4 yıl önce evinde otururken birden burnu kanayan ve dolaştığı 3. hastanede kanaması durdurulabilen 47 yaşındaki Mehmet Kurt için doktorlar böbrek yetmezliği teşhisi koydular.
Birden hayatı değişen Mehmet Kurt, 2006 yılından bu yana haftanın 3 günü Elbistan Devlet Hastanesi Diyaliz Servisi’nde diyalize girerken, 20 yaşındaki kızı Derya Kurt’un da böbrekleri iflas etti.
Aynı kaderi paylaşan baba Mehmet Kurt ile kızı Derya Kurt, haftanın 3 günü Elbistan Devlet Hastanesi’nin evlerinin önüne kadar gelen servis aracıyla birlikte Nurhak’ın Tatlar Kasabası’ndan gelip Elbistan’da diyalize giriyorlar.
2 yıldır diyalize giren Derya Kurt, her şeyin gribe yakalandığını düşünerek gittiği hastanede başladığını belirterek; “Grip olarak hastaneye gittim ve kan tahlilinden sonra böbrek yetmezliği olduğunu söylediler. Daha sonra Kayseri ve Malatya’ya sevk ettiler. Her şey böyle başladı. 2008 yılının ilk ayında diyalize girmeye başladım ve haftada 3 gün diyalize giriyorum. Diyalize her girmem de makineye 4 saat bağlı kalıyorum” dedi.
Yeşil kartlı olduğunu söyleyen Derya Kurt; “Çok şükür devlet araba ayarladı ve araba köyden getiriyor, öğlen diyalizden çıktığımızda da tekrar eve götürüyor. Hemşirelerimiz, doktorumuz iyi, çok iyi bakıyorlar. Buradan memnunum. İstanbul’a gittim, ama İstanbul böyle titiz değildi. Temizliklerine titiz değillerdi. Elim kan olunca eldivenle çıkmak isterdim ama onlar eldivenle çıkarmazlardı. Hemşirelerle 1 hafta durdum ve hepsiyle de dövüştüm eldiven taktırmadıkları için. İstanbul’da temizliğine titiz değillerdi” dedi.
Diyalize girmesiyle gerek kendi gerekse de ailesinin yaşantısında ister istemez bazı değişikliklerin yaşandığını ifade eden Kurt; “Diyalize girdikten sonra doktorum suyu az içmemi söyler ama ben yine de bol içerim. İçmesem daha iyi olur ama suya dayanamıyorum. Bende böbrek yetmezliği çıktıktan sonra evde yemekler tuzsuz hazırlanmaya başladı ve ailem tuzsuz yemek yiyor” dedi.
Baba Mehmet Kurt ise hiçbir rahatsızlığı yokken birden burnunun kanadığını belirterek; “Bir gün evde burnum kanadı, hastanenin aciline geldim durduramadılar. Daha sonra Kahramanmaraş’a gönderdiler ve orada da kanamayı durduramadılar. En sonunda sevk ettikleri Gaziantep’te kanamayı durdurdular. Bu hastalık da o zaman ortaya çıktı ve ‘sende böbrek hastalığı var’ dediler.
Diylize girmeye başladıktan sonra çalışma gücünün kalmadığını belirten baba Mehmet Kurt son olarak; “Kızımla beraber gidip geliyoruz, başka çaremiz yok” dedi.
Elbistan Devlet Hastanesi Organ ve Doku Kaynağı Merkezi Koordinatör Hekimi Dr. Hüseyin Kıral ise, baba ve kızda böbrek yetmezliği olmasının genetik bir durum olduğunu belirterek; “Derya hastamız babası ile birlikte yaklaşık 3 yıldır bizde diyalize giriyor. Her ikisinde de böbrek yetmezliği var. Babasından yaklaşık 1 sene sonra kızı Derya da diyalize girmeye başladı. Genel durumları iyi, herhangi bir problemleri yok. Sadece Derya bazen bizim önerilerimize uymuyor, özellikle ilaçlar ve sıvı alımı konusunda. Böbrek yetmezliği nedeniyle diyalize giren hastaların sıvı kısıtlaması yapması gerekiyor ama Derya aşırı su içiyor ve onun sıkıntısını çekiyor. Bir de ilaçlarda problem oluyor.
Böbrek yetmezliğinin çok çeşitli nedenleri var. Ama bu Derya ve Mehmet Kurt’ta gördüğümüz şey büyük bir ihtimalle genetik bir faktördür. Çünkü görüyoruz, genetik faktör çok etkili. Büyük ihtimalle bu baba-kızdaki olay genetik faktör. Çünkü babasından 1 yıl sonra kızında ortaya çıktı” dedi.