6 ve 10 Şubat 2011 tarihlerinde meydana gelen ve 11 kişinin ölümüyle sonuçlanan Çöllolar Kömür Sahası’ndaki göçüğün üzerinden yaklaşık 1,5 ay geçti.
EÜŞ Genel Müdürü Halil Alış TRT Haber Kanalı’nda aradan geçen 1,5 aylık zaman zarfında yapılan çalışmaları değerlendirdi. Alış; “Ölen kardeşlerimizin yakınları kadar olmasa bile en az onlar kadar biz de o acıyı içimizde hissediyoruz. Maden Mühendisleri Odası başkanımızın da söylediği gibi orada çok büyük bir zorluk var. Şu anda hiç bir şey yapılmıyor söylemi çok doğru değil. Ayın 6'sı ile 11'i itibariyle olay yerine girmek savcılık tarafından yasaklanmıştır. Ancak 11'inden sonra olay yerindeki birinci hedefimiz göçük altında kalan vatandaşlarımızın çıkartılması ile alakalı çalışmalardır. Bu çok büyük bir süreçtir. Kolay olmadığını zaten Maden Mühendisleri Odası başkanımız da söyledi. Yaklaşık 100 ile 125 milyon ton toprak ve 3.5 kilometrelik bir alanı kapsıyor ve bu alan homojen bir yapıya sahip değil. Şu anda Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü orada toprağın topolojik ve jeofizik yapısını inceliyor” dedi.
9 kişinin toprak altından çıkarılması için bilimsel ve teknik fikri olan herkesi dinlemeye açık olduklarını belirten Alış; “Toprağın aralarında boşluklar var ve oraya iş makinelerini sokmak mümkün değil. Almanlar geldi, hatta Japonlar'a bu konuyu anlattık. Uzaktan geniş bir analiz yaptılar ancak ellerinden bir şey gelmeyeceğini belirtiler. Fakat biz buna rağmen elimizden gelen bütün gayretleri gösteriyoruz. Önce orada susuzlaştırma çalışması yapılması lazım. Şu anda 27 adet makine orada biriken suları sondaj usulüyle boşaltmaya çalışıyor. Bu çalışmalar bittikten sonra Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’nün toprağın yapısını öğrenme çalışmasından sonra her noktada bulduğumuz bütün verileri değerlendirerek kurtarma çalışmalarına başlayacağız. Gecikmeler yaşanıyor ama bu bir şeyler yapılmadığı anlamına gelmemelidir. Çünkü bu işi devlet, üzerine görev olarak almış bulunmakta. Sayın Bakanımız her vesile ile bizden brifing alıyor.
42 gündür hafriyat olarak bir çalışmanın yapılmaması acısını hepimiz çekiyoruz. Şimdi oradaki toprak yapısı homojen değil. Ben aslında elektrik mühendisiyim, maden ve jeolojiden Mehmet Torun beyin anladığı kadar anlamam da mümkün değil. Ama şunu biliyorum ki oradaki göçüğün meydana getirdiği toprak bütünlüğü homojen yapıya sahip değil. Arada çok büyük boşluklar ve çukurlar bulunmaktadır. İş makinelerini çalışması için alana soktuğumuz anda yeni bir facia ile karşılamayacağımıza kimse garanti veremiyor.
Buraya savcılık tarafından atanan bilir kişiler şu anda o toprağın orada destek vazifesi gördüğünü söylüyor ve bu toprağı hareket ettirdiğimiz anda sıkıntılar yaşanabileceğini söylüyor. Bütün veriler çok yakında ortaya çıkacak. Topağın yapısı ile alakalı çalışmalar 20 güne kadar belli olacak. Bundan sonra gerek kazazede yakınları gerek kamuoyu iş makinelerimizi göçük alanına sokacağımızı görecekler. Kazazede yakınlarının elimizden geleni yaptığımızdan emin olmalarını istiyorum.
Birinci göçükten sonra bilirkişiler o bölgede sıfır risk olduğunu ilettiler ancak olaydan üç gün sonra daha büyük bir facia yaşandı. Sıfır risk görülen bir bölgede daha büyük bir göçük meydana geldi. Tabi şu anda bunun sebepleri araştırılıyor. EÜAŞ olarak bu göçüğün meydana geldiği sahayı çalıştırmıyoruz, bunu zaten kamuoyu biliyor” dedi.