık sonucu Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 19 Eylül 1921 tarihinde mareşallik rütbesiyle birlikte gazilik unvanı da verildi. O da bu unvanı ömrünün sonuna kadar gururla ve şerefle taşıdı.
2002 senesinde çıkartılan yasa ile 19 Eylül günü, Gaziler Günü olarak kabul edilmiştir. Tarih boyunca her ve bağımsız yaşamış Türk milleti, işgal ve esarete alışık olmayan asil ve büyük bir millettir. Bu nedenle tarihinde bu uğurda çok savaş yapmış, birçok insanını şehit ve gazi vermiştir. Gazilik, kelime anlamı olarak dinine, vatanına ve namusuna tecavüz eden düşmanı defetmek için muharebeye katılan, gazadan dönenlere verilen bir unvandır.

Anadolu’nun Türkleşmesi ve Müslümanlaşması süreciyle sefer düzenleyen Türk Akıncıları tarafından yaygın olarak kullanılmaya başlayan gazilik unvanı 1000 yıldır Türk Milleti’nin gururla ve şerefle taşıdığı bir unvan olmuştur. Anadolu’nun Türkleşmesi için Anadolu’ya göç eden Gazi Alperenler bu kavramı gelenekselleştirdiler ve 1000 yıldır Anadolu’muzu savunan ecdadımızın şerefle taşıdığı bir unvan haline getirmişlerdir. 1000 yıllık Anadolu tarihimize baktığımızda Türk Milleti hiçbir vakit gazisiz kalmamıştır ve düşmanları bu memlekete yan gözle baktığı sürece bunlarla mücadeleye devam edecek ve gazisiz de kalmayacaktır. Vatan bölünmesin, bayrak inmesin diye doğu ve güneydoğumuzda terörle mücadele edip sağ olarak terhis olan gazi Mehmetçiklerimizden her birine memleketimizin en ücra köşesinde bile rastlamak mümkündür. Çok şey borçlu olduğumuz bu gazilerimize gereken hürmeti ve saygıyı onlara vefa borcumuz gereği göstermemiz gerekir. Onların dertlerini, sıkıntılarını hafifletmek, hallerini, hatırlarını sorarak gönüllerini almak gazilerimize olan borcumuzdur. Unutmayalım ki başımızı yastığımıza koyup huzurla uyuyabiliyorsak bunu gazi güvenlik kuvvetlerimize borçluyuz.
Ecdadımız ‘ölürsem şehit, kalırsam gaziyim’ düsturuyla savaşmış, canını ortaya koymuş, en büyük miraslardan birisi olarak bize bu yüce unvanları bırakmıştır. İstiklal Şairimizin, ‘Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker. Gökten ecdad inip öpse o pak alnı değer’ dediği gibi Malazgirt’te, Kosova’da, Çanakkale’de, Dumlupınar’da, Sakarya’da canla başla mücadele eden kahraman ecdadımıza, şehit ve gazilerimize layık birer vatan evladı olmak boynumuzun borcudur.
Bu duygu ve düşüncelerle; gazilerimizi anma günü münasebetiyle toplandığımız bu günde, birlik ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde, şehit ve gazilerimizi anarak birlik ve beraberliğimizin daha da pekişmesine vesile olmasını temenni ediyoruz. Başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere bütün şehit ve gazilerimizi bir kez daha minnet ve şükranla anıyoruz” dedi.
Daha sonra bir konuşma yapan Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit, Dul ve Yetimleri Derneği Elbistan Şubesi Başkanı Taki Tapancı da şunları söyledi; “Gazilik unvanı devlet tarafından verilir. En büyük gazi, 19 Eylül 1921 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kararı ile alan, vatanın kurtarıcısı ve kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. 2002 senesinde çıkartılan yasa ile 19 Eylül günü Gaziler Günü olarak kabul edilmiştir.
Tarihi boyunca hür ve bağımsız yaşamış Türk Milleti, 1. Dünya Savaşı’ndan sonra cennet vatanın topraklarını işgal eden işgal güçlerine karşı Mustafa Kemal’in önderliğinde şerefli bir kurtuluş mücadelesi vermiştir. İşte bu Kurtuluş Savaşı’nda batı cephesinde devam eden Kütahya-Eskişehir Savaşları’nda elde ettikleri başarıyı devam ettirerek Türk Ordusu’na son darbeyi vurup Ankara’yı işgal etmeyi düşünen Yunanlılar 13 Ağustos 1921 de yeni bir saldırı başlattılar. 23 Ağustos 1921’de başlayan ve 22 gün 22 gece süren Sakarya Savaşı’nda atından düşüp yaralanmasına rağmen cepheden ayrılmayıp üstün komutanlık, vatan ve millet sevgisini bir defa daha ortaya koyan Mustafa Kemal Paşaya 19 Eylül 1921’de TBMM tarafından Gazilik unvanı ile Mareşallik rütbesi verilmiştir
İşte bu büyük mücadele sonunda hepimizin bildiği gibi Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. Ancak dün olduğu gibi bugünde düşmanlarımız gerek içten gerekse dıştan aziz vatanımızı parçalamaya, bağımsızlığımızı yok etmek istemektedirler. Dış düşmanlara ve onların içteki işbirlikçilerine karşı şerefle vatanını korumuş, mücadele etmiş ve Gazi olmuş tüm gazilerimizin gaziler gününü kutluyor, onlara saygı ve selamlarımızı sunuyoruz” şeklinde konuştu.
Tapancı’dan sonra Elbistan Çok Programlı Lisesi Öğrencilerinden Tuğçe Bölükbaşı’nın günün anlam ve önemini belirten şiiri ile tören son buldu.
Törenin ardından Taki Tapancı ve gaziler, törene katılanların kutlamalarını kabul ettiler.