HABER ARA

-- Tüm Kategoriler --İhale İlanlarıVideo HaberGazetemiz Gelişmiş Arama

Takvim

Sayaç

Enerjisa ve Hapa Mühendislik İnşaat tarafından Kandil Barajı ve HES Projesi kapsamında projeden etkilenen hak sahiplerine Ekinözü'ne bağlı Soysallı Köyü'nde Küçükbaş Hayvancılık ve Keçi Yetiştiriciliği Eğitimi verildi.

Yorum Sayısı

: 0

Tarih

: 24 Eylül 2010 11:05

Ekinözü’ne bağlı Soysallı Köyü Pörnek Mezrası’ndaki ilköğretim okulunda gerçekleşen toplantıya Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Baş, MADO Yaşar Dondurma ve Gıda Maddeleri Temsilcisi Ünal Yıldırım, Ekinözü İlçe Tarım Müdürü Ömer Seyran, HAPA Mühendislik Proje Sorumlusu Mümtaz Bayram, Proje Uzmanı Berrin Ecil ve Servet Saygılı, Enerjisa Temsilcisi Proje Müdür Yardımcısı Kürşat Kahyaoğlu ve köy halkı katıldı.

Eğitim öncesinde bir konuşma yapan HAPA Mühendislik Proje Sorumlusu Mümtaz Bayram, “Amacımız Küçükbaş hayvancılığı ve keçi yetiştiriciliği hakkında bilgileri sizlere aktarmak. Uzmanlarımızı buraya getirdik. Sinan Baş hocamız Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’nden, keçi yetiştiriciliği hakkında bilgiler verecek. Daha sonrada Mado Dondurmadan yetkili arkadaşımız Ünal Yıldırım bey keçi sütünün değerlendirilmesini yaparak size bilgilere verecek. Ayrıca İlçe Tarım Müdürü Ömer Seyran beyde tarım ve hayvancılık hakkındaki sorularınıza yanıt verecek” dedi.

“10 Yıl Sonra Biz Keçileri Hayvanat Bahçesinde Görebileceğiz”

Daha sonra söz alan Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Baş, Avrupa’nın organik bir ürün olan keçi sütüne önem verdiği ancak Türkiye’de keçi üretiminin azaldığını söyleyerek keçileri 10 yıl sonra hayvanat bahçesinde görebileceklerini belirtti. Prof. Dr. Sinan Baş şunları söyledi; “Eskiden belli söylerler, ‘Avrupa’da tereyağı dağları, süt denizleri var. Onlar ellerindeki ürünleri bizlere pazarlamak istiyorlar’ diye. Bunun gerçeklik payı var arkadaşlar. Hakikaten Avrupa’da yüksek oranda hayvansal bir üretim söz konusu. Süt deyince tabiî ki aklımıza tereyağı geliyor. Avrupa’da başka bir üretim söz konusu değil. Avrupa’da son 20 yıldır inek ürünlerine, yetiştiriciliğine bütün destekler nerdeyse kaldırıldı. Kotalar konulmaya başlandı. 1980 yılında Avrupa Birliğinde 140 milyon ton süt üretilirken 2000’li yıllara geldiğiniz zaman bakıyorsunuz ki 120-125 milyon ton. Neden böyle yapılıyor. Bir pazar arıyorlar. Bu pazar Türkiye’de arkadaşlar. Kendi hayvancılık yapımıza baktığımız zaman çok rahat görüyoruz. Son yıllarda et ve süt fiyatları katladı nerdeyse. 30 yıldır hayvansal üretimde bir sorun vardı. Hayvan sayıları azalıyor. Hayvanları yetiştirici terk ediyor. 30 sene önce 20 milyona kadar sığırımız varken bugün 10 milyona düşmüş. 50 milyon koyunumuz varken bugün 20 milyona düşmüş. 30 sene önce 20 milyon keçimiz varken bugün 5 milyona düşmüş. Sayın Orman Bakanımızın ifadesine inanacak olursak 10 yıl içinde 400 bin civarında bir sayıya düşecek. Yani neredeyse yok olacak. 10 yıl sonra biz keçileri hayvanat bahçesinde görebileceğiz. Bu yapıyı değiştirmek için devlet bir takım tedbirler almaya başladı. Bu sene için hayvancılığa ayrılan kaynak 6,5 milyar TL. Devlet bu işe önem verdiğini gösteriyor. Teşviklerde var. Süt teşvikleri, buzağı teşvikleri, aşılama, suni tohumlama teşviklerine kadar bir sürü teşvikler var. Hayvancılık korkunç bir çıkmaza giriyor, devlet bunun için tedbir alıyor. Avrupa elindeki malları bize transfer ederek hem elindeki stokları eritmek istiyor hemde piyasayı yükseltmek istiyor. Bizim et ve süt ürünleri açısından Avrupa ile rekabet edemeyeceğimiz görünüyor”

“Kahramanmaraş’ta Keçi Sütünün Çok Önemli Bir Yeri Var”

Sözlerinin devamında keçi sütünün faydalarına değinen Baş, Kahramanmaraş’ta önemli bir yeri olduğunu söyleyerek, “Keçi sütünün önemi dünya, Avrupa Birliği ve Türkiye tarafından tekrar keşfediliyor. Avrupa Birliği’nde organik ürünlere muazzam bir yöneliş var. Deli dana gibi hastalıkların patlak vermeye başlamasıyla doğal şartlarda yetiştirilmiş organik ürünler istiyorlar artık. Bu anlamda çok büyük pazarlar oluşmuş durumda. Çünkü keçi Avrupa’da alp dağlarında yetişiyor. Dağlarda üretim söz konusu olmadığı için meralarda yetişiyor ve sütü sağılıyor. Organik olarak alındığı için bu ürüne talep artıyor. Keçi sütü ne inek sütüne benziyor, ne koyun sütüne benziyor, ne de manda sütüne benziyor. Keçi sütünün kendine özgü özellikleri var. Keçi sütünde de protein var, inek sütünde de protein var. Ama keçi sütünde protein bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Keçi sütü insanlarda daha az alerji yapıyor. Özellikle bebeklerin gelişme döneminde içirilmesi keçi sütünün önemi çok büyük. Ben dolayısıyla hem Türkiye açısından hemde Avrupa Birliği açısından önümüzdeki 5-10 yıl içerisinde çok daha fazla katlanacağına inanıyorum. Kahramanmaraş’ta keçi sütünün çok önemli bir yeri var. Kahramanmaraş’ta dondurma sanayi sınırlarını aşmış durumda. Mado’nun Türkiye’de 230 tane şubesi var. Bunun yanında 53 ülkeye gönderiyor. Mado gibi başka firmalarda var. Maraş dondurmasının özelliği de keçi sütünden yapılmasıdır” dedi.

Prof. Dr. Sinan Baş’un ardından konuşma yapan MADO Yaşar Dondurma ve Gıda Maddeleri Temsilcisi Ünal Yıldırım, kaliteli keçi sütünde bulunması gereken faktörlere değinirken Ekinözü İlçe Tarım Müdürü Ömer Seyran ise Ekinözü’ndeki hayvancılığa değindi.

Eğitimde, AB sürecinde süt keçiciliğinin Türkiye ve Kahramanmaraş için önemi, süt keçiciliğinde nitelikli damızlık sorunu, Türkiye’de SAANEN ve melezlerinin durumu, Kilis keçisinin özellikleri ve önemi, SAANEN melezleri ile karşılaştırılması, Kilis keçisi yetiştirmeyle ilgili bilgiler, Mado dondurmanın keçi yetiştiriciliği ve keçi sütü alımları ile ilgili bölgedeki uygulamaları, süt fiyatları ve süt destekleri ile sözleşmeli çiftçilik modeli konuları anlatılırken çiftçilerde konularla ilgili sorular sordular.

KATEGORİLER

• Anasayfa
• İhale İlanları
• Video Haber
• Gazetemiz

Ziyaretçi Defteri

OKU

YAZ

Elbistan'da Hava