Elbistan Meslek Yüksekokulu konferans salonunda düzenlenen konferansa Garnizon Komutanı Vekili Teğmen Burak Duraz, Milli Eğitim Müdür Vekili Hasan Gül, İlçe Müftüsü Ramazan Tolan, AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Aday Adayı Kadir Şahin, ELSİAD Başkanı Emin Polat ve öğrencilerin katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ardından kürsüye gelen KSÜ Mühendislik Fakültesi’nden Jeoloji Mühendisi Yrd. Doç. Dr. Tamer Rızaoğlu, depremlere hazırlıklı olunması gerektiğini belirtti.
Rızaoğlu, “Deprem sırasında yer yüzeyinde de çeşitli değişimler gözlenir. Yüzey kırıkları deprem odağı eğer yüzeye yakınsa yüzeyde de kırılmalar görülür. Heyelanlar, çökmeler sağlam olmayan zeminlerde, sismik dalgalar nedeniyle toprak hareket eder. Çamur akıntıları yeraltı sularının harekete geçmesiyle oluşur. Zemin sıvılaşması suya doygun zeminler sismik dalgalar nedeniyle sıvı gibi davranır. Tsunamiler okyanus kıyılarında dev deniz dalgaları oluşur. 1513 yılında Doğu Anadolu Bölgesinde meydana gelen çok büyük bir deprem Elazığ, Malatya, Adıyaman, Kahramanmaraş, Adana, Tarsus ve çevresinde oldukça yıkıcı bir etki yaratmıştır. Bu deprem Kahire’den hissedilmiştir. Merkez üssü tam EMYO olarak bilinemeyen bu deprem Elbistan’ı da içine alan devasa bir alanda etkili olmuştur. 1544 yılı Ocak ayında Doğu Anadolu Bölgesinde çok büyük magnitüdlü bir deprem meydana geldi. Bu deprem özellikle Elbistan ve çevresinde can ve mal kaybına neden oldu. Elbistan’ın yarısı zemine battı, Süleymanlı (Zitun)’nın tamamı yıkıldı; Süleymanlı, dağların altına gömüldü. 6 ay boyunca bölge sallandı. Deprem Antep’in güneyine kadar hissedildi. Bu nedenle depreme her zaman hazırlıklı olmalıyız” dedi.
Daha sonra kürsüye gelen EMYO Müdürü Yrd. Doç. Dr. Hanifi Binici, “Düzensiz, perde duvar eksikliği-yumuşak kat, Zayıf kolon- güçlü kiriş, Kısa kolon, çıkmalar ve ekler, Bitişik nizam yapılar. Uygun olmayan agregalar, su/çimento oranı yüksek beton, uygun olmayan beton çeliğidir. Donatı detaylarındaki hatalar, betonun yerleştirilmesinde hatalar, betonun korunmasında hatalar can ve mal kaybının önemli hataları arasında yer almaktadır. Projelendirme hataları arasında ise, elle karıştırılarak hazırlanan beton kesinlikle yasaklanmalıdır. En düşük beton dayanım sınıfı C20 olmalıdır. Standart kalite güvence sistemi (KGS) belgesi olmayan beton kullanılmamalıdır. Hasar gören yapıların donatıları düz demir olup çoğu paslıdır. Hatalar arasında; etriye aralığı çok büyüktür (50-60 cm ), kolon kiriş birleşim bölgesinde donatı sıkılaştırma yapılmamıştır. Kolon donatılarını kavraması gereken kiriş donatıları kolon gövdesinin içinde kalmıştır. Kanca yapılmamış donatılar birbiriyle iyi kenetlenmemiştir. Doğal agrega kullanılmış. Agrega maksimum boyutu çoğu zaman 10-20 cm arasındadır. Oysa taşıyıcı yapı elemanlarında agrega boyutu 0-3.2 cm ve temellerde en çok 5 cm olabilir. Agregalar büyük miktarda organik içermektedir. Betonların içerisinde naylon poşet, bitki kökü ve benzeri yabancı ve zararlı madde tespit edilmiştir. Binaların özellikle taşıyıcı sistemlerinde kullanılan beton ve demirlerin standartlara uygunluğu, şantiyedeki proje uygulamalarının gereği gibi yapılıp yapılmadığı, uzman kişi ve kurumlarca muhakkak denetlenmelidir. Eğitimsiz ve sertifikasız inşaat kalfası çalıştırılmamalıdır. Deprem bölgelerinde, depreme dayanıklı yapı tasarımının önemi anlaşılmalıdır. İşbirliği koordinasyon sağlanmalı, etkin denetim uygulanmalı, her kesim için etkin kurslar düzenlenmeli ve mevcut yapılar gözden geçirilmelidir” dedi.
Konferans ardından katılımcılar sorularını yönetti. EMYO Müdürü Yrd. Doç. Dr. Hanifi Binici ise KSÜ Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Yrd. Doç. Dr. Tamer Rızaoğlu’a bir demek çiçek takdim etti.
