Ünal, programda şu açıklamaları yaptı; “1983 yılında, Anavatan Partisi iktidara gelmişti. Rahmetli Turgut Özal, sağ-sol mücadelesiyle yara alan, ekonomisi toparlanmaya çalışan bir Türkiye devralmıştı. Turgut Özal ile çok ciddi bir toparlanma gayreti olmuş ve Türkiye yavaş yavaş dünyaya açılmaya başlamıştı. Türkiye bir nizam intizama giriyor ve bir değişim süreci ile toparlanma başlıyordu. Bu değişimden dolayı bazı gerilim alanları oluştu. O gerilim alanlarını çok iyi kullanan bir siyasetçi var idi. O dönem Süleyman Demirel, Turgut Özal’ın bu derlenme, toparlanma çabalarını acımasızca eleştirdi. ‘O bir veriyorsa, ben 5 veriyorum’ siyaseti ile 1990’lı yılların adeta kayıp yıllar olmasını sağladı. O gün Süleyman Demirel ne yaptı ise, aslında bugün Kılıçdaroğlu da benzer şeyleri yapıyor. 2001 krizinden sonra, AK Parti ile birlikte yeniden bir derlenme, toparlanma sürecine giren bir Türkiye var bugün. İstikrar kazanmış, güven veren bir Türkiye var. Kronik sorunlarını çözmeye çalışan bir ülke var bugün.
Böylesi bir ortamda Kılıçdaroğlu, negatif duygulardan besleniyor ve bunun üzerinden siyaset üretmeye çalışıyor. Meydanların diline bakacak olur isek, Sayın Kılıçdaroğlu ile Demirel’in dili arasında benzerlik görüyorum. Zaten o benzerliği Süleyman Demirel geçenlerde itiraf etti.”
“CHP Kendi Günahlarına Bakmamış”
Milletvekili Adayı Ünal, “Bugün bir demokrasi raporu gündemde. CHP demokrasi raporu yayınladı. Ortaya koydukları bazı iddialar var. Bu iddialardan bir tanesini daha önce de dillendirmişlerdi. Askerin Savunma Bakanlığına bağlanması, hesap verebilir olması, bir güç merkezi olmaması tarzında. Yaklaşık 3 saat önce, bugünkü tutuklama ile ilgili bir soruya karşılık Sayın Kılıçdaroğlu, ‘Asker mağdur edilmiştir’ dedi. Şimdi bu durumda hangi Kılıçdaroğlu diye sormak durumunda kalıyoruz.
Ayrıca bu demokrasi raporunu incelemeye başladığınızda, bu raporun girişinde tarif edilen CHP’ye baktığınızda, birazcık siyaset bilgisi olan birisi şaşkınlıkla karşılayacak. Kendisiyle yüzleşmemiş, kendi günahlarına bakmamış bir CHP’nin, özgürlükten-demokrasiden bahsetmesi, sanırım sorun alanlarını istismar etmesi olarak nitelendirilebilinir diye düşünüyorum” dedi.
“CHP ve MHP Elini Taşın Altına Koydu mu?”
“AK Parti iktidar olduktan sonra, kuruluş programındaki demokratikleşmeyi ve Güneydoğu sorununu açık bir şekilde ele almıştır. Sorunların şiddetle çözülemeyeceğini açık bir dille ortaya koymuş, daha sonraki süreçte milli birlik ve kardeşlik projeleriyle hareket etmiştir. Kürt sorunu ile terörü birbirinden ayırmış, bölgede sorunlardan beslenen unsurları deşifre eden bir AK Parti var. Bu AK Parti bunu nereye yaslanarak yapıyor. Milletin iradesine yaslanarak yapıyor. Bugün bu sorunların çözümüne katkıda bulunmamış, CHP’ye, MHP’ye ve BDP’ye şunu söylüyorum. Milli birlik ve kardeşlik projesine ve Güneydoğu sorununun çözümüne dair, ellerini taşın altına koydular mı? Ve bu sorunlardan beslenen taraflarla aynı safta hareket etmiyorlar mı?”
“Kahramanmaraş AK Parti’ye Büyük Destek Verdi”
Ünal, Kahramanmaraş ile ilgili olarak ise, “Kahramanmaraş halkı, her zaman demokrasi karşısında özgürlükler konusunda hassasiyet göstermiştir. 8.5 yıl içerisinde AK Parti’ye en büyük desteği vermiştir. Kahramanmaraş halkının, referandumda yarısı yapılan sivil ve özgürlükçü bir anayasanın, tamamlanması konusunda hem fikir olduğunu görüyorum. Biz meydanlarda olsun, halkın arasında olsun bir şeyi net bir şekilde görüyoruz. Artık yeni bir Türkiye var. Önü açık bir Türkiye var. Türkiye eski alışkanlıklarından kurtuluyor.”dedi.