HAS Parti, dün saat 10.00’da Elbistan’da İbrahim Karaoğlanoğlu Meydanı’nda düzenlediği mitingle seçim startını verdi.
“HAS Parti, Türkiye’nin Dört Bir Tarafından Büyük İlgi Görüyor”
Önceki akşam Elbistan’a gelen ve geceyi Elbistan’da geçiren HAS Parti Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, kaldığı Samanyolu Otel’den ayrılarak mitingin düzenleneceği İbrahim Karaoğlanoğlu Meydanı’na geçti. Gençlik Kolları Başkanı Avukat Abdulkadir Özer, HAS Parti Kahramanmaraş İl Başkanı Atilla Kelebek, Elbistan İlçe Başkanı Avukat Bilal Doğan, Kahramanmaraş Milletvekili Adayları Mustafa Kabalcı, Niyazi Güney, Ali Fahri Şirikçi, Fatih Polat, Abdullah Genç, Bünyamin Yumrukaya, Hacı İbrahim Pıçak, Kenan Akkurt ile birlikte seçim otobüsü üzerinde halkı selamlayan Kurtulmuş, seçim kampanyasının ilk mitingini Elbistan’da gerçekleştirdiklerini söyledi.
Kurtulmuş; “Her ne kadar dün miting olmamasına rağmen Göksun’da, Afşin’de, Gaziantep’te, Kilis’te miting kalabalıklarıyla sizlerle kucaklaşma imkânımız oldu. Has Parti çok kısa bir süre önce kurulmuş olmasına rağmen, Türkiye’nin dört bir tarafından büyük bir ilgi ile büyük bir alakayla teveccüh gösterilen bir parti haline geldik. İşte bugün burada Elbistan’da da, Kahraman Elbistan’da da bize sahip çıkan siz değerli kardeşlerime, Elbistanlı hemşerilerime saygılarımı sunuyorum, teşekkür ediyorum, sağ olun var olun. Halkın sesinin bu kadar kısa süre içerisinde hızlı bir şekilde hem kuruluşlarını tamamlaması, hem teşkilatlarını tamamlaması, hem de Türkiye’de 550 adayı ile birlikte bütün seçim çevrelerinde seçime giriyor olması, bizlerin marifeti değil, halkın kendi marifetidir. Hepinizi tebrik ediyorum. Halkın sesi daha da yükseklere çıkacaktır” dedi.
“Büyük Devlet Olmak, Bu İnsanlarımızın Cesetlerini 3 Aydır Çıkartmayı Gerektirirdi”
HAS Parti’nin mitingine, 10 Şubat 2011 tarihinde Çöllolar Kömür Sahası’nda meydana gelen göçükte toprak altında kalan 9 işçinin yakınları üzerinde ‘Bizde olsa 3 günde çıkarırdık, 3 aydır toprak altındalar’, ‘dirimize sahip çıkılmadı ölümüze sahip çıkılsın, cenazelerimizi istiyoruz’ yazan pankartlarla Kurtulmuş’u dinledi.
İşçi yakınlarının açtığı pankartları gören Kurtulmuş; “Kömür işletmelerinde göz göre göre geliyorum diyen bir facia sonrasında toprağa gömülen, aradan geçen 3 aya rağmen, toprak altındaki cesetlerine ulaşılamayan, buradaki pankartta söylediği gibi dirisine sahip çıkamadığımız o değerli kardeşlerimize rahmet, ailelerine de başsağlığı diliyorum. Ancak gönül arzu ederdi ki, devlet olmak, büyük devlet olmak, Türkiye gibi bir devlet olmak, bu insanlarımızın cesetlerini 3 aydır çıkartmayı gerektirirdi. Bunu yapamayanlara da eseflerimizi, üzüntülerimizi bildiriyoruz. Önce tedbirinizi alacaksınız, kaza olursa ondan sonra takdiri ilahi diyeceksiniz. Biliyoruz ve inanıyoruz, Allah dilemezse yaprak kımıldamaz. Ama Allah kullarına da tedbirini alsın diye sorumluluk vermiş. İktidar mevkiinde olanlar, bu halkın hepsinden sorumlu olanlar, niçin tedbirlerini almadılar ve niçin 3 aydır bu felaketi bu ailelere yaşatıyorlar” dedi.
“Biri Diğerine Hakaret Ediyor, Diğeri Öbürüne Küfrediyor”
Konuşmasının devamında AK Parti ve CHP’ye de yüklenen Kurtulmuş; “Türkiye, 2011’deki seçimlerde eski Türkiye ile yeni Türkiye’nin hesaplaşacağı, karşılaşacağı bir seçim yapacaktır. Eski Türkiye kim? Seçim meydanlarına gelip, sürekli birbirlerine küfreden, hakaret edenler, söyleyecek sözü olmayanlar, 8 yıldır iktidarda olup milletin sorununu çözemeyenler, 8 yıldır ana muhalefette olup sadece peynirle laf gemisini yürütenler, Türkiye’de birisi diğerine hakaret, öteki de diğerine küfrediyor. Bunlar Türkiye’nin işsizlik meselesini konuşamıyorlar. Tarım ve hayvancılıkta nasıl kalkınacaklarını konuşamıyorlar. Konuştukları nedir? Birisi ‘Recep Bey’ diyor, öteki ‘Kemal Efendi’ diyor. Birisi diyor ki; ‘bu ayvayı Recep beye yedireceğim’, öteki ‘con Ahmet’in devir daim makinesi’ diyor. Hızlarını alamıyorlar. Yanlış mı söylüyorum? Hızlarını alamıyorlar; birisi ‘sen merdiveni çıkmayı bilmiyorsun’ diyor, öteki de diyor ki; ‘sende beygire binmeyi bilmiyorsun’. Nasıl konuşacaklar, diyecekler ki?” dedi.
“Kavga Üzerinden Siyaset Yapıyorlar”
Meydanlarda Türkiye’nin sorunları üzerinden siyaset yapılmadığını belirten Kurtulmuş; “‘Türkiye’de beş para etmez hale getirilen şeker pancarını yeniden ihya edeceğiz, bu bölgenin insanı yeniden şeker pancarı üretecek’, nasıl desinler bunu, diyemiyorlar. ‘Türkiye’de yüzde 25’e çıkmış olan işsizliği ortadan kaldıracağız’ diye söyleyemiyorlar. Türkiye’de 20 milyona çıkmış olan yoksullarımızı, yardıma muhtaç hale getirilen insanlarımızın derdini nasıl çözeceklerini söyleyemiyorlar. Türkiye’de birinin yediği, diğerinin baktığı bu ekonomik düzeni, halkın hepsine hakkaniyet ölçüsünde dağıtılacak bir refahı sağlamayı konuşamıyorlar. Ve konuşamayacaklardır. Onun içinde ne kolay; sağcılar bu tarafa oy versin, solcular bu tarafa. Aleviler bu tarafa oy versin, Sünniler bu tarafa. Dindarlar bu tarafa oy versin, laikler bu tarafa. Türkler bu tarafa oy versin, Kürtler bu tarafa. Ne kolay. Kavga üzerinden, kutuplaşma üzerinden, insanları bölme üzerinden siyaset yapıyorlar. Çünkü öteki zor mesele. Burada insanları bölerek kolay kolay yaparsınız da, 3 oy fazla alırsınız. Ama öte tarafta IMF’nin, Dünya Bankası’nın, uluslar arası finans kapitalizmin, dünyanın büyük şirketlerinin karşısında diz çökersiniz, şeker pancarı ektirmezsiniz, insanları işsiz bırakırsınız” dedi.
“İstedikleri Televizyon Kanalında Görüşelim”
HAS Parti Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’nu televizyonda tartışmaya davet etti. Kurtulmuş; “Şimdi hodri meydan; Sayın Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’na. İstedikleri televizyon kanalında gelsinler, istedikleri meydana gelsinler, ister Elbistan’a ister İstanbul’a, ister Ankara’ya ister Hakkari’ye, gelsinler ve konuşalım. Bir soru soracağım ben. Mevcut Derviş Fişher modelini kaldırıp çöp tenekesine atacak mısınız, atmayacak mısınız? Derviş Fişher modelini, 10 yıldır uygulanan bu modeli uygulamaya devam ettikten sonra, biriniz fakirleştirdiğiniz milletin kapısına bir torba kömür getirirsiniz, iki kilo makarna verirsiniz, yeşil kart verirsiniz, ondan sonra da dersiniz ki; ‘sus sakın ha sesini çıkarma, istikrar bozuluyor, istikrar bozulursa, elindeki yarım ekmeği de kaybedersin’ dersiniz. Dünyanın en büyük zulmü, bin insanı yarım ekmeğe muhtaç etmektir. Neden böyle? 10 yıl önce sistem böyle kuruldu. Sayın Kemal Derviş diye birisini hatırlarsınız. Kemal Derviş hangi partinin milletvekili idi? Cumhuriyet Halk Partisi’nin. 2004 yılında CHP milletvekili olarak TBMM’deki bütçe görüşmelerinde hiç unutmuyorum. Konuşmasını yaparken döndü hükümet sıralarına dedi ki sizi tebrik ediyorum. AK Partililere söylüyor. Bende hükümette olsam bende aynı şekilde ekonomik programı yönetirdim diyor. Şimdi gönül huzuru ile gidiyorum dedi ve Amerika’ya gitti. Ama onun programı devam ediyor. Onun programı devam ettiği için Türkiye’de işsizlik devam ediyor. Şeker Pancarının 5 para etmemesi devam ediyor. Bu bölgede yeni 7 bin 7 bin 500 hayvan üreticisi vardı. Şimdi bu düştü 2 binler seviyesine. Niçin. Eğer küresel sitemin pazarın içerisinde et dışarıdan daha ucuz geliyorsa eti ithal ederiz dediler. Türkiye tarihinde ilk defa angusları ithal ettiler. Kahramanmaraş gibi Elbistan gibi Türkiye’nin en kaliteli et üreticisi bu yerde maalesef et üretimi yerlerde sürünüyor. Bunu siz benden daha iyi biliyorsunuz. Böyle olmak zorunda çünkü AK Parti’nin bindirdiği gemi bu rotada gidiyor da onun için. Şimdi CHP kalksın şunu desin ‘biz bu programı çöp tenekesine atacağız.’
Oda diyemiyor çünkü Sayın Derviş CHP’nin bir elemanıdır. CHP’nin eski milletvekilidir. Programı getirip Türkiye’ye dayatan odur” dedi.
“Elbistan, İl Olmaya Layık Bir İlçemiz”
Konuşmasının devamında HAS Parti’nin projelerine de değinen Prof. Dr. Numan Kurtulmuş; “İşte HAS Parti’nin en önemli birinci vaadi budur. Türkiye’de inşallah uygulanan bu ekonomik programı çöp tenekesine atacak ve Türkiye’de yerel kalkınmayı başlatacağız. Bununla birlikte Türkiye’de devlet yönetiminde, kamu yönetiminde reform yapacağız. Halk kendisini yerinden yönetecek. Kahramanmaraşlı Kahramanmaraş’ın nasıl olması gerektiğine karar verecek, Malatyalı Malatya’nın nasıl olmasına karar verecek. Trabzonlu Trabzon’un nasıl yönetilmesi gerektiğine karar verecek. İl meclisleri vasıtasıyla, kalkınma ajansları vasıtasıyla yerel yönetimleri güçlendireceğiz. Her il kendi seçtiği meclisleri ile kendi kararlarını verecek.
Türkiye’yi inşallah yerinden yönetimle çok ciddi şekilde kalkınacak. Burada parantez açıp şunu da söylemek istiyorum. Elbistan’a gelen her siyasetçi biz Elbistan’ı il yapacağız der. Şimdi biz herhangi bir sözü söylüyorsak benim adım Numan ben yaparım diye söylemiyoruz.
Projemizi ortaya koyuyoruz. İl meclisleri vasıtasıyla kalkınma ajansları vasıtasıyla her il kendi içerisinde yeniden yapılacak. Bu çerçevede Türkiye’de 20-25 tane ilçemiz il olmayı hak edebilecek statüdedir. Bunların başında da Elbistan geliyor. Elbistan hem tarihi geçmişi ile hem ekonomik potansiyeli ile hem insan gücü bakımından il olmaya layık bir ilçemizdir.
İnşallah HAS Parti’nin Türkiye’deki kamu reformu kapsamında il olmayı hak eden Elbistan gibi, İskenderun gibi, bir takım ilçelerimiz il olarak yapılanacak ve halk kendi kendisini yönetecektir. Bunun nasıl yapılacağını seçim beyannamemizde teferruatı ile ortaya koyuyoruz. Ayrıca Türkiye’de son yıllarda ortaya konulan bu yanlış ekonomi programından en çok etkilenen yerlerden birisi Elbistan. Elbistan’da hayvancılığın yeniden organize edilebilmesi için hayvancılık ve tarım organize bölgesi kurulacak ve bununla ilgili alt yapı kalkınma ajansları vasıtasıyla yaptırılacaktır. Elbistan’da hava kirliliğinin kaldırılması için mutlaka doğalgazın ilçeye gelmesi sağlanacaktır. Elbistan en temel sorunlarından birisi çevre illere olan ulaşım uzaklığıdır. Yıllardır çevre illerle ulaşımı maalesef bir türlü bitirilememiştir. Halkın Sesi Partisi iktidarında Elbistan bütün çevre illerle bu bağlantıları kurulmuş, yolları yapılmış bir il olacak ve böylece istediği, beklediği, arzuladığı kalkınmaya kavuşacaktır. Yine Karakuz barajı, Kavaktepe barajı gibi barajlar tamamlanacaktır. Afşin-Elbistan Termik Santrali’nin C ve D Üniteleri tamamlanacak ve özellikle mevcut bacalardaki çevreyi tahrip eden baca filtrasyonu bütünüyle tamamlanacaktır” dedi.
“Taşeronlaştırmayı Kaldıracağız”
Türkiye’de 10 yıldır yanlış ekonomi programı uygulandığını belirten ve bunun sonuncunda insanın emeğinin beş para ettiğini söyleyen Kurtulmuş; “İnsanlar eski alım gücüne sahip değildir. Sendikasızlaştırılmaktadır. Taşeronlaştırılmaktadır. Burada sadece buradaki madende çalışan taşeron işçiler değil Afşin-Elbistan santrallerindeki 3 bin tane insanımızın taşeronlaştırılması değil, Türkiye’deki hiçbir yerinde taşeronlaşmaya izin vermeyeceğiz. 4/C statüsünü kaldıracağız. Bütün işçilerimizi kadrolu hale getireceğiz. Bu bir zihniyet meselesidir. Emeğe değer vermek, emeği önemsemek meselesidir. Biz emeğin değerini bilen bir parti olarak taşeronlaşmayı ortadan kaldıracağız. Bugün Türkiye’de taşeronlaşmanın ne hale geldiğini bir örnekle söyleyeyim. Şuan da Başbakanlık merkez binadaki işlerin bir kısmı taşeronlar eliyle yapılmaktadır. Taşeronlaştırmak emeğe saygı göstermemek, emeği yok bilmek demektir. Bütün bunları gerçekleştireceğiz. Bunun için HAS Parti’yi Halkın Sesi’ne kendinize kulak verin kendinize destek verin. Bu yolu en kısa zaman da iktidara gelen büyük bir yol olarak yeniden inşa edin” dedi.
“40 Bin Dolar Geliri Olan Bir Aile Var mı?”
AK Parti’nin seçilmeden önce fakir-fukaranın partisi, iktidara geldikten sonra ise seçkinlerin partisi haline geldiğini söyleyen Kurtulmuş; “Küresel güçlerin iktidarı oldular. Uluslar arası büyük sermayenin iktidarı oldular. Göksun’u unuttular, Afşin’i unuttular. Nurhak’ı unuttular. Elbistan’ı unuttular. Kahramanmaraş’ı unuttular. ‘Sayın Başkan onu söylüyorsun da ne güzel kalkındık. Gayri Safi Milli Hasılamız yükseliyor. Kişi başına düşen gelir yükseliyor’ diyen olabilir. Ben bir ekonomi profesörüyüm. Müsaade ederseniz üç cümle söyleyeyim. Bir ülkede sadece gayri safi milli hasılanın çok olması bir anlam ifade etmez. Evet, Türkiye dünyanın 17. büyük ekonomisi. Herhangi bir bakan ya da başbakan olmasa da Türkiye büyüyecek olan bir ülkedir. Çünkü büyük bir ülkedir ve onun için büyüyecektir. Evet, 17. sıradasınız. Gelelim bu milli gelir nasıl bölünmüş. Yani her birinizin cebinde milli gelir ne kadar. Hükümet ‘10 bin dolar’ diyor. Bu 10 bin doların yanlış hesaplardan kaynaklandığını biliyoruz. Ama kabul ettik. Türkiye’de kişi başına düşen milli gelir 10 bin dolar. Bu alanda binlerce insan var, her birinin bir ailesi var, en küçük ailede 4 kişi neredeyse. 4’ü 10 bin dolarla çarpın, 40 bin dolar aile geliri olan varsa Allah rızası için bir elini kaldırsın. 40 bin dolarınız var mı? Esnaf kardeşlerime soruyorum 40 bin dolar aile geliriniz var mı sizin? ‘40 dolarım yok’ diyor. Varsa 40 bin doları olan gelsin, ben bu mikrofonu vereceğim, ‘hadi eyvallah’ deyip Malatya’ya gideceğim. Kimsede yok. Elbistanlılara soruyorum 40 bin dolar cebinde yok.İstanbullulara soruyorum, Türkiye’nin en zengin şehri, 40 bin dolar kimsenin cebinde yok. Kocaeli’nde yok, Manisa’da yok, Antalya’da yok. Nerede bu 40 bin dolarlar? Nerede? ‘Birilerinin cebinde’ diyor. Kimin cebinde söyleyeyim mi? 16 bin aileye 8 yılda 620 milyar TL, eski tabiriyle 620 katrilyon lira para aktarılmış. Sizin hayvancılığınız kısılmış, işçileriniz taşeronlaştırılmış, gençleriniz işsizleştirilmiş, bütün Türkiye çalışmış, çabalamış, topladıklarınızı iç borç faizi diye 16 bin aileye vermişler. 16 bin aile. ‘başkan öyle söylüyorsun da bu adamlar da çok iş yaptı’ diyeniniz olabilir. Yaptıklarını söyleyeyim. Yeşil kart dağıttılar. Elbistan’da herhalde nüfusun üçte biri yeşil kartlı doğru mu? Yoksulların kapısına kış başında bir tane kömür torbası geliyor öyle mi? Ailere eğitim yardımı. Bunların hepsini arkadaşlarımızla beraber topladık. Burslar, yurtlar, fakfuk fonlar. Ne kadar sosyal yardım varsa hepsini topladık. İnanır mısınız 75 milyonun yoksuluna verilen bu para 16 bin aileye verilen 620 katrilyon liranın sadece ve sadece yüzde 8,5’u kadardır. Hemşeriniz büyük üstada Necip Fazıl Kısakürek’in şu dizelerini hatırlıyorum. ‘Bir kişiye tam dokuz, 9 kişiye bir pul. Kurt yapmaz bu taksimi kuzulara şah olsa.’ Bu şiiri bugün iktidarda olan arkadaşlar da çok söylediler ama şimdi güç sarhoşu oldular. Bunları ben politika olsun diye söylemiyorum, kendilerine çeki-düzen versinler diye söylüyorum. Eğer kendilerine çeki-düzen vermezlerse bu ülkenin halkı, bu aziz millet, kibir kulelerini yıkmayı başaracak ve bunları geldikleri yere geri gönderecek. Bazılarınız ‘Başkan çok sert konuşuyorsun’ diyebilir. Dün akşam AK Partisi’nin çok etkin isimlerinden biri bir televizyon programında. Programın bir yerinde genç bir öğrenci şunu soruyor. ‘Samsun’da 1,5 yaşında bir çocuk açlıktan öldü. Böyle şey olur mu? Bu kadar insanları aç, yoksul hale nasıl getirdiniz?’ Verilen cevap şudur. ‘Böyle şeyler olur, bazı ülkelerde böyle şeyler olur.’ Olur dediği ney? Ufacık bir çocuğumuzun açlıktan dolayı ölmesi. Yine bu arkadaşlar gelip meydanlarda şunu söylemediler mi? ‘Dicle kenarında bir koyunu kurt kapsa adli ilahi onu gelip Ömer’den sorar’ diye bu şiiri de okumadılar mı? Bu ülkeyi yönetenler kenarı Dicle’de bir kişinin burnu kanasa ondan sorumludur. Bir kişinin açlıktan ölmesinden daha büyük bir vebal asla düşünemiyorum. Ancak öyle görünüyor ki bu arkadaşlar ‘üzerimizdeki gömleği çıkarmıştık’ diyorlardı, hatırlıyorsunuz. Doğru da, çıkardıkları gömlek başka bir gömlekmiş meğerse. Çıkarttıkları gömlek adalet gömleğiymiş, vicdan gömleğiymiş, insaf gömleğiymiş. Bunu açıkça televizyonlarda söyleyen bir partinin adı Adalet Kalkınma Partisi değil, olsa olsa Adaletsiz Kalkınma Partisi olur. Sizlerden dualarınızı, desteklerinizi bekliyorum. Evet, burada ki bu güzel mitingimiz, bu toplantımızı belki medya görmeyecek. Büyük medya, o da al gülüm ver gülüm oyununun bir parçası haline getirilmiş. AKP ve CHP arasındaki kayıkçı kavgasını gündeme getirecekler. Burada konuşulanları, burada sizin bize gösterdiğiniz bu ilgiyi belki de hiç yansıtmayacaklar. Olsun varsın. Maddi güçle, iktidar gücüyle her akşam televizyonlarda boy boy görünmek marifet değildir. Marifet; bu halkın, bu aziz milletin gönlünde ve zihninde yerleşmektir. HAS Parti bu milletin gönlündedir, zihnindedir. Şimdi burada 6 Mayıs 2011 Sayın başkan geldi, miting yaptı ve Malatya’ya gitti. Yarın inşallah bu ülkenin Başbakanı olacağız, bu ülkeyi HAS Parti yönetecek, halkın sesi yönetecek, siz yöneteceksiniz. İktidara geldiğimiz nasıl bir iktidar olacağımızı seçim beyannamesinde teferruatıyla anlattık. Şimdi iktidarımızda asla ve asla yapmayacağımız 3 tane önemli hususu söylüyorum. Firavunlaşmayacağız, Karunlaşmayacağız, belanlaşmayacağız” şeklinde konuştu.
Kurtulmuş, Elbistan mitinginin ardından Malatya’ya hareket etti.