AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Aday Adayı Mustafa Erbilen, hafta sonu Proma Alışveriş Merkezi’nde sabah kahvaltısında Elbistan’da görev yapan basın mensuplarıyla bir araya geldi.
SSK ve Devlet hastanelerinin birleştirilmesinin ardından Elbistan Devlet Hastanesi’nin Karaelbistan’daki eski SSK binasına taşınmasının ardından yaptığı çalışmalarla hastanenin fiziki yapısında gözle görülür değişikliklere imza atan, vatandaşlara daha kaliteli sağlık hizmeti sunma adına birçok tıbbı cihazı Elbistan’a getirerek vatandaşların çevre illere gitme sıkıntısının önüne geçmesiyle tanınan Mustafa Erbilen, kahvaltıda basın mensuplarıyla sohbet ettikten sonra kendisine yöneltilen soruları yanıtladı.
“Statükoyu Yıkacağız”
“Elbistan Devlet Hastanesi’nde yapmış olduğunuz hizmetlerle hastaneye birçok yenilik kattınız ve şimdi de milletvekili aday adayısınız. Neden aday adayı oldunuz?” sorusuna Erbilen; “Başhekimliğim dönemimde yapı itibariyle statükocu bir yapım yok. Yani burada ne gerekliyse, buranın ihtiyacı neyse, onu ölçüp-biçtikten sonra bir takım riskleri göze alarak hizmet yapma prensibim var. Elbistan Devlet Hastanesi ile ilgili yaşadığım bir olayı anlatayım. Acil binası yapılması için müracaat etmiştik ve evrakı imzalatmak için yanına gittiğim dönemin kaymakamı ‘senin cesaretini takdir ediyorum ama bunu tasvip etmiyorum’ dedi. Ben kendisine ‘Sayın Kaymakamım bazı riskleri göze alıp cesaretle gitmezsen meydana hiçbir şey çıkmaz’ demiştim. Hastanede ne yapabilirdim başhekim olarak? Otururdum, gelen evrakları imzalardım, gelene çay ısmarlardım, günü çok rahatlıkla geçiştirir ve çok da rahat uzun süre baş ağrımadan başhekimlik yapardım. Ne suya dokunurduk, ne sabuna ama ortaya bir şey çıkar mıydı? Çıkmazdı. Ben bunu geçmişte statükocu iktidarlarla, Turgut Özal dönemi ve AK Parti dönemini kıyasladığımız zaman benim düşünce tarzımla örtüşüyor gibi. Neden aday adayı olduğuma gelince de bu statükocu yapıdan Elbistan’da çok etkilendi. Nasıl Elbistan Devlet Hastanesi’nde bunu yıktık, belli bir atılım yaptıysak, aynı statükocu yapının Elbistan’da da devam ettiği kanaatindeyim. Yani Elbistan gelişme hamlesi yapamıyor ve onu yırtması lazım. Ben bu hizmetin Elbistan çapında daha geniş bir atılım gerektirecek bir hizmet için talip olduk. Yani statükoyu yıkacağız, niyetimiz o” sözleriyle cevap verdi.
“Elbistan’ın Hangi Yatırımlara İhtiyaç Duyduğu Araştırılmalı”
Statükoyu yıkma niyetinde olan Mustafa Erbilen’in bu sözlerinin ardından basın mensuplarının “Statükoyu yıkacağınızı söylediniz. Statükoyu yıktığınız zaman Elbistan’da neler değişecek, Elbistan’a hangi hizmetler gelecek?” sorusu geldi. Erbilen, Elbistan’a bir yapı değişikliğinin olması gerektiğini belirterek; “Özel sektörde herhangi bir atılım yok. Bunların sebeplerini bir araştırmak gerek, yani neden yatırım yapmıyor? Bankaya o kadar parasını koyuyor, faizini alıp geçiniyor. Eğer biz bu insanların önüne güzel projeler koysak, ‘altyapısını biz yapacağız, proje desteğini vereceğiz, her türlü işinizi biz takip edeceğiz’ denilse acaba bu insanlar paralarını hâlâ bankada tutar mı? Benim kanaatim tutmaz. Çünkü bunlar getirisi çok daha fazla yatırıma dönüşür ve bu tür yatırımlar işsizlere iş olur, Elbistan’ın diğer sektörlerine bir nevi destek olur. Yani bir fabrika yaptığınız zaman o fabrikadan diğer kollarda etkilenir. Benim kafamda şöyle bir düşünce var. Devlet sektöründeki mühendislerden teknik bir komisyon kurarak Elbistan’ın hangi yatırımlara ihtiyacı var, bu yatırımlarda nasıl bir teşvik olabilir, bunun altyapısını hazırlamak, araştırmak, gerekirse yatırım olan bölgelere gönderip inceleme yaptırarak proje haline getirip zengin olan, yatırım yapabilecek kapasitedeki insanlara sunmaktır. Diyeceğiz ki ‘işte rantabl bir proje var, kârlı yatırımdır, bu konuda sizin düşünceniz ne olur? Bizden istediğiniz herhangi bir proje varsa Ankara’da takip etmeyi, altyapısını taahhüt ediyoruz.’ Buna örnek verecek olursak benim bir Karamanlı arkadaşım vardı. O derdi ki, ‘Karaman’da çok kahvehane vardı ama bisküvü sektörü girince fabrikalar yapıldı ve hiç işsiz insan kalmadı, bütün kahvehaneler kapatıldı.’ Yani Elbistan’da belli bir sektör canlandırılmış. Elbistan’da da böyle bir sektör bulunabilir mi araştırılması lazım. Elbistan’da hangi yatırım verimli olur bunların detaylı incelenmesi lazım. Elbistan’da ekonomik durumu iyi olup da yatırım yapabilecek birçok insan var. Önemli olan bunlara yatırım imkanı sunmaktır” dedi.
“Kimsenin Suya-Sabuna Dokunmadığı Noktalarda da Suya-Sabuna Dokunacağım”
AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Aday Adayı Mustafa Erbilen, son olarak basın mensuplarının “Sizi diğer aday adaylarından farklı kılan ney?” sorusuna da şu sözlerle cevap verdi; “Ben Elbistan’da doğdum, Elbistan’da büyüdüm ve Elbistan’da çalıştım. Bir işçi ailesinin çocuğuyum. Elbistan’ı çok iyi biliyorum. Elbistan ile iç içe olmuş, uzun yıllar doktorluk yapmış, başhekimlik yapmış biriyim. Bütün adaylara saygım var ve Elbistan’a kim daha iyi hizmet edecekse ona nasip etsin. Ben adayları iki gruba ayırıyorum. Bir tanesi Elbistan’ın içerisinden çıkan adaylar var, bir de bürokrat olanlar var. Ben ikisini birleştirdiğim kanaatindeyim. Hem Elbistan’ı çok iyi biliyorum hem de bürokrasiyi. Zaman değişik ülkelere, özellikle ABD’ye gidip-geldim. Oradaki şartları görüyoruz ve bu nimetlerden Elbistan’ın da faydalanmasını düşünüyorum. Kendi kartımızı da öyle değerlendiriyoruz. Tabi bunu benim değerlendirmemden çok halkın öyle değerlendirmesi, dışarıdan olaya bakılması daha farklıdır. Elbistan’da uzun yıllar hekimlik idarecilik yapınca bizi tanıdıklarını, hatta karakterimi daha bildiklerini düşünüyorum. Herkes ne yaptığımızı biliyor ve ileride de ne yapabileceğimizi de kestirir diye düşünüyorum. Şunu da söyleyeyim inandığım, bildiğim şeyi de gözümü budaktan esirgemeyerek yapacağım kanaatindeyim. Kimsenin suya-sabuna dokunmadığı noktalarda da suya-sabuna dokunacağım. ‘Dokunmam’ desem de dokunurum çünkü benim öyle bir yapım var.”
