Gelir dağılımı bozukluğuna dikkat çeken Paksoy “İstatistiklere baktığınızda göreceksiniz ki Türk Halkı yeteri kadar beslenememektedir. Ciddi bir protein açığı vardır. Türkiye için çok önemli olan bu trajik konu hükümetin gündemini hiç işgal etmemektedir. AKP Hükümetleri boyunca gelir dağılımı git gide bozulmuş, geniş halk kitleleri daha çok fukaralaşmış, sağlıklı ve dengeli beslenmeden mahrum bırakılmıştır” dedi.
AKP, Hayvancılığı Kuruttu
MHP Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy, hükümetin Türk halkına varlık içinde yokluk yaşattığını, en büyük kaynağımız hayvancılığı kuruttuğunu iddia ederek “son aylardaki yaşananlara, gelişmelere gıda fiyatlarındaki artışlara özellikle ette ve sütte yaşananlara ve bu durum karşısında hükümetin ve özelliklede bakanın ilgisiz, lakayit tutumuna bakınca bugün gelinen noktanın hiçte sürpriz olmadığı görülecektir” dedi.
MHP Milletvekili Paksoy şöyle devam etti: “Ette geldiğimiz nokta malum. Türkiye tarım potansiyeli bakımından kendi kendine yeterli hatta ihracat potansiyeli bulunan bir ülke iken geldiğimiz süreçte önce buğdayla başlayan, prinçle devam eden, nihayet ete sıçrayan, gelecekte de fındığa ve turunçgile kadar ulaşabilecek olan bu kriz önümüzdeki en büyük tehlikedir. Hükümetin istatistik oyunlarıyla tarıma şu kadar, yok bu kadar destek verdik demesinin bizim nazarımızda hiçbir ehemmiyeti bulunmamaktadır. Biz neticeye bakarız. Milletimiz lafa değil gerçeklere bakar. Bu hükümet döneminde Türk tarımı yerlerde sürünmektedir. Süt üreticisinin zarar etmesinden dolayı önce süt hayvanlarımız kesime gönderilmiş, bu sayede damızlık hayvan kalmadığından besi hayvanlarının sayısı azalmış, sonuçta da et fiyatları roket gibi yükselmiştir. Hükümetin et fiyatları konusundaki önermesi spekülasyon yapılıyor iddiasından ibarettir. Varsa bir spekülasyon bunu önlemenin birinci yolu mevcut yasal mekanizmaları çalıştırmaktır. AKP hükümeti bir sorunla karşılaştığı zaman hükümet gibi çözüm noktasında gereğini yapmak yerine, mağdur gibi şikayet etmektedir. Hükümet şikayet makamı değil, çözüm makamıdır.
Hükümetin Tek Bildiği Çözüm Yolu: İthalat
AKP hükümetinin bu güne kadar bildiği tek çözüm yolu ise ithalat olmuştur. Milletin mağduriyetinden ithalat adı altında tıpkı mısırda, pirinçte ve buğdayda olduğu gibi bir kısım yandaş unsurlar ihya edilmektedir. Bu karaborsacılıktan daha büyük bir vebaldir. Et Balık Kurumunun görevi ithalat yapmak değildir. Kuruluş kanununda amacında böyle bir görevi bulunmamaktadır.
İthalat; ancak gelişmiş ülkelerle eşit kulvarlarda koşulabildiğinde, ithal ürünlerle rekabet edilebilir hale gelindiğinde üreticiye zarar vermeyecek şekilde yapılabilir. Et sorununda yapıldığı gibi, piyasayı düzenlemek üzere ithalata yönelmek, ithalatı üretici üzerinde bir sopa olarak kullanmak sorunu çözmekten öte boyutunun büyümesine neden olur. Yaşanan süreçte bizi haklı çıkarmıştır.
Pandora’nın Kutusu Bir Açıldı mı Kapanmaz
Piyasa dengelerini ithalat düzeltmez, önce doğru ve gerçekçi destekler, peşinden etkin ve yeterli bir denetim ve müdahale kurumlarının hayata geçirilmesi gerekir. Bunu sağlayamadığımız sürece yukarıda da ifade ettiğimiz gibi ithalat kapısı Pandoranın Kutusu gibi bir açıldığında bu sadece etle sınırlı kalmayacak, bugün itibariyle hangi ürün dışarıda ucuz ise o ithal edilecektir.
Ülkemizdeki duruma baktığımızda gelecek 10 yıllar içerisinde daha da ciddi bir gıda krizi ile karşılaşacağımız açıkça görülmektedir. Tüm dünyada gıdanın üretilmesinden çok gıdaya erişim önem kazanmıştır. Bu hükümet döneminde yapılan uygulamalara baktığımıza gıda için temel bir projeksiyonun olmadığı, gıdanın diğer metalarla aynı kategoride mülahaza edildiği görülmektedir. Bu son derece sakat bir anlayıştır, tarafımızdan AKP hükümeti bu yanlıştan vazgeçmesi için sürekli olarak ikaz edilmektedir. Ancak hükümet bu ikazları sinek vızıltısı kabilinden izlemekle yetinmekte, gerekli tedbirleri almamakta bilerek veya bilmeyerek direnmektedir"