Elbistan’ın Karahöyük Köyü’nden olan AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Adayı mahir Ünal için daha önce köyde bir kutlama yapılmış, Mahir Ünal bu kutlamaya telefon bağlantısıyla katılabilmişti.
AK Parti’nin seçim beyannamesinin hazırlanmasında görev aldığı için kendisi için düzenlenen kutlamada yer alamayan Ünal, dün beraberinde AK Parti Elbistan ilçe Başkanı Yunus Kaan Kısaca, Elbistan Belediye Başkanı Avukat Durmuş Küçük, İl Genel meclisi üyeleri Ahmet Göçer, Sırrı Demir, Hüseyin Tanrıverdi, Ali Demir ve partililerle birlikte köy gezilerinin startını verdi ve ilk gezisini de kendi köyü olan Karahüyük Köyü’nü yaptı.
Köyün girişinde Muhtar Ömer Yılmaz ve coşkulu bir kalabalık tarafından karşılanan Mahir Ünal, kendisini karşılamaya gelenlerle tek tek tokalaştıktan sonra yürüyerek muhtarlık binasına geçti ve burada da kurbanlar kesilerek karşılandı.
Burada ilk olarak bir konuşma yapan AK Parti Elbistan İlçe Başkanı Yunus Kaan Kısaca, köy gezilerine Karahüyük Köyü ile başladıklarını belirterek; “Vekilimiz MYKY üyesi olduğu için sürekli televizyon programına katılmaktadır. Kahramanmaraş ve ilçeleri ziyaret ediliyor. Dolayısıyla Elbistan için vakit biraz az kalıyor. Şehir içi ziyaretlerine başlamış bulunmaktayız. Bunun yanında sanayi bölgemizi gezdik. Ve köy gezilerimizin ilkini sayın vekilimizin köy olan Karahüyük köyünden başladık” dedi.
“Köyden Ayrılalı 30 Yıl Oldu Ama Hiçbir Zaman Gönlümüz Buradan Ayrılmadı”
Köylülerin kendisine gösterdiği sıcak ilgi ve alakadan oldukça memnun kalan AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Adayı Mahir Ünal ise konuşmasına başlarken çok heyecanlı olduğunu söyledi. Ünal; “Bana bu duyguyu yaşatan hemşerilerime teşekkür ederim. Samimiyetiniz, içtenliğiniz, masumiyetinizi gözlerinizde gördükçe içimde güller açıyor. 30 yıl oldu buradan ayrılalı ama hiçbir zaman bağımızı koparmadık. Her tohum atıldığı toprakta büyür. Bizim tohumumuz burada atıldı. Toprağımız burası. Biz bir yerde yaşamakla, o yeri gönlünde yaşatmakla arasındaki farkı çok iyi biliriz. Biz buradan belki ayrıldık ama hiçbir zaman gönlümüz buradan ayrılmadı. Şuanda bulunduğumuz sığır yatağına, ben çok sığır sürdüm. Sabah kalkar ahırdan sığırları çıkarır, önümüze katar, gelir burada sığırcıya emanet ederdik. Köy evinin bulunduğu yerde daha önce kuyu vardı. Bu köy evinin yapımında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Hamza dedemizi, öbür taraftan höyüğü, höyükte nasıl kışın kaydığımızı, bizim ceviz antika sandalyelerimiz vardı, babamdan annemden haberiz sandalyeleri kızak yapardık. Menderes ağabey biraz daha teknik bir adamdı. O kızaklara firen falan yapardı. Bizimde çok hoşumuza giderdi. Üşürdük ve sobanın etrafında donan ellerimizi çözmeye çalışırdık ve çok acırdı. Acı nedeniyle ‘yarın kaymayacağız derdik’ ama ertesi gün acı geçtiğinde karın beyazı bizi kendine çeker, yine çıkar höyükte kayardık. Çocuklukta yaşamak çok güzeldi. Hamdolsun bizlere çok güzel çocukluk yaşattılar. Çok özgür. Gözümüzün alabildiğince koşar, yağmurda ıslanır, çamura batar ama canımızın isteği gibi yaşardık. Bu yüzden büyük şehirde yaşayan çocuklarımıza üzülüyorum. Çünkü 100 metrekare evlerde doğup, 10 metrekare balkonlarda yaşıyorlar. Onlarında çocukluklarını yaşayabilmeleri için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Hamdolsun iyi ki, buralarda büyümüşüz, özgülük duygusunu buralarda tatmışız. Çocukluğumuzdaki, özgüveni, rahatlığı buralarda yaşamışız. Bunun ne kadar büyük bir zenginlik olduğunu daha sonra anlıyoruz. Kahramanmaraş’a ilk geldiğim gün ‘hamdolsun rüyalarımı gördüğüm yerdeyim’ dedim. 45 yaşındayım, hâlâ rüyalarımı burada görürüm, bahçede görürüm, höyükte görürüm, Elbistan’da görürüm hâlâ rüyalarımı. Bu da bizim bu topraklara ait olduğumuzu hamdolsun gösterir. Şimdi tekrardan döndük geldik. Bu topraklara borcumuzu ödemek için, buralara olan vefa borcumuzu, buraların bize verdiğini tekrar sunmak için geldik. Köyümüze, şehrimize, ilimize, bölgemize ne yapabilir, nasıl katkı da bulunabiliriz bunun derdiyle geldik” dedi.
“Maharetimizi Ustalık Döneminde Göstereceğiz”
Mahir Ünal, konuşmasının devamında şunları söyledi; “Bana soruyorlar ‘projeleriniz neler?’ Ben de diyorum ki ‘projeden kolay ne var? Proje yapmak zor bir iş değil. İstemediğiniz kadar proje var. Önemli olan o projelerin gerçekleşmesi için o projelerin arakasına güçlü bir siyasi irade koyabilmektir. Hamdolsun bu güçlü siyasi iradeyi o projelerin arkasına koyup yapılması gerekeni, gerçekleştirilmesi gerekeni yapacağız. Seçimden sonra inşallah Elbistan’ı yeniden tahayyül etmek, Kahramanmaraş’ı yeniden tahayyül etmek, bunların sorunlarını, sıkıntılarını çözmek için yapılması gerekenleri yeniden planlamak için harekete geçeceğiz. 8,5 yıl boyunca çok şey yapıldı ama yeterli değil. Neden yeterli deği? Her yerde bunu söylüyorum, 80 yıllık sorunlar 8 yılda aşılmaz. 8 yılda aşabildiklerimizi aştık, yapabildiklerimi yaptık. Çıraklık dönemimizde, kalfalık dönemimizde yapabildiğimizi yaptık. Ama artık ustalık döneminde maharetimizi göstereceğiz inşallah. Sizlerle beraber Elbistan’da, Elbistan’ın köylerinde, beldelerinde, köyün yolu yoksa, suyu yoksa, elektriği yoksa, telefonu yoksa ki ben il genel meclisi üyelerimle görüştüm hemen hemen böyle köy kalmadı. Hatta oturduk bunları birinci öncelik, ikinci öncelik, üçüncü öncelik diye şu anda planlıyoruz. Gelen kaynakları eşit bir şekilde dağıtmak ve hiçbir ayrım yapmadan bu kaynaklardan herkesin faydalanması için çalışmalarımızı hemen başlatmış durumdayız. Şu anda yaptığımız görüşmeler çerçevesinde yol sıkıntısı olan, okul sıkıntısı olan ve bunun aciliyeti olan köylerimizde hemen harekete geçtik. İlçelerimizde ve beldelerimizde yine bununla ilgili sıkıntısı olan muhtarlarımızla, belde belediye başkanlarımızla görüştük. Her zaman söylüyoruz. Karahüyük’ten baktığınız zaman Elbistan’ı göremezsiniz. Elbistan’dan baktığınız zaman Maraş’ı göremezsiniz. Karahüyük’ün, Elbistan’ın sorunları gözünüzde büyür. Elbistan’dan baktığınız zaman Türkiye’ye fazla bir şey göremezsiniz. Kahramanmaraş’tan baktığınız zaman da fazla bir şey göremezsiniz. Ama buralara Türkiye’den baktığınız zaman buraların hamdolsun çözülmeyecek hiçbir sorunu yoktur.”
34 Yıl Önce Mezun Olduğu Okulu Ziyaret Etti
Mahir Ünal, daha sonra 1977 yılında mezun olduğu ilkokul olan Karahüyük Köyü İlköğretim Okulu’nu ziyaret etti. Ziyarette Okul Müdürü Mikail Kodaz, öğretmenler ve öğrenciler tarafından karşılanan Ünal, okula girer girmez hemen kendi sınıfına geçti ve sırasına oturdu.
“Musalla Taşına Konduğumuz da ‘Er Kişi Niyetine’ Diyecekler”
Sınıfta okul anılarını anlatan Mahir Ünal’a Okul Müdürü Kodaz’dan bir sürpriz geldi. Kodaz, Mahir Ünal’ın okuduğu dönemde çekilmiş vesikalık fotoğrafı ile karnesini hediye etti. Kodaz’ın hediye ettiği fotoğraf ve ders notlarına gülümseyerek bakan Ünal; “1. ve 2. sınıfı o zamanki devrim ilkokulunda 3. ve 4. sınıfı Atatürk ilköğretim okulunda okudum. Sonra 5. sınıfa buraya geldim. Hepinizden Allah razı olsun beni çok mutlu ettiniz. Dünya böyle işte dün, bu gün, yarın da bir parça bez ile öbür tarafa gideceğiz. Başbakanımızın söylediği gibi yarın musalla taşına konduğumuz da ‘milletvekili niyetine’ demeyecekler, ‘er kişi niyetine’ diyecekler. Arkamızda kalanlar arkamızdan birkaç iyi söz ve dua ederler ise bu bizim için en büyük kazanç olacak. O yüzden bu mevki, makam bunların hepsi bir hizmet varsa anlam ifade ediyor. Yoksa bunların bir anlamı ve değeri yok. Dün bu kadar küçük bir çocuk bu gün işte büyümüş bir adam, yarında mezar taşı olacak” dedi.
Mahir Ünal daha sonra sınıfları gezdi ve çocuklara çeşitli hediyeler verdi. Okul çıkışında öğrenciler ve köy sakinleriyle hatıra fotoğrafı çektiren Ünal, daha sonra baba evine geçti.
