Kaya, yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi; “12 Haziran’da yapılacak olan genel seçimlerin her zamankinden daha da hızla önem taşıdığı artık herkes tarafından iyi bilinmektedir. Kuzey Afrika’da başlayıp sınırlarımıza kadar dayanan ve neredeyse bu ülkelerin tamamında bir iç savaşa, kardeş katliamına dönen kargaşaların nedenlerini Türkçe okuduğumuzda görülmektedir ki; dünyanın jandarmalığını üstlenen ülkeler kendi öz menfaatleri için kardeşi kardeşe düşman etmekte bir mahsur görmemektedir. Her zaman geçerli sayılan ‘önce iç huzursuzluk çıkart, sonra parçala ve yut’ felsefesi acı bir şekilde hayata geçirilmiş, İslam coğrafyasında yine Müslüman kanı akıtılmaya başlanılmıştır. Bunun adına geçmişte de Haçlı seferi denilmiş. Bugün de Haçlı seferidir. Bugün yurdumuzun bir bölümünde yaşanılan kargaşaların da bu genel manzaradan ayrı tutulması olsa olsa ancak aymazlık olur.
Bir kesimde yaşanılan bölünme provaları yetmiyor gibi, devlet yapısının ağırlığına, ciddiyetine uymayan sınav rezaletiyle de yüce devletin güvenilirliği sarsılmaya çalışılmaktadır. Bu büyük rezalet karşısında sadece tatmin olan yetkililerin adına istifa denilen en onurlu davranıştan bihaber olmaları da yürekleri kanatan başka bir konu olmuştur. Açlığın, işsizliğin ve çaresizliğin sülük gibi emdiği bir millete asıl tartışma konularından uzaklaştırılıp yarını olmayan millete biç bir şey vermeyecek konularla meşgul edilmeye çalışılmaktadır. İktidarda bulunanlar icra makamında değil de şikâyet makamında gibi her gittikleri yerde millete birilerini şikâyet ederek, laf kalabalığı ve yüksek perdeden nutuklar atarak asıl konuların konuşulmasını engellemeye çalışmaktadırlar.
İnanıyoruz ki; Dünya ve yurt genelinde yaşanılan tüm ge1işmeleri Türkçe görüp Türkçe anlayanlar, gelecekten endişe duyup evlatlarından da öte torunları için kaygı duyup onlara gelecek hazırlamak sorumluluğu yaşayanlar, açlığın, yoksulluğun ve çaresizliğin zehrini içinde hissedip acı çekenler yıllardır savundukları yüce idealleri alçak menfaatlere kurban etmeyenler, Yunus Emre gibi ‘Yaratılanı severim yaratandan ötürü’ diyenler, Mevlana gibi tüm insanlığı kucaklayanlar, Hacı Bektaş gibi ‘Edep yahu’ deyip edepli olmayı şiar sayanlar, Kemal Atatürk gibi: ’Ne mutlu Türküm’ diyenler ve yaptığı hizmetlerle böbürlenip milleti köle gibi görmeyi kendine zül sayanlar 12 Haziran’da gerçek demokrasiye giden yolun sandıktan geçeceği gerçeğini bu talan, yalan ve riya düzenine dur diyecek. Dokuz yıldır süren yalana, talana dayalı AKP düzeni milletin sağduyusunda sandığa gömülecektir”