Organ bağışının önemini anlatmak, günümüzde artık sık görülmeye başlayan şeker hastalığı ve tansiyonun organlarımız üzerindeki etkisi hakkında vatandaşları bilgilendirmek adına Elbistan Böbrek Hastaları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği tarafından Elbistan’da bir konferans düzenlendi.
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Nefroloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ekrem Doğan, Kahramanmaraş Organ Nakil Merkezi Müdürü Doç. Dr. Fatih Yüzbaşıoğlu, Genel Cerrah Doç. Dr. Ertan Bülbüloğlu ile Elbistan Müftüsü Ramazan Tolan’ın konuşmacı olarak katıldığı konferans Elbistan Ticaret Odası Toplantı Salonu’nda yapıldı.
“Böbrek Hastası Olmak İsterdim”
Elbistan Böbrek Hastaları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Duran Sungur ve Yönetim Kurulu Üyeleri, çoğunluğu böbrek hastaları ve yakınları katıldığı konferansta ilk olarak bir konuşma yapan Sütçü İmam Üniversitesi Nefroloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ekrem Doğan, böbrek hastalarının diğer organ hastalarına göre şanslı olduklarını söyledi.
Doğan, “Biz yıllardır böbrek hastalıklarıyla uğraşıyoruz. Bana sorsalar ki ‘böbrek hastası mı olmayı isterdin, karaciğer hastası mı, kalp hastası mı?’ diye hiç düşünmeden böbrek hastası derdim. Çünkü böbrek hastalığının günümüzde çok ciddi tedavi şekilleri var. Makine diyalizine giriyordunuz bir kısmınız. Karın diyalizi var, gidip bir kısmını giriyorsunuz. Ciddi bir hayat kalitesi sağlıyor. Devamında çok iyi bir böbrek nakli seçeneğimiz var. Bu şans bir kalp hastasında bu derece yok. Kalp hastasının kalp nakline ihtiyaç duyduğu andan itibaren ona organ bulmanız lazım. Çoğu zamanda organ bulunamadan hasta kaybediliyor. Türkiye’de yılda ancak 50-100 tane kalp nakli yapılıyor. Aslında yılda 10 bin tane kalp nakli yapılacak halde 50-100 tanesine yapılabiliyor. Çünkü diğer hastaları kaybediyoruz. Bekleme süreleri yok. Aynı şey karaciğer hastaları içinde geçerli. Karaciğer hastalarında daha sık nakil oluyor ama nakildeki başarı oranı hiçbir zaman böbrekteki gibi değildir. En azından böbreğin yedeği var. Diyalizimiz de var karın diyalizimiz de. O yüzden bir nokta da şanssızsınız hasta olmakla ama öbür taraftan da şanslısınız. En azından bir şekilde tedavinizi idame şansınız var. Böbrek hastalarındaki bu dayanışma modu bir çok hasta gurubunda yok. Çünkü hastalarımız kendilerini iyi hissediyorlar. Başkalarıyla arkadaşlık yapacak hissini buluyorlar. Başkanımız Duran beyle bir televizyon programında tanıştık. 5 yıldır Sütçü İmam Üniversitesi’nde çalışıyorum. Niye Kahramanmaraş’ta Böbrek Hastaları Derneği yok diye araştırdım. Birkaç deneme olmuş ama başarılı olamamışlar” dedi.
“Türkiye’de 50 Bin Civarında Böbrek Yetersizliği Hastası Var”
Organ hastalıklarının oluşumundaki oranlara da değinen Doç. Dr. Ekrem Doğan, “Kahramanmaraş’ta Türkiye ortalamasının çok üzerinde şeker hastalığı var. Yüzde 13. Yani yetişkinlerde sokakta dolaşan 100 kişiden 13 tanesinde şeker hastalığı var. Tansiyon riski ise daha da fazla. Yüzde 33. 25 yaşın üzerindeki her 3 kişiden birinde tansiyon hastalığı var. Eğer siz bunu zamanında tedavi etmezseniz bir şekilde böbrek yetersizliğine gitme şansızlığınız var. Tedavisi aslında çok ta zor değil. Dünya da en kolay tedavi edilebilen bir hastalık. Eğer bu ilaçları düzgün kullanırsanız, diyet önerilerine düzgün uyarsanız başarılı oluyorsunuz ve kalp, böbrek hastalığına ilerlemeden hayatınızı sürdürebiliyorsunuz. Türkiye’de şu anda 50 bin civarında Böbrek yetersizliği hastası var. 50 bin civarında diyalize giren hasta var” dedi.
“Toplam 13 Organ Nakli Yaptık”
Daha sonra sözü alan Kahramanmaraş Organ Nakil Merkezi Müdürü Doç. Dr. Fatih Yüzbaşıoğlu ise Türkiye genelindeki organ nakil merkezlerine değinerek, “Kahramanmaraş Organ Nakil Merkezi olarak 2008 yılında ruhsatımız aldık. Türkiye’de ben bu işi yaparım deyip kimse yapmaz. Birisi bakanlıktan ruhsat almadan bu işi yapmaya kalkarsa 3 yıla varan hapis cezası var. Dolayısıyla her yerde bu işi yaptırmak mümkün değil. Türkiye’de bizimle birlikte 40 kadar merkez var. 40 merkezin yaklaşık 30 kadarı İstanbul, Ankara ve İzmir’de. Bölgemizde ise Adana, Mersin, Kahramanmaraş ve Gaziantep mevcut olarak görev yapıyor. Mersin çok aktif bir merkez değil. Yılda 5 tane nakili anca yapabilen bir merkez. Biz ilk yılımızda 7-8 nakil yaptık. Toplamda 13. naklimizi dün itibariyle yaptık. Bizim 100 kadar bekleme listesinde hastamız var. Sadece Kahramanmaraş’tan hasta kabul ediyoruz. Biz Urfa’daki, Osmaniye’deki bir hastayı kolay kolay çağırmayız” dedi.
Genel Cerrah Doç. Dr. Ertan Bülbüloğlu ise kısa bir konuşma yaparak, “Böbrek hastalığında diyaliz olma şansımız var. Karaciğer naklinde durum böyle değil. Hasta ameliyat olur kurtulur ya da ölür. O yönden şanslısınız” dedi.
“Bir Organ Bağışlamak, İnsanın Kendi Canından Vermektir”
Konferansta organ naklinin dini boyutunu anlatan Elbistan Müftüsü Ramazan Tolan ise, 2 yıl önce aldığı organ bağış kartını göstererek organlarını bağışladığını söyledi.
Tolan,”Dünyada doğan herkes nihayetinde ölecek ama bir hayat mücadelesini de sürdürmemiz lazım. Eski bir söz var. ‘Hasta olan ölmez, eceli gelen ölür’ diye. 2 yıl önce böyle bir program yapıldı. Beni de davet ettiler. Organlarımı bağışladım. Sağlıklı insanlara bunu anlamak biraz zor. Ama Cenab-ı Allah akıl vermiş. Kuran’ı Kerim’de Maide Süresi’nin 32. ayetinde diyor ki; ‘Bir insanı öldüren bütün insanları öldürmüştür.’ Birinin hayatına sebep olan, yaşamasına sebep olan bütün insanların hayatına sebep olmuştur. İnsanın kendi canından daha kıymetli bir şey var mı? Yok. Ne kadar iyilik yaparsanız yapın canınızdan yapmıyorsunuz yani maldan yapıyorsunuz. Ama bir organ bağışlamak insanın kendi canından vermektir. Bu kadar kıymetli bir şey. Hem canından vererek büyük bir fedakârlık yapıyorsun hem de onun karşılığında sevap alıyorsun” dedi.
Konferansın sonunda soru-cevap bölümüne geçildi.