6 Şubat 2011 Pazar günü meydana gelen ve 51 yaşındaki Yaşar Alkaya’nın ölümüyle sonuçlanan göçüğün ardından 10 Şubat 2011 Perşembe günü Çöllolar Kömür Sahası’nda 4 gün aradan sonra ikinci bir göçük daha meydana geldi. Ve 10 Şubat’taki faciada 33 yaşındaki Dozer Operatörü Ruşen Demir hayatını kaybederken, 2’si mühendis 9 kişi de toprak altında kaldı.
Hayatlarından umut kesilen 9 kişiyi çıkarmak için çalışmalar devam ederken, ikinci göçüğün ardından bölgeye gelerek göçük alanında incelemelerde bulunan Jeoloji, Mühendisleri’nden bir ekip incelemelerini tamamlayarak bir rapor hazırladı.
Jeoloji mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dündar Çağlan’ın başkanlığında Jeoloji Mühendisleri Dr.Dinçer Çağlan, Muhittin Yığmatepe, Rıza Cengiz ve Hasan Karalık, incelemeler sonunda elde ettikleri verileri hazırladıkları 19 sayfalık bir rapor haline getirdiler.
6 Şubat 2011 Pazar günü meydana gelen göçüğün ardından gerek işçiler tarafından gerekse diğer uzmanlarca dile getirilen çatlaklar ve şevler jeologların raporunda da geniş yer almış.
Raporda jeoloji mühendislerinin işçilerle birebir görüştükleri de ifade edilirken, işçilerin göçüklerle ilgili iddialarına da yer veriliyor.
Raporun 15. 16. ve 17. sayfalarında ‘kuşkular ve sorular’ bölümünde jeoloji mühendisleri hem kendi incelemeleri sonunda şüpheye düştükleri konuları hem de işçilerin ortaya attığı iddiaları sahayı İşleten Park Teknik ile diğer yetkililere soruyor.
“Şev Açısı Neden 21 Dereceden 16 Dereceye Düşürüldü?”
İşte jeoloji mühendislerinin cevaplanmasını beklediği 13 sorusu; “Çöllolar sahasında 2 işçinin ölümü, 9 kişinin heyelan malzemesi altında kalmasına neden olan heyelanları oluşturabilecek tüm koşulların bir araya gelmesi/getirilmesi ve önlemler konusuyla ilgili olarak aşağıda belirtilen kuşkuların giderilmesi, sorulara yanıt bulunması gerekmektedir.
1) Park Holding’e danışmanlık hizmeti veren Alman firmasının (RE GmbH), yaptığı çalışmalar sonucunda işletmedeki genel şev açılarının 21 derece alınmasının uygun olacağını belirttiği, danışmanlık hizmetinin devamında ise genel şev açılarını 16 dereceye düşürüldüğü yetkili ağızlardan basına açıklanmıştır. Firmanın ilk önce 21 derece olarak belirlediği genel şev açısı neden sonradan 16 dereceye düşürülmüştür? İşletme basamak şev açıları 55°, basamak yükseklikleri ise 35 m olarak belirlenmiştir. Bu belirleme de hangi kriterler esas alınmıştır? Ocak dizayn raporlarının hazırlanması sırasında yeterli jeolojik ve jeoteknik çalışmalar yapılmış mıdır? Sonuç olarak açıklanan ciddi önemdeki bu konular Alman şirketi tarafından yapılan şev stabilitesi çalışmalarının yeterliliği ve işletme projesinin doğruluğu konusunda araştırılması gereken kuşkular yaratmıştır.
“Hurman Çayı’nın Yeraltı Suyunu Beslememesi İçin Ne Gibi Önlemler Alındı?”
2) EÜAŞ tarafından işletilen ve aynı jeolojik özelliklere sahip Kışlaköy Açık Ocağı’nda uygulanan şev açıları, basamak genişlik ve yükseklikleri ile Çöllolar Açık Ocağı arasında fark var mıdır?
3) Park Holding tarafından, RE GmbH tarafından belirlenen ocak dizayn planlarına
uyulmuş mudur?
4) Ocağın çok yakınından akan Hurman çayının heyelana neden olan unsurlardan olan yer altı suyunu beslememesi için ne gibi önlemler alınmıştır?
5) Yeraltı suyu drenaj kuyularının yeterliliği ve düzenli çalıştırılmadığı iddiaları araştırılmalıdır. Pompajlarla drene edilen suların ortamdan uzaklaştırılması hangi yöntemle ve nereye yapılmaktadır? Bu suların yeniden yer altı suyunu beslemeyecek ve heyelan için risk unsuru oluşturmayacak şekilde tahliyesi yapılmakta mıdır?
6) Heyelanın meydana gelmesinin göstergesi olan gerilim çatlaklarının oluşumu ilk heyelan öncesinde saptanmış mıdır? Eğer çatlaklar söz konusuysa bunların doldurulması işlemi yapılmış mıdır ve bu yeterli bir önlem olarak görülmüş müdür?
“Üretime Devam Etmek İçin Yol mu Yapılıyordu?”
7) Gerilim çatlaklarının hareket izlemeleri yapılmış mıdır? Yapıldıysa gözlemler nasıl değerlendirilmiştir?
8) 6 Şubat tarihinde oluşan birinci kayma sonrasında Ocak yetkilileri tarafından bir değerlendirme yapılmış mıdır? Kayma ve şevlerin stabil (duraylı) duruma gelip gelmediği irdelenmiş midir?
9) 6 Şubat tarihinde oluşan kayma sonrasında, bir işçinin hayatını kaybetmesine rağmen ocakta çalışmalara devam edilmesinin gerekçesi nedir? Üretime devam etmek için yol mu yapılıyordu yoksa oluşan heyelanla ilgili çalışmalar mı gerçekleştiriliyordu?
10) 6 Şubat tarihinde oluşan kayma sonrasında, ocağın diğer şevlerinde kontrol yapılmış mıdır? Bu kontroller sırasında ikinci heyelanın olduğu doğu şevinde gerilim çatlakları gözlemlenmiş midir? Bu gerilim çatlakları ile ilgili ne gibi çalışmalar yapılmıştır? Eğer işçilerin belirttiği gibi çatlakların gözlenmesine rağmen çalışmaya neden devam edilmiştir?
“Park Holding En Kısa Sürede Üretime Geçip Teşviklerden Yararlandı mı?”
11) Çöllolar kömür ocağının işletilmesinin uzman kamu kuruluşu olan TKİ’den alınarak özelleştirme amacıyla önce EÜAŞ’a sonra da işletilmek üzere 25 yıllığına Park Holding’e devredilmesi sonucu yaşanan özelleştirme ve taşeronlaştırmanın yaşanan faciadaki etkisi nedir? Araştırılacak mıdır?
12) Çöllolar kömür ocağının işletilmesi ihalesini 2007 yılında alan Park Holding’in en kısa sürede üretime geçip, fazla üretim yaparak prim vb. teşviklerden yararlandığı söz konusu mudur? Ve Bu durum proje aşamasından başlayarak, işletme süreçlerinde iş güvenliği ve işçi sağlığı açısından bir ihmale neden olmuş mudur?
13. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından gerekli denetimler yapılmış mıdır?
Heyelanın nedenlerini de içinde barındıran bu sorulara cevap verilerek, yeni faciaların yaşanmasının önüne geçilmelidir.”