Beyaz TV’de canlı olarak yayınlanan Ferda Yılmaz’ın hazırlayıp sunduğu Oy Pusulası, önceki akşamki programını Kahramanmaraş’tan yaptı. Kahramanmaraş’ta açık havda gerçekleştirilen Oy Pusulası’nın konukları ise AK Parti MKYK Üyesi ve Kahramanmaraş Milletvekili Adayı Mahir Ünal, AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Adayları Mehmet Sağlam, Nevzat Pakdil ve Yıldırım Mehmet Ramazanoğlu oldu.
Programda Milletvekili Adayları Ferda Yılmaz’ın gündeme ilişkin sorularını yanıtlarken, hedef ve projelerini açıkladılar.
AK Parti MKYK Üyesi Mahir Ünal, Türkiye’de siyaset kurumunun AK Parti’yle birlikte bir ciddiyet kazandığını söyledi.
Konuşmasında CHP’yi ve Kemal Kılıçdaroğlu’nu da ağır bir şekilde eleştiren Ünal şunları söyledi; “Türkiye gibi bir yerde siyaset yapmak ciddiyet gerektirir, sorumluluk gerektirir ve bu sorumluluğun da hakkını vermeyi gerektirir. Yeni tasarlanan CHP ve yeni tasarlanan CHP yönetici kadrosu, liderini demiyorum özellikle çünkü liderlik değiştirmeyi, dönüştürmeyi, taşımayı, yönetmeyi birliği ve bütünlüğü ifade eden bir şeydir liderlik. Dolayısıyla bir tasarlanmış bir yönetim söz konusu ve bu tasarlanmış yönetim seçim öncesinde bir zorunlu mutabakatla şu an seçimi götürüyor ve bu yönetimin en temel sorunu da bu seçimlerden yüzde 30’un üzerinden oyla çıkmak. Çünkü yüzde 30’un altında bir oyla çıktığı zaman bu seçimlerden CHP kendi içerisinde ciddi bir çözülme ve sorun yaşayacak. Bu zorunlu mutabakatın dinamiklerine baktığımızda çok sorunlar görüyoruz temelde. Ciddi bir kafa karışıklığıyla karşı karşıyalar. Yani Güneydoğu’da başka bir şey söyleyen, Marmara’da Ege’de, Orta Anadolu’da, Karadeniz’de başka bir şey söyleyen CHP ile karşı karşıyayız. Dolayısıyla seçim öncesinde toplayabilecekleri bütün oyları toplamak adına şu anda var olan bütün duyguları, bütün beklentileri ve ihtiyaçları kullanan ve bunu sömüren bir CHP siyasetiyle karşı karşıyayız. 2002’den, kurulduğumuz günden bugüne kadar tutarlı bir şekilde bu meselenin takipçisi olduk ve Türkiye’nin demokratikleşmesi yönünde çok ciddi anlamda risk aldık. Yani bırakın elimizi taşın altına koymayı bedenimizi bu taşın altına koyduk. Ve biz bu mücadeleyi verirken CHP’nin, MHP’nin ve BDP’nin tavrı ve tutumu ortada. Şunu söylemek istiyorum. Demokratik açılım sürecinde CHP’nin tutumu bugünkü tutumuyla taban tabana zıt ve işin daha da ilginci şu. CHP’nin seçim beyannamesi 3 başlıktan oluşuyor. Bir, bizim bugüne kadar yaptıklarımızın farkında olmadıkları için bizim yaptıklarımızı yapacağımız şeyler diye vaat ettikleri. İki, bizim yapmak istediğimiz fakat CHP tarafından Anayasa Mahkemesi’ne götürülerek iptal edilen şeyler. İptal ettirdikleri birçok maddeyi bugün vaat olarak seçim beyannamelerinde ifade ediyorlar. Üç ise, sınırsız, sorumsuz derecede verilmiş, kaynağına, bütçesine, fizibilitesine, planlanmasına bakılmadan verilmiş vaatlerden ibarettir. Dolayısıyla ben Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlangıçta ortaya koyduğu genel başkanlıkla ilgili ümitlenmeyi çok istedim. Fakat süreç bize şunu gösterdi ki, bu tasarlanmış yapı, bir zorunlu mutabakat içeriyor ve Kemal Kılıçdaroğlu CHP’nin genel başkanı da değil, AK Parti karşı koalisyonun sözcüsü niteliğinde maalesef.”
