Poyrazoğlu yaptığı yazılı açıklamadı.” Bilindiği üzere bölgemizde 06.02.2011 ve 10.02.2011 tarihlerinde iki adet göçük meydana gelmiştir. Bu felaketlerde şu ana kadar iki hemşerimizi kaybettik, Birçok yaralı ve 50 milyon m3’lük göçük altında insanlarımız var. Ölenlere Allahtan rahmet ve yakınlarına başsağlığı diliyorum. Yaralılara ve göçük altında kalan kardeşlerime acil şifalar diliyorum.
Felaketle ilgili açıklamaları üzüntüyle izlemekteyim. İki felaketin meydana gelmesinden sonra; konuyla ilgili en enteresan açıklamayı, kömür çıkaran özel sektörün profesörü yaptı, dedi ki;’’Göçükler bölgedeki depremlerden dolayı oluşmuştur’’. Bu depremlerin büyüklüğü ne kadar? 2 ile 3 arasında. Sayın profesöre soruyorum? Bu büyüklükteki depremler yüzlerce defa olmakta olup, bırakın 50 milyon m3 lük bir heyelanı, zeminde ufacık bir tahribat veya değişiklik yapması bile söz konusu olamaz. Bu açıklamayı neden yaptı? Tek sebebi var; Patronlarını kurtarmak için. Bölgemizdeki insanlar ölmüş, toprak altında kalmışlar, sözde profesörün umurunda bile değil. Yetkililere çağrıda bulunuyorum; Bu adam hakkında lütfen soruşturma açınız. İkinci Enteresan Durum ise; Felaketin üzerinden bir hafta geçmeden, özel sektörün hiçbir ciddi çalışma yapmadan kömür çıkarmak için kolları sıvaması. Bir an önce kamyonların giriş- çıkış yollarını açıp, kazıcıları devreye sokup kömür çıkarılmak istenmiştir. Birinci göçükten sonra Maden İş genel başkanı İsmail Aslan bir açıklama yaptı;’’ Zemindeki açıklıklar çakıllarla doldurularak kazılar yapılmış’’. Soruyorum; Telaşınız ne idi ki bu insanlarımızın hayatlarını hiçe sayarak onların ölümü pahasına kazılar yaptınız. Onları ölüme gönderdiniz.
Diğer bir hususta yeraltı kömürleri çıkarılırken, kömürün suyunu dışarı atmak için, yüzlerce sondaj kuyuları açılmaktadır. Zemin boşluğundaki bu sular çekilince oralarda yüzlerce m3 büyüklüğünde boşluklar oluşmaktadır, bundan dolayı da çökmelerin olması kaçınılmazdır? Bunlarla ilgili bir çalışma var mı? Onu da merak etmekteyim, Gönül isterdi ki yerinde incelemelerde bulunalım. Ancak, içeri giremezsiniz denildiğinden, aldığım bilgiler çerçevesinde yorumlar yapabilmekteyim. Yazılacak çok şeyler var, ancak bu ortamda fazla da yaraları kaşımak istemiyorum. Bu işin esas sorumluları; sorumlu sorumsuzlardır. Bunların hakkında, ciddi soruşturmalarda bulunulmasını bekliyoruz.”dedi.