HABER ARA

-- Tüm Kategoriler --İhale İlanlarıVideo HaberGazetemiz Gelişmiş Arama

Takvim

Sayaç

İzmir'in menemen İlçesi'ndeki birliğinde vatani görevini yaparken silahla vurularak hayatını kaybeden ve ailesine 'intihar etti' denilen asker Bilal Çıplak'ın otopsi raporu aileye ulaştı. Rapora göre Bilal Çıplak'ın kafasında 2 mermi giriş deliği bulunurken Çıplak Ailesi 'oğlumuz intihar etmedi' diyor.

Yorum Sayısı

: 1

Tarih

: 07 Ocak 2011 11:12

7 Kasım 2010 Pazar günü saat 22.00 sıralarında İzmir’in Menemen İlçesi’ndeki 57. Topçu Tugay Komutanlığı’nda meydana gelen olayda 20 yaşındaki Topçu Er Bilal Çıplak hayatını kaybetmiş ve ailesine ‘intihar etti’ denilerek teslim edilen Bilal Çıplak’ın cenazesi 9 Kasım 2010 Salı günü memleketi Elbistan’da defnedilmişti.

Olayın üzerinden 2 ay geçti ve Bilal Çıplak’ın ölüm nedenini gösteren otopsi raporu geçtiğimiz günlerde aileye ulaştırıldı. İlk günden bu yana oğullarının intihar ettiğine inanmak istemeyen Çıplak Ailesi gelen raporla şok oldu. İzmir Adli Tıp Grup Başkanlığı’nın otopsi raporuna göre Bilal çıplak kafasında 2 mermi giriş deliği bulunuyor, aile ise intihar eden bir kişinin kafasına 2 tane mermiyi nasıl sıktığını anlamaya çalışıyor.

2 Mermi Girişi Var, Atışlar Bitişiğe Yakın

Otopsi raporunun sonuç kısmında aileyi şoka eden şu ifadelere yer veriliyor; “Kişinin sağ dış kaş ucu alt bölümünde iki adet mermi çekirdeği giriş deliği saptanmış olup, meydana gelen her iki yaranın ayrı ayrı öldürücü nitelikte olduklarını; mermi çekirdekleri giriş deliklerinin cilt bulgularına göre atışların bitişiğe yakın atış mesafesinden yapılmış olduğunu bildirir tıbbi kanaat raporudur.”

“Oğlum 5-7 Nöbetinde Olması Gerekirken 9-11 Nöbetinde Öldü”

İstanbul Avcılar’da ikamet eden ve serbest meslekle uğraşan 52 yaşındaki baba Ali Çıplak, oğlunun intihar etmesini gerektirecek hiçbir sorunu olmadığını söyledi. Bilal Çıplak ile en son 7 Kasım 2010 Pazar günü görüştüğünü belirten baba Ali Çıplak, oğlunun o görüşmede kendisine 5-7 nöbetim var dediğini fakat oğlunun 9-11 nöbetinde öldüğünü söyledi.

Çıplak; “Oğlumla en son izne geldiğinde görüşmüştüm. 10 gün izin kullandı, daha sonra birliğine gitti ve 15 gün sonrada ölüm haberi geldi. En son oğlumla cumartesi günü telefonla görüştüm. Para istedi, parayı yatırdım, parasını çekti, Pazar günü çarşı iznine çıktı. Pazar günü beni tekrar aradı ve ‘baba 5-7 nöbetim var’ dedi ama çocuğumu 9-11 nöbetine göndermişler. 9-11 nöbetinde saat 21.45’te çocuğumun başına o olay gelmiş. Olay saat 21.45’te olurken, ölüm haberini sabah saat 07.30’da verdiler. Oğlum bana 5-7 nöbetim varken neden 9-11 nöbetine gönderilmiş. Neden o saatteki nöbete gönderilmiş bilmiyorum ama bana 5-7 nöbeti olduğunu söyledi” dedi.

G-3 mü?, Kaleşnikof mu?

Bilal Çıplak’ın ölümünde kafaları kurcalayan bir diğer soru ise Bilal Çıplak’ın ölümüne neden olan silahın ne olduğu. Buna da değinen Çıplak; “Çocuğumun hiçbir sorunu yoktur, güle oynaya izne geldi, güle oynaya da geri gitti. İstanbul Avcılar Küçükçekmece Askerlik Şubesi’nden bize oğlumun intihar ettiğini söylediler.  G-3 ile intihar etti demişlerdi ama keleşmiş. Otopsi raporu nasıl bir silah olduğu yazmıyor. Bundan sonra gereken her şeyi yapacağım. Kanımın son damlasına kadar çocuğumun hakkını arayacağım” dedi.

“Bölük Komutanıyla Sorunum Var”

Baba Ali Çıplak son olarak oğlu Bilal’in kendisine ‘bölük komutanıyla sorunum var’ dediğini belirterek; “ ‘Baba bölük komutanıyla sorunum var’ dedi. ‘Ne için?’ diye sorduğumda açıklamadı ‘baba biraz benimle sorunu var’ dedi ama içeriğini açıklamadı” dedi.

“Uzun Namlusu Silah Askerin Kolundan Kısamıdır ki Tutup Kaşının Oradan Sıksın”

Bilal Çıplak’ın amcası Bahattin Çıplak (54) ise, yeğenin intihar etmesine ihtimal vermediklerini belirterek; “Raporda, sağ kaşının üzerine bitişiğe yakın bir şekilde 2 tane mermi girişi olduğu ve kafanın sol arka kısmında çıkış var. Bir askerin kullandığı uzun namlulu silah askerin kolundan kısamıdır ki tutsun kaşının oradan sıksın ve kafasının arkasından çıksın. Bunun bir intihar olduğuna kesinlikle ihtimal vermiyoruz. Askerlik kutsal, nöbet daha kutsal. Benim yeğenim asker ocağında, nöbet anında ölmüştür. Benim yeğenim nöbet anında hayatını kaybetti ve şu an siyah bir çelenk altında yatıyor. Ben intihar olduğuna kesinlikle ihtimal vermiyorum, benim oğlum asker gibi öldü ve bir asker gibi karşılanmasını istiyorum” dedi.

“Gerekirse AİHM’e Dava Açacağız”

Birilerini suçlamak gibi bir niyetlerinin olmadığını amaçlarının gerçeği öğrenmek olduğunu söyleyen Bahattin Çıplak; “Bu raporda intihar olduğu yazmıyor. İntihar değilse benim oğlumu asker olarak değerlendirsinler. Ben kimseyi suçlamıyorum ve suçlama niyetinde de değilim. Yeğenime ne askeri tören düzenlendi, ne de şehitlik verildi neden? Sebebini soruyorum neden? Aile olarak gereken her şeyi yapacağız. Şu anda askeri savcının soruşturma sonucunu bekliyoruz. İcap ederse ikinci bir otopsi isteyeceğiz, bir üst mahkemeye dava açacağız. Eğer gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne dava açacağız. Telefonda bana yeğenimin intihar ettiğini söylediler. Eğer intihar ettiyse gerekçesini göstersinler, intihar ettiğini ispatlasınlar” dedi.

“Neden Şehit Bir Asker Gibi Defnedilmedi”

Bilal Çıplak’ın en büyük amcası Süleyman Çıplak (59) ise gerçeğin peşinde olduklarını söyleyerek; “Bizim amacımız devleti suçlamak değildir, devlet bizimdir. Çocuğumuzun ölüm gerekçesinin sabitleşmesini istiyoruz. Eğer intiharsa intihar, intihar değilse bu çocuk neden şehit bir asker gibi defnedilmedi” dedi.

KATEGORİLER

• Anasayfa
• İhale İlanları
• Video Haber
• Gazetemiz

Ziyaretçi Defteri

OKU

YAZ

Elbistan'da Hava