6 Şubat ve 10 Şubat 2011 tarihlerinde Çöllolar Kömür Sahası’nda 2 ayrı göçük meydana gelmiş ve bunlarda 2 işçi hayatını kaybederken 2’si mühendis 9 kişi de toprak altında kalmıştı.
Toprak altında kalan 9 kişi için hayatlarından umut kesilirken, Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Dündar Çağlan, göçüklerle ilgili bir basın toplantısı düzenledi. Göçüğün meydana gelmesinin ardından bölgeye bir ekip gönderilerek inceleme yapıldığını ve göçüğe tanıklık eden işçilerle görüşülerek göçüğün tüm detaylarıyla araştırıldığını belirten Çağlan; “Uygulanan yeni sağ politikalarla kamu madenciliğinden vazgeçilmiş, insanı merkezine almayan, maksimum üretim ve kara odaklanmış, bilimsel ve teknolojik alt yapıdan uzak, eğitimli iş gücünün ve sendikalaşmanın olmadığı, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin yeterince alınmadığı bir kömür madenciliği yaratılmıştır. Park Holding tarafından işletilen Afşin-Elbistan Çöllolar Açık ocağında meydana gelen heyelanlar sonucunda yaşanan facianın nedenleri de özünde farklı değildir.
Bölgede uzun yıllardan beri yapılan çalışmalar sonucunda heyelanlara neden olabilecek jeolojik unsurlar ayrıntılı olarak ortaya konulmuştur. Duraylılığı etkileyen faktörler olarak bölgede, yeraltı suyu seviyesinin yüksek olduğu, zayıf zonların bulunduğu, linyit tabakaları arasındaki ve altındaki kilin potansiyel kaymaya neden olabileceği tespit edilmiş, ayrıca fayların varlığı da belirlenmiştir.
Kazanın meydana geldiği sahada Park Holding'e danışmanlık hizmeti veren Alman RE GmbH firması tarafından işletmedeki genel şev açılarının önce 21 derece alınmasının önerildiği, sonrasında ise genel şev açılarının 16 dereceye düşürüldüğü EÜAŞ Genel Müdürü tarafından basına açıklanmıştır. Ayrıca basamak yüksekliklerinin 35metre ve basamak şev açılarının 55 derece olarak belirlendiği bilgileri ifade edilmektedir. Çöllolar sahasında basamak şev yüksekliklerinin bazı bölümlerde 35 metreden fazla olduğu, basamak açılarının 55 derece veya daha fazla olduğu, basamak genişliklerinin dar bırakıldığı ve genel şev açısının yüksek olduğu yönünde iddialar var. Bölgede ve işletmede yapılan sahada yeraltı suyu seviyesi çok yüksektir. İşletme sahasının yanında Hurman Çayı akmakta ve çay sürekli olarak yeraltı suyunu besleyerek, işletme basamaklarında su miktarının artmasına neden olmaktadır. Öte yandan, yeraltı suyunun drenajını sağlayan kuyuların yetersiz olduğu ve sürekli çalıştırılmadığı iddiaları söz konusudur. Şev tepesinde ve basamaklar üzerinde heyelan öncesinde gerilim çatlakları oluştuğu ve bu gerilim çatlaklarının sürekli kül ile doldurulduğu, önemsenmediği iddia edilmektedir. Sonuç olarak heyelanın oluşması için gerekli tüm olumsuz koşullar, Çöllar açık ocak işletmesinde bir araya gelmiş ve heyelanlar oluşmuştur” dedi.
Açıklamalarının devamında 30 yıldır kamu tarafından işletilen Afşin-Elbistan Linyitleri’nde bugüne kadar Çöllolar’daki gibi ciddi bir göçüğün meydana gelmediğinin altını çizen Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Dündar Çağlan; “Önce Türkiye Kömür işletmeleri, şimdi ise EÜAŞ tarafından işletilen Kışlaköy ocağında 30 yıldır hiç bir ciddi heyelan olmazken, Park Holding tarafından 4 yıldır işletilen Çöllolar ocağında arka arkaya ölümcül heyelanların olması dikkat çekicidir. Sonuç olarak, iş cinayetlerine dönüşen maden facialarının yaşanmasının kader olmadığını belirtiyor ve insanı merkezine alan politikalara, jeoloji bilim ve mühendisliğine, gerekli önemin verilmesi halinde jeolojik tehlike ve risklerin engellenmesinin mümkün olduğunu ifade ediyoruz” dedi.