Av. Mehmet Uzun, şu ifadelere yer verdi; “Bu iktidarın en büyük icraatlarından biri; basın özgürlüğünün, sadece iktidarı övme özgürlüğü olarak algılanmasını sağlamasıdır. Gazetecilerin görevi doğrulan yazmaktır. Yanlış ve eksik olanı sorgulamaktır.
Ama maalesef bugün verilen mesaj iktidar partisini ve başbakanı sorgulama, eleştirme haksızlığa uğrayanları savunma, karanlık olayların arkasını araştırma, basın özgürlüğünün bittiğini aklından çıkarma, sadece iktidarı övme özgürlüğünü kullanmak. Bu iktidarın basına ve topluma verdiği mesaj budur. Son olarak 03.03.2011 günü başta Uluslararası Basın Enstitüsü Basın Kahramanı Ödülü sahibi saygın Gazeteci Nedim Şener olmak üzere olmak üzere birçok gazeteci aydın Ergenekon üyeliği ve halkı düşmanlığa teşvik etme gibi gerekçelerle gözaltına alınmıştır. Gelinen nokta çok vahimdir. Sokakta yürüyen insanın hukuk güvenliği kalmamıştır. Muhalif olan herkes baskı altına alınmaya çalışıldığı bir süreç yaşanmaktadır. Yapılan uygulama ile tam bir korku ve endişe toplumu yaratılmaya çalışılmaktadır.
Ülkemizde bu iktidar ile birlikte, demokrasinin en büyük özelliği; iktidarın tek elde toplaması, bağımsız kurumlara izin verilmemesi, iktidar denetiminde bir yargı, sindirilmiş bir basın, yandaşlarla doldurulan partileşmiş bir devlet, iyice daraltılan bireysel hak ve özgürlükler, telefon dinlemelerinin yaygınlaştığı, daha keyfi tutuklamaların yaşandığı, sabaha karşı yapılan aramaların, gözaltlıların yarattığı korku Türkiye'de bir baskı ortamı yaratıyor. Çözüm; bu iktidardan kurtulmak, 12 Haziranda halkın iktidarını kurmaktır.”