16 yıldır aralıksız mecliste olan Avni Doğan, 12 Haziran 2011 tarihinde yapılacak olan seçimlerde milletvekilliğine veda edecek. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından aday göstermediği vekiller için verilen yemeğe de katılarak AK Parti’nin yanında olduğunu gösteren Doğan, Başbakan Erdoğan’ın talimatıyla da seçim çalışmalarında yer almak, AK Parti için çalışmak için 2 gün önce Elbistan’a geldi.
Kahramanmaraş merkez ve ilçelerinde partisine destek istemek için çalışmalar yapacak olan Doğan, dün de AK Parti Elbistan İlçe Teşkilatı’nda bir basın toplantısı düzenledi. AK Parti Yönetim Kurulu Üyesi Gürbüz İlhan, Belediye Meclis Üyesi Cuma Toraman, İl Genel Meclisi Üyeleri, kadın kolları üyeleri ve partililerin de katıldığı basın toplantısında Avni Doğan, 16 yıllık milletvekilliği döneminde yaptıkları ve aday gösterilememesi hakkında açıklamalarda bulundu.
16 yıllık siyasi hayatında dört genel seçim, dört yerel seçim ve iki de halk oylaması olmak üzere toplam 10 defa seçime girdiğini belirten Doğan; “Seçim demokrasilerin bayramıdır. Seçim milleti rahatlatan, yönetimi değiştiren, yeni ufuk yeni vizyon sahibi insanları yönetime katan bir düğün günüdür demokratik ülkelerde. İnşallah 12 Haziran Türkiye’nin düğün günü olacaktır. Tabi seçimin favorisi AK Parti’dir. Karşıda rakip görünmüyor. Maalesef karşımızdaki partilerin maneviyatı boşalmış. Türk kültürü ve bu ülkenin değerleriyle ilişkileri kesilmiş, bir gurup parti ve içlerinde derin devletin ve Ergenekon’un adamlarıdır. AK Parti siyasi partilerle değil, derin devletle seçime giriyor demiştim. Şimdilerde bu görüşümü partimizin genel başkan yardımcıları da dillendirmeye başladılar. Ergenekon ve balyoz sanıkları, darbeciler bizim dışımızdaki partilerden aday olarak karşımızda. Halk bunu görüyor. Bu nedenle AK Parti’ye sahip çıkacaktır.
Benim Elbistan’a geliş sebebimin birincisi partiye destek vermektir. İki partimizin genel merkezimizin aday olarak belirlediği Elbistanlı arkadaşımıza destek vermektir. Elbistanlılardan AK Parti’ye sahip çıkmaları, yeni adaya da sahip çıkmalarını istiyorum. 16 yıl bana Elbistan halkı destek verdi. Ancak siyaset esnafının, siyaset tüccarı bir kısım insanların bana karşı olarak işbirliği yaparak Elbistan’ı zarara uğrattıklarını acı olarak yaşadım. Yeni arkadaşımıza karşı bu yapılmasın. Yeni arkadaşımıza Elbistan halkı vekil olduğu sürece sahip çıkarsa yine Elbistan kazanır. Bu 16 yılın tecrübesidir. Eğer ben bugün devam etseydim bunları hiç kuşkusuz konuşmayacaktım. Kendisi için konuşmak zordur ama bir başkası için konuşmak kolaydır. Yetişmiş, siyasette geleceği olan bir arkadaşımızı başbakanımız gönderdi. Bize de dinlenmemizi söyledi. Seçime kadar elimizden gelen gayreti göstermemizi, seçimden sonra benimle görüşeceğini söyledi. Bende bu görevi yerine getiriyorum. Elbistan ve kuzey ilçelerimizi gezeceğim. Diğer ilçelerimiz ile Kahramanmaraş’ı da ziyaret edeceğim” dedi.
Doğan konuşmasının devamında şunları söyledi; “Bu toprak beni 16 yıl milletvekili yaptı. 16 yıl milletvekilliği yapmak meclisinin yüzde 2’ne nasip olabilir. Bu yıl 550 kişi milletvekili olacak, 4 dönem sonra bunlardan kaç kişi kalacak? 14 kişi kalacak. 5. dönemde de hepsi bitecek. Halkıma, Elbistanlıya, Kahramanmaraş ve bütün ilçelerinde yaşayan halkına benim minnetlerim var, şükranlarım var. Milletvekilleri genelde aday gösterilmediği zaman partiye küserler ve hemen başka partiye geçerler. Bu çirkin ve yanlış bir şeydir. Kişilikli adamların yapabileceği bir şey değildir. İnşallah benimki mezara kadar. Çünkü ben bu anlayışla birlikte büyüdüm.¸bu anlayışta benimle birlikte büyüdü. Ben yazan çizen bir insan olarak, kısa ömründe savunduğu fikrini sıfırdan başlayıp, iktidar olduğunu gören bahtiyar ve mutlu insanlardan biriyim. Bu bayrağı 16 yıl önce tertemiz aldım, 16 yıl sonra da tertemiz teslim ediyorum. Yere düşürmedim, lekelemedim, bana oy veren kardeşlerimi sıkıntıya sokacak hiçbir davranışta bulunmadım. 3 gündür yaşananları görüyorsunuz. Partilerin genel başkan yardımcısı düzeyindeki insanları görüyorsunuz. Allah tertemiz başlayıp, tertemiz bitirmeyi nasip etsin.
Siyasetçi iş başındayken eleştirenleri çok olur. Bir kıymeti varsa gittikten sonra anlaşılır. Eğer bizimde bir kıymetimiz varsa bundan sonra anlaşılacaktır. Siyasetçiye en kolay söylenecek söz, ne yaptı ki? Bu soruya benim sabahtan akşama kadar söyleyecek cevaplarım var. Cumhuriyet tarihinde Elbistan’a iki tane yol yapıldı. Biri Malatya diğeri Kahramanmaraş yolu. Bende bunlara üçüncüyü ekledim Kapıdere-Kumlu yolu. Cumhuriyet tarihinde sadece Kalealtı ve İğde’nin bir kısamı sulanır haldeydi, ben buna İğde’nin tamamını, Çalış’ı, Ortaören’i ve Ekinözü ovasını ekledim. Ben vekil olduktan sonra Elbistan’da elektrik kesilmez oldu. Elektrik sistemini yeraltına almaya başladık. Ben vekil olduktan sonra Elbistan’a 24 tane okul yapıldı. Ben vekil olduğumda Sultankorusu’nda vatandaş devlet arıyordu. Ben vekil olduktan sonra Sultankorusu’na telefonuyla, su şebekesiyle, asfaltıyla devlet girdi. Elbistan’ın ek yakın köyü Taşburun’un yolu asfalt değildi. Şimdi asfaltsız köy kalmadı.
Basın mensubu arkadaşlarım hatırlarlar. Birkaç yıl önce Elbistan’ın köylerini gezdik. Sonra diğer ilçelerle kıyaslama yapılmasını istedim. O zaman söylediklerini hiç unutmuyorum. Vekilim kıyas bile edilemez dediler. Ben Kavaktepe ambara elektrik vermek için Beritin tepesine alıcı diktirmiş bir vekil olarak aranızdayım. Vicdanen çok rahatım ve huzurluyum. Bakın iki yılda Elbistan değişti. Şansızlığımız Elbistan Belediyesi’nin başka telden çalmasıydı. Son iki yılda yapılan değişikliği görüyorsunuz. Esasen bir dönem daha devam edip yarım bıraktığım her şeyi tamamlamak istiyordum ama olmadı. Adatepe Baraj’ının yüzde 97’si bitti. Eğer oluruna bıraksaydık 2050’de bitecekti. 2023 vizyonunu siyasi literatürüne kazandıran siyasi adam benim. Herkes hatırlar meclis kürsüsünde siz 10. yıl marşını ezberlemeye çalışırken biz 100. yıl marşını yazmaya çalışıyoruz. Ben siyaset literatürüne bir takım kavramlar kazandırdım. Bunu herkes biliyor. Kandil Barajı hayaldi. Çok büyük mücadeleler sonucu başlattık. İnşallah doğalgazla ilgili çalışmalar yapılıyor.
Ben, Elbistan’ın emrindeyim. Elbistan’ın bana yaptığı, bu halkın bana yaptığı unutulmaz. Ne zaman seçime girdimse birinci çıktım. Bu biraz partinin gücüydü, biraz da halkımızın bizim bulunduğumuz partiye yakıştırmasıydı. Eğer halk sizi olduğunuz yere yakıştırmazsa her şeyden vazgeçer. Bizi yakıştırdılar, bizi layık gördüler, hiç kuşkusuz bu toprağın en akıllı insanı ben değilim. Benden akıllıları var, benden iyi yetişmişleri var ama takdiri ilahi bizi bu makamda imtihan etmeye layık gördü. İnşallah imtihanımızı, sınavımızı hakkıyla verdik. Peygamberimiz veda hutbesinde der ki, ‘kimin sırtına vurdumsa işte sırtım, vursun.’ Ben de aynı şeyi söylüyorum. Kimi sürdümse beni sürsün. Kime yanlış yaptımsa bana yanlış yapsın. Ben, muhaliflerini bile darda koymayan bir insan olarak eline aş veren insanlara bile yeri geldiğinde yardım eden, düştüğünde kaldıran bir vekil olarak veda ediyorum. İnsanların, politikacıların her zaman doğru adam seçmeleri mümkün olmuyor. Zaman zaman ben de yanlış insanları yanıma aldım. Bu, küçük bir iş kazasıdır. Bunların farkındayım, üç gündür de çok fena şekilde farkındayım, çok acı şekilde farkındayım. Şunu söylüyorum. Ben siyasette hep kuvvetli oldum. Hep Türkiye’de bir aktör oldum. Bana bu güçlü zamanımda mertçe muhalefet eden herkese teşekkür ediyorum. Ben çocuklarıma bir tek miras bırakıyorum. Mal edinemedim, mülk edinemedim. Siyaset yaptığım sürece zenginleşmedim, iki evim vardı birini yedik. Çocuklarıma bir tek şerefli bir geçmiş, Elbistanlılara da yapabildiğim kadarıyla hizmeti miras bırakıyorum, bundan daha büyük miras olduğuna da inanmıyorum. Hepinize teşekkür ederim ben yanınızdayım, inşallah da hizmet devam edecek. Partim bana karşı vefasızlık göstermedi. Bu hareket beni 4 defa vekil seçti. Siyasetçinin her zaman beklediği, gönderildiği, başaramadığı zamanlar olur. 4 defa kolay değil. Ben 4 defa vekillik yaptım, bu toprakta çok rahat gezebiliyorum. Zaten bizim tüzüğümüze göre bizim partide 3 defa üst üste fazla milletvekili olunmuyor. 3 defayı dolduracak bu seçimde 270 tane milletvekili vardı. Yani bunların hepsi bu dönem aday edilseydi önümüzdeki dönem parti bomboş kalacaktı. Ama vefa şunu gerektiriyor. Vefa, partiye çalışmayı gerektirir. Yani ‘şimdi ben yokum’ diye AK Parti bir şey mi kaybediyor, fikrinden mi saptı? AK Parti hizmete devam edecek. Başka insanlardan farklı olarak benim ömrüm bu hareketin içerisinde geçti. Bu hareket yokken ben yazılarımla, fikirlerimle, şiirlerimle bu harekete destek verdim. Bu hareketle birlikte büyüdüm, benim çocuklarım bu hareketin mensubu olduğu için acı çektiler, üniversitelerde kovalandılar. Şimdi bizim buraya yanlış yapmamız düşünülemez. Biz buradayız, herkes misafir biz burada kalıcıyız. Onun için çalışacağız, gayret edeceğiz. Benim için hizmet bitmedi. İnşallah devam edecek. Bunu da izleyip göreceksiniz. Aktif olarak devam edeceğiz, hizmet etmeye, çalışmaya, gayret etmeye devam edeceğiz. Küsmek yok. Kesinlikle. Sayın başbakanımız geçtiğimiz dönem en yakın arkadaşlarını dışarıda bıraktı. Bu dönem yine kendisine yakın arkadaşlarının büyük bir bölümünü dışarıda bıraktı. Partinin menfaatini Tayyip Erdoğan’dan daha iyi kimse düşünemez. Demek ki partinin menfaati bu doğrultuda imiş bunu yaptı. Bize düşen onun verdiği bu karar saygı duymaktır.
Ben varsam iyi, ben yoksam kötü. Bu işler çok doğru değil. Vefa Allah’ın emridir. Allah vefasızları affetmez. Bize partimize vefa göstermek yakışır. Bize bizimle yürüyenlere vefa göstermek yakışır. Bilirsiniz ben kar gördüm, zarar gördüm yanımdaki insanlara atmadım. Ben çok şaşayı, karşılanmayı sevmem. Ama bugün bazı arkadaşları yanımda görmek istedim.
Özellikle bu gelişimde bazı arkadaşları yanımda görmek istedim. Ama şunu siyasetçiler bilsin. Eğer bir yerde iseniz arkadaşınız çevreniz çoktur. Benim o kadar çok arkadaşım, akrabam vardı ki hiç tanımadığım akrabalarım vardı. Kütahya’dan dahi akrabalarım vardı. İşiniz bittikten sonra akrabanız azalır. Hısımınız azalır, dostlarınız azalır. Buna siyasetçi hazırdır. Ben Mesut Yılmaz’ın eski başbakanımızın hava alanlarında tek başına oturduğu günleri de gördüm. 2 bin kişi ile hava alanına geldiği günleri de gördüm. Meclisin dış kapısından girerken 50 kişi kapıyı açardı. Meclisin içine kadar. Mecliste tek başına oturuyor bunları da gördük. Siyasetçi bu tür şeylere hazır olmalıdır. Bizim için dava, bizim için bu hareketin geleceği önemli. Çünkü bu hareket Türkiye’yi lider ülke yapan harekettir. Büyük ülke yapan harekettir. Siyasette hiçbir kimse yok ki yeri doldurulmasın. Avni Doğan’ın da yeri doldurulur. Çok kolay doldurulur.”
Avni Doğan son olarak aday gösterilmemesiyle ilgili olarak sorulan soru üzerine ise şunları söyledi; “Benim liste dışı olmam AK Partide hiç düşünülmemiş bir şey. Herkesi şok eden bir gelişmedir. Ben Pınarbaşı’nda partililerinde katıldığı toplantıda yaptığım konuşmamda kendimi garanti ve kesin olarak görüyordum. Son üç hafta içerisinde partide son 3 dönem vekillik yapan insanları yönetimde değil ise vekilleri dışarıda tutanlım, iki dönem olanlarında büyük bir bölümünü dışarıda tutalım denildi. İki dönem vekillik yapıp 3. Döneme talip olanlardan sadece 27 kişi listede onunda 13 kişisi kazanabilecek listede. Böyle bir karar alındı. O kararı başbakan parti grubunda hazırladı. 3-4 dönem vekillik yapanlar derken de bunu benim gözlerimin içine bakarak konuştu. Karşılıklı gülüştük. O karardan sonra bizim liste dışında kalma durumumuz ortaya çıktı. Ama buna rağmen ben bana bir istisna yapılacağı kanaatindeydim. Ama yapılmadı. İş kazası şudur. Biz söz söylersiniz maksadını aşar. Siyasette bu bir iş kazasıdır. Çok yanlış adamlarla yola çıkarsınız fakına varmadan. Bu siyasette iş kazasıdır.”
