Hükümet tarafından TBMM’ye getirilen torba yasası hakkında Birleşik Kamu-iş Konfederasyonu adına yazılı bir açıklama yapan Eğitim-İş Elbistan Temsilcisi Hasan Hamamcı, açıklamalarında şu ifadelere yer verdi; “AKP hükümeti, TBMM’ne getirdiği Torba Yasa, önce vergi ve prim affı kapsamında 21 maddeden oluşan yasal düzenlemeyi, 657 sayılı Devlet Memurları Yasası değişiklikleriyle birlikte başka birçok yasa değişikliği düzenlemesiyle 234 maddeye ve 163 sayfaya çıkararak önce torbaya, daha sonra da çuvala dönüştürmüştür.
AKP iktidarı torba yasayla üst kademe yöneticiliklerini özel sektöre açıyor. Halbuki kamuda üst yöneticiliklere atanmak için 12 yıllık bir deneyim süresi vardı. Şimdi bu kalkıyor, kamu yönetimini tanımayan, sırf özel sektörün ve iktidarın kamudaki çıkarlarını korumak üzere özel sektörden atama yapılıyor. Böylece devlet örgütlenmesi, uzmanlık ve sözleşmeli personel çalıştırma temelinde dönüştürülmek isteniyor. Dolayısıyla bu uygulama özelleştirmenin personel ayağını oluşturuyor.
Torba yasa adı verilen bu yasal düzenleme, memuriyetin ve kamu hizmetinin güvencesini ortadan kaldırıyor. Memuriyetin sonlandırılmasını ve sürgünü kolaylaştırıyor. Taslakta kadrosu kaldırılan memurun atanması için öngörülen 6 aylık azami süre de makul bir süre değildir. 657’de yapılacak değişiklikle kamu hizmeti, kamu yararı kavramı yok edilecek. Kamu yararını gözetmek diye bir şey kalmayacak. Böylece kamu hizmetinin de güvencesi ortadan kalkacak. Kamu hizmeti alan halkımız bundan çok zarar görecek. Çünkü performans değerlendirmesinin içinde ödeneklerin tutumlu kullanılması da vardır.
Gönderilen ödenekleri artırarak göze girmek isteyecek kamu yöneticileri kurumun gereksinimlerini halkımızın katkılarıyla karşılama yolunu izleyeceklerdir. Bu da halkımızın cebinden daha fazla para çıkması demektir. Kamu hizmetinin ücret karşılığında alınması dönemi başlayacaktır. Kamu kurumlarımız ticarileştirilecek, halkımız da müşteri durumuna düşürülecektir.
Şu ana kadar kamu çalışanları için uygulanan amirlerin görevle ilgili olarak sicil notu verme uygulaması kaldırılıyor. Bunun yerine 10 yıl süreyle disiplin cezası almamayı getiriyor. Kurumsal değil, bireysel performans esas alınıyor. Ödüllendirme de cezalandırma da tek amirin yetkisinde oluyor. Bunun da kamu çalışanlarının üzerinde nasıl bir baskı oluşturacağı çok açıktır.
Yapılan değişiklikle memurun görevine bağlı çalışma saat ve süreleri ile görev yeri dikkate alınmaksızın çalıştırılması olanaklı hale getirilmiştir. Memuriyet güvencesini yerle bir edecek ölçüde tehlikeli bu düzenlemenin yaşama geçmesi halinde idare, memurların çalışma saat ve süreleri, görev yeri tespiti konusunda sınırsız yetki sahibi olacaktır.
Eğitim İşgörenleri olarak kazanılmış haklarımızın AKP hükümetince gasp edilmesine asla seyirci kalmayacağız. Tüm kamu çalışanlarını, sendikaları, demokratik kitle örgütlerini ve halkımızı dayanışma içinde olmaya, birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.”