HABER ARA

-- Tüm Kategoriler --İhale İlanlarıVideo HaberGazetemiz Gelişmiş Arama

Takvim

Sayaç

TBMM Başkanvekili ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Adayı Nevzat Pakdil, Akbayır Kasabası'ndaki AK Parti Seçim Bürosu'nu ve Bakış Kasabası'ndaki bir kahvehaneyi ziyaret ederek vatandaşlarla bir araya geldi.

Yorum Sayısı

: 0

Tarih

: 02 Haziran 2011 10:11

TBMM Başkanvekili ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Adayı Nevzat Pakdil, 12 Haziran Genel Seçimleri öncesinde köy ve kasaba ziyaretlerine devam ediyor.

AK Parti Kahramanmaraş İl Başkan Yardımcısı Remzi Yenipınar, AK Parti İlçe Başkanı Yunus Kaan Kısaca, Doğan Kasabası Belediye Başkanı Cengiz Mezdeğ, İğde Kasabası Belediye Başkanı Hüseyin Marangoz ve partililerle birlikte Akbayır Kasabası AK Parti Seçim Bürosu’nu ziyaret eden TBMM Başkanvekili ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Adayı Nevzat Pakdil, burada Akbayır Belediye Başkanı Tahsin Öztunç ve kasaba halkı tarafından karşılandı.

“Sağlıkta Dünyanın İleri Gelen Ülkesiyiz”

Akbayır Belediye Başkanı Tahsin Öztunç’un hoş geldin konuşmasından sonra sözü alan TBMM Başkanvekili ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Adayı Nevzat Pakdil, AK Parti hükümetinin sağlık alanında yaptığı değişikliklerle Türkiye’nin sağlıkta ileri gelen bir ülke olduğunu söyledi.

Pakdil, “Bildiğiniz gibi 2002 yılının 19 Kasım’ında hükümet kuruldu. O günden bu güne 8,5 yıllık bir süre geçti. Herhangi bir arkadaşımız büyüğümüz, küçüğümüz, herhangi bir güvenlik kurumuna kayıtlı veya değil rahatsızlandığı zaman müracaat edeceği yer belli. Hastaneye gidiyor ve hastanede gereken muayenesi yapılıyor. İlaçlarını alıyor, tedavisi başlıyor. Eğer yataklı olarak tedavi gerekiyorsa yataklı olarak hastanede tedavi görüyor. Bundan 5-6 yıl önce hastanelerin birleştirilmesi söz konusuydu. SSK’nın hastaneleri vardı, kamunun hastaneleri vardı. Demiryolu kurumunun kendi hastanesi vardı, PTT’nin kendi hastanesi vardı ve diğer kurumların hastaneleri vardı. Bu hastaneleri birleştirelim ve hizmetler en iyi şekilde bir elden verilsin diye kanun tasarısı geldi. Mecliste görüşülüyor. O günkü şartlar altında ana muhalefet partimiz milletvekili adayları bu işin uygun olmayacağını, yanlış olduğunu, SSK’da bazı kişilerin, sendikaların, işçilerin kesintisiyle bunların kurulduğunu, devletin birleştirilmesinin sağlıklı neticeler vermeyeceğini, daha büyük sıkıntılar vereceğini ifade ettiler. Bizde bunların hepsini dinledik. Acaba bu hastaneler birleşti iyi mi oldu yanlış mı oldu? Sizlerde bu hastanelere gidip geliyorsunuz.

Güzel bir sözümüz var; ‘Allah dert verip dermen aratmasın’ deriz. Bugün Türkiye şunu iddia edebiliriz ki; sağlık sorunlarının çözümünde insanların tedavisinde dünyanın en ileri gelen ülkelerinden birisidir. Türkiye’de verilen sağlık hizmetlerinin bir kısmı Amerika’da da, Avrupa’da da, diğer kısım ülkelerde verilmesi söz konusu değildir. Bunun Türkiye’ye çok ciddi bir maliyeti var tabiî ki. Ama devletin sosyal bir hukuk devleti olarak vatandaşların sorunlarıyla ilgilenen bir devlettir. Hükümet bu işe el attı ve bu sorun büyük ölçüde çözüldü.

Zaman zaman ambulans helikopterler gelir ve uçaklar gelir. Bazen gelip gittiğinden o bölgede yaşayan insanların bile haberi olmaz. İhtiyaç olduğunda 112’ler aranıyor acil olarak. Onlarla konuşuluyor. Hasta olan insanlarımızın hepsi en iyi şekilde tedavi görüyor. Demek ki bu konuda çok büyük bir başarı kazanılmış vaziyettedir” dedi.

“E-Kitap Dağıtılacak”

Gelecek dönemde öğrencilere E-kitap dağıtacaklarını söyleyen Pakdil, “Başkanımız zaman zaman elinde bir e-kitap gösteriyor. Geçmişte öğrencilere okul dönemi başladığı zaman kitap verildi. Bunu da belirli bir şekilde karşı çıkıldı. Bugün Türkiye de öğrencilere e-kitap, akıllı kitap verilecek. Öğrenciler bu işleri takip edip yapacaklar. Dağın başındaki köylerdeki 9-10 yaşındaki çocuklar bilgisayarlarının az olduğunu bahsediyorlar. Neden? Çünkü bütün insanlarımız okumanın önemini kavradılar. Bu hususta da iktidarımızın çalışmalarından istifade etmeye çalışıyorlar. İnşallah önümüzdeki dönemler içerisinde bir e-kitap gelecek. Yılladır suyu, yolu olmayan köylerimiz vardı. Biz KÖYDES Projesi’yle hedef koyduk. Dedik ki; ‘her köyün suyu olacak, her köyün yolu olacak’ dedik. Öncelik sudaydı, çünkü su olmadan hayat olmaz. Şimdi iş artık mezralara geldi. Çünkü bazı köylerin sadece bir tane yerleşim yeri yok. Şimdi oralara da yapılsın diye isteniyor. Bir kısmı belirli bir şekilde açıldı. Bunlar bittiği zaman bu defa köylere kanalizasyon çalışmaları başlıyor. Yani şehirdeki hayatın aynısı köyde de ceriyan ediyor. Memleket bir taraftan bir tarafa bölünmüş yollarla birleştiriliyor. İnşallah bu dönem içerisinde demiryolu, raylı sistem ağırlıklı olarak çalışmalara başlanacak. Bir kısım yerlere hızlı tren çalışmaları sürüyor. Havayoluyla ilgili olan ulaşım çok kolaylaştı. Hayat insanlarımız için kolay hale geliyor. Bunları hep bu dönemde gerçekleştirdik. Bunları gerçekleştirirken bir istikrarın neticesinde gerçekleştirdik. Türkiye’de istikrar olmasıydı bu hizmetleri yapmak mümkün değildi. ‘İstikrar sürsün, Türkiye büyüsün’ diyoruz. 5-6 tane milletvekilinin saf değiştirmesiyle birlikte bir hükümet düşüyorsa o ülkede huzur olmaz. O ülkede kimse yatırımlarla uğraşmaz, başka şeylerle uğraşır. Türkiye 8,5 yıllık süreç içinde bu istikrarı sürdürüyor. 1950’li yıllardan bu güne kadar geçen sürede 4 parti tek başına iktidara geldi. Rahmetli Menderes, 60’lı yıllarda Adalet Partisi, Rahmetli Özel ve şu anda da AK Parti iktidarı. Özellikle güçlü iktidar dönemlerinde Türkiye çok büyük mesafeler aldı. Bütün bu hizmetlerin devamı için sizlerin desteklerini bekliyoruz”

“Kurşunlar ve Molotoflar Demokrasiye Atılıyor”

AK Parti seçim otobüsüne ve Türkiye’de çıkan diğer olayları da değinen Pakdil, “Türkiye’deki bu şekildeki saldırılar, öğrenci yurtlarını yakma girişimi, polis kardeşlerimize yapılan saldırılar, onların şehit edilmesi, bir kısım terör faaliyetlerinin artırılması Türkiye’yi bir kaosun içinde sokmaya çalışan güçler tarafından yapılıyor. Türkiye seçim ortamındaki barışı, huzuru bozmaya yönelik olarak girişimdir. Birileri böylece insanlarımız korkutmak, seçim ortamında gerginlik yaratmak gayesini güdüyorlar. Bizim tabi kabul edebileceğimiz bir husus değil. Bunları hoş karşılamıyoruz. Çünkü bunun bir anlamı yoktur. Dün, milletin emniyetini korumakla görevli olan bir kardeşimiz. Taşlı yapılan saldırılar sonucunda otobüste dengesini kaybederek düştü. Ağır bir şekilde yaralandı. Demokrasi başka insanların düşüncesine saygı göstermektir. Miting yapılıyorsa karlı miting yaparsın. Derdinizi anlatırsınız ama bu insanların konuşmasını taşla sopayla susturmaya çalışmak hiçbir yönü yoktur. Bunları şiddetle kınıyorum. Bunların demokrasimize atılmış Molotof kokteylleri, sıkılmış kurşunlar olarak görüyorum”

“Türkiye’nin Sivil Bir Anayasaya İhtiyacı Vardır”

Akbayır Kasabası’ndan ayrılıp partililerle birlikte Bakış Kasabası’nı ziyaret eden TBMM Başkanvekili ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Adayı Nevzat Pakdil, burada bir kahvehaneyi ziyaret etti.

Türkiye’nin yeni bir sivil anayasaya ihtiyacı olduğunu belirten Pakdil, şunları söyledi; “Biz millet iradesinin kayıtsız, şartsız tatbik edilmesini arzu ediyoruz ve istiyoruz. Bu bizim görevimiz. O iktidar anayasalarındaki husus Türkiye de Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir diyor ama bu işler anayasal kurumlar eliyle kullanır ifadesi var. Anayasa kurumlarının her birinin anayasa mahkemesi, Danıştay, Yargıtay. Bunların da kendilerini hukuk ile bağlantılı görmeleri lazım. Eğer bu hususta hukuk ile bağlantılı görülmez ve kendilerine bir yorum yapılırsa bir netice gitmez. Örneğin 28 Şubat postmodern darbesiyle birlikte Türkiye’de yapılan yönetim değişikliğiyle o günkü şartlarda meslek liseleriyle ilgili katsayı sisteminde bir oynama yapılıyor. Meslek liseleri bu konuda mağdur oluyor. Bununla ilgili davalar açılıyor. Danıştayımız bu davaları ‘YÖK bir anayasal kurumdur. YÖK’ün işidir’ diye ret etti. Daha sonra YÖK’ün yönetimi değişti. YÖK bu defa tekrar yeni bir karar aldı. Bir kısım şahıslar müracaat etti. Ama bu defa Danıştay bu konuyu kabul etti. ‘benim görevim değildir, YÖK’ün işidir’ demedi. Bu konuyla ilgili meslek lisesinde okuyan öğrenciler kararına verdi. Bunu bu anlamda kabul etmek mümkün değildir. Birilerin işine gelebilir, yapılabilir ama yapılmaması gerekir. İnşallah nasip olursa gerekli imkan sağlanırsa yeni bir sivil anayasa çalışmasını başlatacağız. Bu anayasa çalışmalarının sonunda milletin huzuruna gelecek ve onay olarak sunulacak. Türkiye Cumhuriyeti’nin şu andaki mevcut anayasası 13-14 yaşındaki bir çocuğun elbisesini 20 yaşındaki gence giydirmeye benzer. Türkiye’nin Sivil Bir Anayasaya ihtiyacı vardır. İnşallah bu anayasayı gerçekleştirmeye çalışacağız.”

Nevzat Pakdil, Bakış ziyaretinin ardından döndüğü Elbistan’da esnafları ziyaret etti. Esnaflarla eden Pakdil, onların sorunlarını ve isteklerini dinledi.

KATEGORİLER

• Anasayfa
• İhale İlanları
• Video Haber
• Gazetemiz

Ziyaretçi Defteri

OKU

YAZ

Elbistan'da Hava